8 parti, AYM kararına rağmen hakkında tahliye kararı verilmeyen TİP Milletvekili Can Atalay için Meclis Başkanı Numan Numan Kurtulmuş ile görüştü. Görüşme sonrası yapılan ortak açıklamada konuşan CHP'li Günaydın, yargı krizi karşısında kararlı tavırlarını sürdüreceklerini kaydetti. Söz alan TİP Genel Başkanı Baş da, her türlü hukuksuzluğa karşı mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. 8 partinin konuya ilişkin yayınladığı ortak bildiride de toplantı çağrısının reddinin açık bir hukuk ihlali olduğu vurgulandı.

Kaynak: Haber Merkezi
8 partiden ortak Can Atalay bildirisi: Açık bir hukuk ihlali
Fotoğraf: Depophotos

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) hak ihlali kararına rağmen tahliye edilmeyen Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay için Meclis'te olağanüstü toplantı talep eden siyasi partiler, taleplerinin reddedilmesinin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüştü.

CHP, DEM Parti, TİP, EMEP, Saadet Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi tarafından yapılan toplantı çağrısının reddinin açık bir hukuk ihlali olduğunu vurgulayan partililer ortak bir bildiri de yayınladı. 

Derin bir demokrasi krizi yaşandığı kaydedilen ortak bildiride, Meclis Başkanı'nın ortaya koyduğu tutuma da tepki gösterildi. Ortak açıklamada, 8 siyasi partinin hukuki-demokratik tepkilerini dillendirmeyi sürdüreceği vurgulandı.

Ortak bildiride şu ifadelere yer verildi: 

"Anayasa'nın 153 üncü maddesinin açık hükmüne rağmen Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamamakta direnen Yargıtay 3 üncü Ceza Dairesi'nin tutumu çerçevesinde gelişen olaylar ve açıklamalar nedeniyle, süreç bir yargı krizi olmaktan çıkmış ve derin bir demokrasi krizine dönüşmüştür.

14 Mayıs 2023 günü halkın iradesi ile milletvekili seçilen Can Atalay, Anayasa Mahkemesi'nin hakkında verdiği iki karara rağmen Silivri Cezaevi'ndedir. Ortaya çıkan bu durum, yargının yasama erkine müdahalesi olmakla kalmayıp, aslında Türkiye'de yaşanan politik gerçekliğin bir görünümü olarak, yürütmenin ve tek adam rejiminin tahakkümü ile erkler ayrılığının ortadan kaldırılması, tüm yurttaşlarımız için kişi güvenliği hakkının yasal güvencelerinin keyfi uygulamalara açık hale getirilmesi anlamını taşımaktadır.

"KEYFİYET HAKİM KILINIYOR"

Yukarıda tanımlanan olayların ele alınarak görüşülmesi ve kendi gündemine hakim olan TBMM'nin tutumunun belirlenmesi amacıyla, sekiz partinin temsilcilerinin yeter sayıda imzalarıyla, Meclis'in olağanüstü toplanması istemiyle hazırlanan dilekçe, 5 Ocak 2024 günü TBMM Başkanlığı'na sunulmuştur. Buna karşın Meclis Başkanı imzasıyla 9 Ocak 2024 günü tarafımıza ulaşan yazıda, Anayasa, İç Tüzük ve Meclis teamüllerine aykırı olarak, talebimiz reddedilmiştir.

Bilindiği üzere, TBMM 2023 yılında son mesaisini 27 Aralık 2023 gününde tamamlamış ve çalışmalarına 16 Ocak 2024 tarihine kadar ara vermiştir. Bu fiili duruma karşılık, Meclis'in tatil ya da ara verme kararının bulunmadığı yönünde bir görüş ileri sürülerek Meclis'in toplanmasının reddedilmesi, her şeyden önce hukukun genel ilkelerine ve iyi niyet kuralına aykırıdır. Dahası, 2 Ocak 2020 tarihinde benzer bir durumda TBMM, dönemin Meclis Başkanı tarafından toplantıya çağrılmış ve toplantı gerçekleştirilmiştir.

TBMM'de temsil edilen sekiz siyasi partinin grup başkanları, grup başkan vekilleri ve yeter sayıda milletvekillerinin imzasıyla verilen söz konusu talebimiz karşısında, Meclis Başkanı'nın takdir yetkisi değil, bağlı yetkisi bulunmaktadır. Buna karşın Meclis Başkanı'nın bu talebimizi reddetmesi, Anayasa'nın 93, İç Tüzüğün 7 inci maddelerinin ihlali yanında, TBMM teamüllerinin çiğnenmesi ve bu alana tümüyle keyfiyetin hakim kılınması anlamını taşımaktadır. Somut durumdan çok öte, Meclis Başkanı'nın ortaya koyduğu bu tutumla, bundan böyle ülkemizin karşılaşacağı önemli gelişmeler karşısında, TBMM'nin olağanüstü toplanarak ülke gündemine müdahale gücü tartışmalı bir hale getirilmektedir.

"MECLİS İŞLEVSİZ KILINMAYA ÇALIŞILIYOR"

Bizzat Başkanı tarafından Meclis'in etkisizleştirme ve işlevsiz kılınma çabalarının, mevcut iktidarın tutumundan ayrı değerlendirilemeyeceğinin farkındayız. Bu bağlamda ifade etmek isteriz ki, Meclis Başkanı; haklı, hukuka ve kamu yararına uyarlı taleplerimiz üzerinden siyasi karşıtlık kurma durumundan kendisini çıkarmalı ve Meclis'in hukukunu korumalıdır.

İmzası bulunan ve farklı siyasi müktesebatlara sahip olan sekiz siyasi partinin temsilcileri olarak, bu açık hukuksuzluğa ve keyfiliğe sessiz kalmayacağımızı ve hukuki-demokratik tepkilerimizi her tü platformda seslendirme kararında olduğumuzu kamuoyuna duyururuz."

Fotoğraf: AA

CHP'Lİ GÜNAYDIN: HALKIN İRADESİNE KARŞI ÇIKILIYOR

Öte yandan 8 partinin temsilcileri Kurtulmuş ile yapılan görüşmenin ardından Meclis'te ortak bir basın açıklaması düzenledi.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, yargı krizinin başka bir boyut kazandığını söyleyerek "Meclis'i toplamamamak halkın iradesine karşı çıkmak anlamına gelmektedir" dedi. 

Günyadın, özetle şunları söyledi: 

"Yargı krizi bir başka boyut kazandı. Biz muhalefet partileri olarak Meclis'in 9 Ocak'ta toplanması çağrısı yapmıştık. Meclis Başkanı toplanmasının uygun olmadığını iletti. Dayanak olarak da Anayasa'nın 93. maddesi ve İçtüzüğü gösterdi. Ancak bunlar tam da olağanüstü toplanma nedenleridir. Meclis Başkanının burada takdir yetkisi yoktur. Numan Kurtulmuş görüşmede yazılı olarak ilettiği görüşlerini aktardı. Meclis'i toplamamamak halkın iradesine karşı çıkmak anlamına gelmektedir. Bu içtihat haline gelirse Türkiye'nin karşılaşabileceği en önemli olaylarda dahi Meclis'in müdahale gücünü ortadan kaldıran bir uygulamaya dönüşecektir. Kararlı tavrımızı sürdüreceğimizi belirtiyoruz."

Günaydın'ın ardından söz alan TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise "Bundan sonraki her türlü hukuksuzluğa karşı birlilteliğimiz korumaya, mücadele etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.