10 Ekim Katliamı’nın Sekizinci Yılı: Acımız taze
Ülke tarihinin en büyük katliamının yaşandığı 10 Ekim Ankara Katliamı’nın üzerinden 8 yıl geçti. İhmali bulunan kamu görevlilerine ise dokunulmadı.
Hüseyin ŞİMŞEK
KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin ‘Emek, Barış ve Demokrasi’ mitingine IŞİD tarafından gerçekleştirilen, 104 kişinin yaşamını yitirdiği, 500’ün üzerinde insanın yaralandığı 10 Ekim Ankara Katliamı’nın sekizinci yılı geride kaldı. Başkentin merkezine kadar ellerini kollarını sallayarak gelen bombacılara karşı yeterli önlemi almayan kamu görevlilerine “dokunulmayan” sekiz yılda, yalnızca birkaç sanığa müebbet hapis cezası verildi. Yaralarını saramayan kayıp aileleri ise ihmali bulunan kamu görevlilerinin peşini bırakmıyor.
Tarihi Ankara Garı önündeki toplanma noktasında gerçekleştirilen saldırının ardından yaşamını yitirenlerin aileleri ve yaralılar adalet mücadelesini sürdürüyor. İstihbarat ve emniyet personelinin yargılanmasını isteyen aileler, IŞİD militanları kadar sorumluluğunu yerine getirmeyen kamu görevlilerinin de cezalandırılmasını istiyor. Fakat bu talepler, her duruşmada reddedildi. Yaralılara gaz sıkan, ambulansın patlama alanına girmesine izin vermeyen kolluk kuvvetleri de “dokunulmayanlar” arasında yer aldı.
YARGILAMALAR BİTMEDİ
Katliamının ardından açılan ana davada dokuz sanığa 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. 10 Ekim ana davasından dosyası ayrılan Erman Ekinci ve firari 16 sanığın yargılaması ise sürüyor. Duruşmalarda aileler, firari sanıkların kasıtlı olarak yakalanmadığını ve kaçmalarına göz yumulduğunu bildirdi. “İnsanlığa karşı suç”tan yargılamanın yapıldığı duruşmalarda henüz bir sonuç elde edilemedi.
DERNEĞE DE ENGELLEME
Katliamın ardından kurulan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği de baskılardan payına düşeni aldı. Dernek, Ankara Valiliği'nin başvurusu üzerine açılan dava sonucunda faaliyetlerini sonlandırmak zorunda kaldı. Bunun ardından katliam mağduru aileler, 10 Ekim Barış Derneği'ni kurdu.
Katliamın üzerinden geçen sekiz yıla karşın hâlâ tedavisi sürenler bulunuyor. Patlamalarda yaralanan 30 kişinin tedavileri tamamlanmadı.
ZORLUKLAR YAŞIYORUZ
10 Ekim katliamında 18 yaşındaki yeğeni Ümit Seylan’ı ve çok sayıda arkadaşını kaybeden İhsan Seylan, sekiz yılda hiçbir şeyin değişmediğini, her yıl artan baskılara karşı adalet mücadelesi vermeye çalıştıklarını söyledi.
“Psikolojik yıkımlarımız oldu. Kamu görevlileri gözünde ise hep suçlu konumundaydık. Sürekli baskıya maruz kaldık, zor yıllardan geçiyoruz” diyen Seylan, BirGün’e şunları anlattı:
“Kamu görevlilerinin bize uyguladığı tavır inanılmaz. Anmalarda, duruşmalarda sürekli üzerimize geliniyor. Devletin tüm kademelerinin sorumlu olduğu bir katliam yaşandı. Tedavisi devam eden arkadaşlarımız var. Dolayısı ile bunların görünmemesi, insanların bizi biraz unutmaya başlaması bizleri üzen şeyler. Anmalarda ve duruşmalarda daha çok desteğe ihtiyacımız var."
BASİT BİR İŞ DEĞİL
“Katliamın tam olarak aydınlığa kavuşmasını istemiyorlar. Bunun nedenini bilmiyoruz ama devlet aklının müdahalesini her duruşmada gördük. Cumartesi Anneleri ve benzer faili meçhul mağdurların yaşadıklarını yaşıyoruz. Devlet, sorunu içselleştiremedi. Atılan tüm adımlar göstermelikti. Henüz alana bir anıt bile yapmadılar. 10 Ekim’in toplumsallaşmasını, kamu hafızasında yer almasını istemiyorlar.
