BirGün gazetesi, 75. Uluslararası Fuarı'nda özel Almanca ve Türkçe sayısı yayınladı. BirGün Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın, BirGün Yazarı Timur Soykan ile Gazeteci İsmail Saymaz da okurlarla buluştular

75. Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı'nda BirGün'e büyük ilgi

Kazım DOĞAN /  Doğuş SARPKAYA / Ezgi GÜNEYTEPE

Branşında dünyanın önde gelen fuarlarından 75. Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı'na yüze yakın ülkeden 4 bin üzerinde yayın kuruluşu katıldı.

Türkiye Fuarda Türkiye'de medyasından tek temsilci olarak yer alan BirGün'e büyük ilgi gösterildi.

BirGün'ün fuar için hazırladığı Türkçe ve Almanca gazeteler büyük beğeni toplarken okur buluşmasına katılan BirGün Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın, BirGün Yazarı Timur Soykan ile Gazeteci İsmail Saymaz da  ilgi odağı oldu. 

Gazetecilere "İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız" diye sarılan yurttaşlar, BirGün'ü de gelecek yıllarda fuarda hep görmek istediklerini belirtti.

Fuar standını organize eden Zafer Taşkın ve Tekin Er, BirGün'ün Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı'nda olağanüstü bir ilgiyle karşılandığını belirterek şunları söyledi:

"Katılımın ilk ayağı Almanya, ABD, İngiltere, Avrupa ülkeleri gibi Türkiye'den uzak farklı coğrafyalarda, BirGün'ü birebir takip etmek isteyenlerle üniversiteler ve kütüphaneler gibi farklı kurumlar için PDF olarak dijital ağa dahil edilme çalışmaları oldu. İlk adımların ötesinde bir mesafe kat ettik. Diğer yandan 70 yaşında bir ablamız, Şilililerin kendisine BirGün'ü anlatıp ziyaret için gazetemize yönlendirdiklerini söyledi. Bu, dünyada yaşanan büyük kaos içerisinde özgürlükten, eşitlikten, insan haklarından, feminizm, ekolojiden yana insanların birbirleriyle dayanışma içinde olması gerektiği ve Türkiye'de özgürlüğün sesini de duyurmamızla alakalıdır. Bu sesimizi ulaşabileceği yerlere duyurmaya çalıştığımızın bir ifadesidir."

"YÜREĞİ SOLDA ATANLARLA BULUŞUYORUZ"

Çalışmalarının ikinci ayağının ise gazete ve yazarlarının BirGün okurlarıyla buluşması olduğunu kaydeden Taşkın ve Er "Gazetemizi Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı gibi dev bir organizasyon içinde görünür hale getirmeyi çok önemsiyoruz. 2014 yılında beri fuara katılıyoruz. Bu fuarda okurlarımıza yazarlarımızın kitaplarını, Almanca ve Türkçe gazetemizi sunduk.  Çalışmalarımız hakkında bilgi verdik. Biz gazetemizi Türkiyeli insanlar dışında dünyanın farklı ülkelerindeki yüreği soldan atanlarla buluşturmak istiyoruz. O insanlara Türkiye'de güçlü bir muhalif sesin olduğunu anlatmak istedik. Bu konuda da iyi yoldayız. Bu yıl, ‘iyi ki varsınız' fuarda en çok duyduğumuz cümle oldu. Bu tepkiler, fuara katılım kararının ve çalışmalarımızın bir karşılığı. Gazetemize destek konusunda somut teklifler aldık. Köln, Berlin, Münih'ten insanlar bizi buldu. İyi sonuçlar aldık" diye konuştular.

AYDIN: "ÖRGÜTLÜ İNSANLARA İHTİYAÇ VAR"

Fuar etkinlikleri kapsamında BirGün gazetesinin Frankfurt Sol Kültürevi ve Halkevi ile birlikte düzenlediği panel de büyük bir buluşmaya sahne oldu.

Frankfurt Türk Halkevi'nde "100. yılında Cumhuriyet neleri kaybetti? Ne yapmalı, nasıl yapmalı" konulu panele de BirGün Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın ile BirGün Yazarı Timur Soykan ile Gazeteci İsmail Saymaz katıldı. 

