Doğaya, çevreye saygısı üst düzeyde olması beklenen bir bakanlığın en yetkili kişisi yani bakanı, hayvanlar için, “insanlara hizmet için yaratılmışlar” buyuruyor.

Doğaya, çevreye saygısı üst düzeyde olması beklenen bir bakanlığın en yetkili kişisi yani bakanı, hayvanlar için, “insanlara hizmet için yaratılmışlar” buyuruyor. Karadeniz sahil yolu için “Bu yolu yapanların eli kolu kırılsın” bedduasını savurmakla yetiniyor. Küresel ısınmadan kaynaklanan iklim değişikliklerine karşı mücadeleyi hiç üstüne alınmayıp, “Ayşe teyzeye, Fatma hanıma” bırakıyor. İstanbul’un her yanının bir daha geri dönülemez şekilde talan edilmesine ses çıkarmıyor, zaman zaman göstermelik çıkışlarda bulunuyor. Ormanların yok olmasına seyirci kalıp bir şey yapamıyor.

Ama bu kez Çevre ve Orman bakanımız Osman Pepe kararlı. Buyuruğu hemen vermiş: Yıkın gitsin!..

* * *

Tüm uyarılara rağmen özellikle Akdeniz bölgesinde ormanların birer birer turizme peşkeş çekilmesine, bir avuç dolar için, aşırı su tüketimine neden olsa da ormanların talan edilip “Golf sahası”, en verimli topraklara “Taş ocağı”, otomobil fabrikası yapılmasına, çıkarttıkları Çevre Yasası ile “parayı verip cezasını ödeyenin çevreyi kirletme hakkı elde etmesine” hiç mi hiç, bir şey demiyor sayın bakan.

Ama, Ağrı Dağı’nda sembolik olarak Greenpeace tarafından yapılan Nuh’un Gemisi’nin ‘kaçak yapı’(!) olduğuna hükmedip “hemen yıkılsın” talimatını verebiliyor. Evet, “yıkın gitsin!”

* * *

Ege bölgesinde siyanürlü liç yöntemiyle “Altın madeni” işletilmesine gıkı çıkmıyor bakanımızın. Bakın, EGEÇEP ’in raporuna göre; “Uşak Kışladağ altın madeni” için bölgede 22 bin ağaç kesilmiş, binlerce dönüm arazi alt üst edilmiş. Var mı Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan bir ses, bir tepki?? Nükleer santral girişimlerine, bu yönde yol alınmasına peki? Örnekler artırılabilir. Gelin görün ki, ülkede tüm bu olup bitene sessiz kalan sayın bakan, insan türünün yarattığı en büyük tehlike ve toplu yok oluşa giden yolda dünya kamuoyunu, gelişmiş kapitalist ülkelerin (G-8) liderlerini anlamlı bir yerden uyarmak üzere, Genpeace’in Ağrı Dağı’nda inşa ettiği Nuh’un Gemisi’nin ”kaçak inşaat” olduğu hükmüne varıp yıkılması gerektiği buyruğunu verebiliyor. Dünyaya açıklanan ve yankı uyandıran “Ağrı Dağı Bildirgesi” falan hiç dikkatini çekmemiş sayın bakanın, üzerine de alınmamış hiç. Ama, Nuh’un Gemisi sonunda Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin gözüne batmış: “Yıkın, gitsin!..”

* * *

Çevre Bakanlığı’nın "izinsiz yapı" olduğu gerekçesi ile Nuh'un gemisini yıkma kararı alması bir de “sevdiklerini kurtarmak üzere -sembolik olarak- gemide yer ayırtan, yaşamı paylaştıkları insanların ve hayvanların fotoğraflarını gemiye gönderen” binlerce insanın da umutlarına gölge düşürdü tabii. Bakana tepki gösteren çevreciler ve Greenpeace, "Binlerce insanın sevdiklerinin fotograflarını taşıyan dolayısıyla onların umudunu temsil eden geminin yıkılması değildir. Bugün tartışmamız gereken, AKP hükümetinin 4 yıldır gözardı etmekte ısrar ettiği iklim felaketinden Türk halkının nasıl korunacağı, Türkiye’nin iklim değişikliğini önlemekte ne zaman ciddi bir politikasının olacağıdır. Ayrıca, Sayın Pepe, Nuh’un Gemisi’nden haberdarsa kendisinden talep ettiklerimizden de haberdar olmalı. Acaba, ‘fosil yakıt lobilerine’ söz verdikleri büyük devlet
teşviklerini kesecekler mi, bu lobiler için tanıdıkları fırsatlardan vazgeçip bunu gerçek çözüm yollarına yönlendirecekler mi? Biz bu soruların cevabını istiyoruz, artık hamasi konuşmanın zamanı değil"
şeklinde açıklama yapmış.

Var mı, sayın Pepe’nin bunlara bir cevabı? Mensubu olduğu AKP hükümetinin Kyoto Protokolü’nü imzalamamasına peki?

Ama buyruk kesin: “Yıkın, gitsin!”

Bu çevreciler de çok oluyor artık…