Kim ne derse desin, bizler 10 Ekim’in üzerinin kapatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Başkentin en merkezi yerlerinden birinde, sınır ötesinden getirilen bombaların patlatılması öyle basit bir iş değil. Ölen her arkadaşımız, kardeşimiz için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
ADALETİN PEŞİNDEYİZ
Ankara Katliamı’nda yaralananlardan Ayşegül Duman ise 8 yıl boyunca en ağır duyguları yaşadıklarını aktardı. Duman, “Gün geçtikçe acımız da öfkemiz de katlanıyor çünkü yıllardır süren bir adalet mücadelesi var. En son görülen celsede 3’üncü kez değişen bir heyetle yeniden başlanıldı. Ancak biz yılmadan, yorulmadan bildiklerimizi anlatmaktan, taleplerimizde ısrarcı ve adaletin peşindeyiz” dedi. Aileler ve yaralılar olarak en büyük taleplerinin adaletin sağlanması olduğuna dikkat çeken Duman, “Sürecin uygun bir şekilde işletilmesini istiyoruz. Ancak görüyoruz ki mahkeme salonlarında heyetin, sanık avukatlarının bize ve avukatlarımıza yönelik tavrı çok yaralayıcı” ifadelerini kullandı.
Ankara Katliamı’nın yaşandığı meydanın anıt meydana dönüştürülmesi taleplerini yenileyen Duman şunları söyledi: “Meydanlar orada yaşananlarla, adlarıyla anılırlar biz hayatını kaybeden arkadaşlarımızın adını unutturmamak adına o meydanı da unutturmamalıyız.”
HESAP VERMELİLER
10 Ekim Katliamı Davası avukatlarından Senem Doğanoğlu ise şunları aktardı: “Başından sonuna dek karanlığa gömme, gizem yaratma, sırlarla örerek önümüze IŞİD militanları denen kişileri atmak şeklinde bir süreç yaşadık. Kamu görevlileri hakkında mülkiye teftiş raporunda geçtiği üzere ihmal ama bizce kasıtlı yol verme, IŞİD’i aparat olarak kullanma sorumluluğuna dahil olması talebimiz vardı, olmadı. IŞİD’li 9 militana katliam sorumluluğundan güya rekor bir ceza verildi ve dosya çok hızlıca Yargıtay’da kapatıldı.” Devam eden firari dava süresince 15 celsede 330 talepleri olduğuna ancak bunların yalnızca 170’inin kabul edildiğine dikkat çeken Doğanoğlu, “Bunlar yargılamanın en temel yapılması gerekenlerini kapsıyordu. Konu kamu görevlilerine gelse üstünü örtme şeklindeki iradeyi firari dosyada da hali hazırda deneyimliyoruz. IŞİD’in nasıl kolay örgütlenebildiğini, katliamı yapabildiğini sanıkların sadece beyanları ve izleri üzerinden tespit edebiliyoruz. Sanık kürsülerinde hesap vermeleri umudumuz” ifadelerini kullandı.
Doğanoğlu son olarak şunları söyledi: “Hiçbir kamu görevlisinin yargılanmaması, hayatlarında hiçbir değişikliğin olmaması, hiçbir disiplin soruşturmasının önlerine çıkmaması bile dehşet duygusu uyandırıyor. Ankara Katliamı’nı gerçekleştirdiğinden şüphelenilen 32 kişi daha var ve hâlâ tespit edilemedi. IŞİD’li militanların bile tam anlamıyla katliam yönünden cezalandırılmadığı bir durum var.”
∗∗∗
YİTİRİLENLER ANILACAK
Katliamda yaşamını yitirenler bugün birçok yerde anılacak. İlk anma katliamın gerçekleştiği Ankara Garı’nda saat 09.15’te olacak. Ayrıca KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla İstanbul’da Kadıköy İskele Meydanı’nda saat 19.00’da da hayatını kaybedenler anılacak.