Büyük ilgi gören panelde konuşan Yaşar Aydın, Seçimlerde beklenen sonuçla birlikte insanların farklı duygulara sürüklediğini söyledi. 

Kahramanlar değil, örgütlü insanlara ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Aydın, “Büyük bir ders alındığını düşünüyorum. Örgütleneceğiz, hayata devam edeceğiz, bu ülkeyi yenileyeceğiz, Türkiye'yi yaşanır kılacağız, çoluğumuzla çocuğumuzla sevdiklerimizle ülkeyi yeniden inşa edeceğiz. Türkiye'de yaşadığım ve gazeteci olduğum için çok mutluyum. 'Özgür' Almanya'daki arkadaşlarımız Gazze'deki çocukları yazamıyor. Anadolu toprağı, dünyanın herhangi bir toprağı değil. Köklü bir direniş geleneği var. AKP'nin kötülüğünü görüyoruz ama buna karşı direnen yüzbinleri milyonları da görmemiz gerekiyor. Bu hikayenin buraya gelmesi direnen milyonlar, cezaevine giren gazeteciler değil" diye konuştu.

"KADIN EŞİTLİK YASASINI KALDIRMAK SEÇİM VAADİYDİ"

BirGün Yazarı Timur Soykan ise yüz yıl önce Anadolu'da gelişen Kuvayı Milliye akımının çok kısıtlı olanaklarla muhteşem bir mücadeleye emperyalizmi yenmesine ve bunun bütün dünyada çığır açmasına dikkat çekti. 

Savaş sırasında meclis kurulduğunu, sarayların da meclise bağlandığına dikkat çeken Soykan, "Bugün ise meclisin hiçbir işlevi, herhangi bir yetkisi kalmadı. Yeniden bir hanedan oluşturuldu. 100 yıl sonra tarihin en gerici yönetimi var. AKP'nin seçim vaadi, kadınlara eşitlik hakkı tanıyan yasayı kaldırmak oldu. 100 yıl önce kamucu kalkınma modeli oluştururken 100 yıl sonra işletmeler üç kuruşa satıldı. Sadece Türk Telekom'dan milyarlarca dolar vurgun yapıldı. 100 yıl önce okullar keman ve dünya klasikleri vardı. 100 yıl sonra her yer imam hatip oldu. Öyle ki en muhafazakar kesim bile çocuklarını imam hatiplere göndermek istemiyor.  Hep fakirden alıp zenginlere veren örgütlü bir kötülük var. Ama bu ülkenin sevdası var, vicdanı olan insanlar var. Hep öldüler, acı çektiler. Pes edersek o insanlara ihanet etmiş oluruz. Umutsuzluğu unutacağız. Çocuklarımız için kenetleneceğiz" dedi.

SAYMAZ: TÜRK TARİHİNDE BÖYLE BİR GELENEK YOK

Konuşmasında Anayasa'daki demokratik, laik, sosyal devlet ve hukuk devleti terimlerin bugünkü karşılığını irdeleyen gazeteci-yazar İsmail Saymaz da Türkiye Cumhuriyeti'nin yüz yıllık tarihinde laiklikten hiçbir zaman bu kadar uzaklaşmadığını savundu.

AKP’nin FETÖ darbe girişiminden aldığı dersin devleti bir tarikata değil, tarikatlar federasyonuna teslim etmek olduğunu söyleyen Saymaz, Türk tarihinde devleti tarikatlarla birlikte yönetmek gibi geleneği olmadığını, ilk kez böyle bir durum yaşandığını kaydetti.

Saymaz, AKP’nin milyoner sayısını ihaleler ve Kur Korumalı Mevduat yoluyla artırdığını bir taraftan ise milyonları yoksullaştırdığına dikkat çekti.

Yaşar Aydın, Timur Soykan ve İsmail Saymaz panelde dinleyicilerin sorularını da yanıtladılar. Timur Soykan ve İsmail Saymaz panel sonrası kitaplarını imzaladılar.