Size göklerinde buluştuğumuz İstanbul’un henüz günler önce haykırdığı umudundan yazıyorum. Bizi biz yapan bu umut şimdi öyle güçlü ki bir zamanlar hep birlikte meydanlarda haykırdığımız haklılık sokaklara, mahallelere, denizlere taşırıp Anadolu’ya varmış bir sel gibi büyüdü.

Yepyeni bir mücadelenin başlangıcı
Çizim: Murat Başol

Özgür ÇELİK - CHP İstanbul İl Başkanı

İstanbul Muhafızlarına…

Sizlere çiçekler açan bir İstanbul’dan haber vermek için yazıyorum. Biliyorum ki hangimiz nerede olursak olalım, bir ömür adanmış bu savunmada gözlerimizi kapatıp çektiğimiz o derin nefes, bu mücadelenin tüm acıları, tüm direnişi, tüm yiğitliği, tüm özlemleri ile sarmalanmış o nefes; İstanbul’un parklarında, ağaçlarında, çocukların kahkahalarında, sevgilinin yanağında, bir sol yumruğun avucunda açmaya devam ettiğini bildiğimiz çiçeklerin sevinci içindir ve her şeye değer.

Sizlere göklerinde buluştuğumuz İstanbul’un henüz günler önce haykırdığı umudundan yazıyorum. Bizi biz yapan bu umut şimdi öyle güçlü ki bir zamanlar hep birlikte meydanlarda haykırdığımız haklılık sokaklara, mahallelere, denizlere taşırıp Anadolu’ya varmış bir sel gibi büyüdü. Ve şimdi bizler, bir an olsun yılmadan, burukluğa ve kedere geçit vermeden, Türkiye’de yepyeni bir demokrasi mücadelesinin başladığı andan size sesleniyoruz: İstanbul’un onurlu muhafızlarına... Onuruyla, vicdanıyla, haklılığıyla, hür iradenin sonsuz özgürlüğüyle mücadele edenlere.

Bazı anlarda umutsuz gibi görünen, bazı anlarda çıkışı olmayan bir labirent gibi görünen mücadelenin korku duvarlarının bir bir yıkıldığı bugünler artık ülkemize aydınlık bir gelecek çiziyor. Adaletin, hukukun, demokrasinin, özgürlüğün aydınlattığı, uğruna bedeller ödediğimiz bu gelecek hiç şüphesiz ki savunduğumuz meydanları, ağaçları, parkları, sokaklarıyla İstanbul gibi hepimizin olacak. Bir kez daha hep birlikte izleyeceğimiz, hep birlikte korumaya devam edeceğimiz, yeşiller içindeki Gezi Park’ında buluşacağımız bir geleceğin dönümündeyiz.

∗∗∗

Dostlarım,

Gülmek belki de dünyanın en güzel meydan okuması. 31 Mart’tan beri İstanbul’un yüzü gülüyor. Türkiye’nin yüzü gülüyor. Çocukların, annelerin, kimi güzel bir gelecek kimi sıla hasretindeki gençlerimizin, emekçilerimizin yüzü gülüyor. İstiklal Caddesi'nin yüzü gülüyor. Galata Kulesi'nin yüzü gülüyor. Gezi Parkı'nın yüzü gülüyor. Çünkü biliyorlar; umudun sesini haykıran bu irade bir sonuç değil, yepyeni bir mücadelenin başlangıcı. İnançla, kararlılıkla, dayanışmayla, kol kola bir yürüyüşün, demokratik ve adil bir Türkiye yürüyüşünün ilk adımını hep birlikte attık.

Bugün İstanbul’un her bir sokağında tek bir nabız gibi atan umudu geleceğe taşımak için mücadelenin en yiğit yerinde, yüreklerimizde hissettiğimiz bu güç, bu inanç, bu kararlılık biliyorum ki sizin en yakından tanıdığınız duygular. Şimdi milyonlarca yüreğe yayılmış bu duygularla söz veriyoruz: Mücadelemiz sürüyor! Yürüyüşümüz sürüyor! Adalete kavuşacağımız o gün için, alıkonulmuş kahkahalarımızı özgür bırakacağımız günler için devam edeceğiz bu yola. Ödünç aldığımız acıları hep birlikte taşıyacak, güzellikleri büyüteceğiz ve elbette, sonunda her şey çok güzel olacak.

Hepimizin haklılığını kazıdığınız demir parmaklıklar ardında buluştuğumuz göğü bu kez özgürce, tam da savunduğumuz İstanbul meydanlarından içimize çekeceğimiz güne dek, İstanbul bize emanet. Açan çiçekleri, filizlenen yeşilleri, gözün değdiği tüm güzellikleri, tüm çocukları, en güzel yarınlarıyla bize emanet.

Göreve geldiğimde en sevdiğim şiirle bir söz vermiştim İstanbul’a. Şimdi o sözün tutulduğu andan size sesleniyorum. Değişiyor bu düzen, dönüyor bu devran!

Demokratik bir Türkiye'nin mücadelesini yeniden ve hep birlikte vereceğimiz günlerin hasretiyle selamlıyorum sizleri.

Selam olsun İstanbul Muhafızlarına! Selam olsun yüreği adaletle tutuşanlara!