Yeni Covid-19 tedbirlerini konuştuğumuz Kızılay esnafının derdi ortak: Çalışanların maaşları, kira, faturalar ve vergi borçları… İşlerinin daha yeni açılmaya başladığını söyleyen esnaf, “Şimdi ne yapacağız, hiç bilmiyoruz” diyor.

Acı reçete küçük esnafa çıkarılıyor

Mahir Bağış

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde alınan kararlar doğrultusunda yeni Covid-19 tedbirlerinin uygulanması bu akşam 20.00 itibariyle başlayacak. Uygulamaya göre restoran, lokanta, pastane, kafe, kafeterya gibi yeme ­içme yerleri 10.00-20.00 saatlerinde sadece paket servis veya "gel­-al" hizmeti verecek şekilde açık olabilecek. Yeni kısıtlamaları Ankara Kızılay esnafı ile konuştuk; işlerin zaten son bir ayda açıldığını belirten esnaf, “Şimdi ne yapacağız, hiç bilmiyoruz” dedi.

Üç buçuk yıldır Kızılay’da kafeterya işleten Murat Salgın, “İşlerimiz tam açılmıştı ki yeni kısıtlama kararları geldi. Kısıtlamalar yine esnafı, çalışanı vuracak” diye konuştu. Geçtiğimiz kısıtlama dönemlerinde ilk defa vergi borcu sıkıntısı yaşadıklarını dile getiren Salgın, “Pandemi sürecinde iktidardan borçlandırma dışında hiçbir katkı göremedik. Şimdi de acı bir reçeteden bahsediyorlar, yani acı reçete esnafa ve çalışana çıkarılacak” ifadelerini kullandı.

ALLAH’A EMANETİZ

Kafeteryada toplamda dört kişinin çalıştığı belirten Salgın, “Biz dört kişinin maaşını, vergisini nasıl ödeyeceğiz diye düşünüyoruz. Çok büyük ihtimalle ödeyemeyeceğiz. Bir de onlarca kişinin çalıştığı işletmeler var, onlar ne yapacak?” diye sordu.

Salgın, “Yeni kısıtlamalara ilişkin bir hazırlığınız var mı?” şeklindeki sorumuza ise şu yanıtı verdi: “Hiçbir hazırlığımız yok, Allah’a emanet gideceğiz. Hükümetten hiçbir şey talep etmiyorum, etsem de bir karşılığı olmayacak. Muhalefet partileri sesimizi duyursun yeter, binlerce çalışan mağdur olacak.”

ESNAF İÇİN İMKÂN YARATIN

22 yıldır lokanta işleten Fatih Yaylamaz, “Altı yıldan beri Kızılay’dayım, gördüğüm en zor günler yaşanıyor şu an. Evet, virüs bir bela ve önlem alınmak zorunda; fakat bu önlemleri alırken en azından biz esnafa da imkân yaratın” dedi.

“Ne gibi imkânlar yaratılabilir?” şeklindeki sorumuzu yanıtlayan Yaylamaz, “Mesela altı ay boyunca vergilerimizi öteleyebilirler. Almasın demiyorum, alsın ama ötelesin diyorum. Çalışanların maaşlarının yarısını devlet, yarısını biz ödeyebiliriz, yine kira borçları altı ay sonraya ertelenebilir” diye konuştu.

Turizm sezonlarında ve görkemli açılışlarda nedense virüsün olmadığını dile getiren Yaylamaz, şunları söyledi:

“Esnafa virüs tepeden iniyor. Bizim paket servisimiz var ama Kızılay boşalacak, kime paket servis götüreceğiz? Hadi götürdük diyelim, paketten gelen para ile kirayı mı maaşları mı faturaları mı ödeyeceğiz? Bunu geçtiğimiz kısıtlama döneminde denedik, olmadı. Böyle giderse dükkânı tamamen kapatmayı düşünüyoruz; çünkü çaremiz kalmadı.”

ÖNLEMLER ŞAKA GİBİ

Kızılay bölgesinin en işlek alkollü mekânlarından olan Gramma ve Kül Bar’ın işletmecilerinden Burhan Çoban, kısıtlamalara hazırlıksız yakalandıklarını ifade etti. Yaklaşık 30 çalışanının olduğunu belirten Çoban, “Geçtiğimiz dönem dört ay boyunca kapalıydık, ekonomik olarak neredeyse bir yıl geriye düştük” diye konuştu. Devletin alkollü işletmelere dair bir destek programının olmadığına dikkat çeken Çoban, “Cumhurbaşkanı kayıtsız şartsız destek programlarından bahsetti; fakat alkollü mekânlara destek filan yok. Şimdi kısa çalışma ödeneği ve ücretli izin uygulamalarına başvuracağız” ifadelerini kullandı.

Kısıtlamaların şart olduğunu, fakat içeriğine bakılması gerektiğini belirten Çoban, şöyle devam etti:

“Şimdi hafta içi en işlek vakitlerde insanları sokağa salacaksın, bizim dışımızda kalan hizmet kolunu kapatmayacaksın, sanayi havzalarını kapatmayacaksın, sadece kafe ve restoranların kapatılmasıyla salgının yayılmasını önleyeceksin. Şaka gibi. En azından bize açık açık desinler ki “Esnaf başının çaresine baksın.” Böyle düşündüklerini zaten biliyoruz, söylesinler, biz de rahatlayalım.”

KURTLA KUZU BAŞ BAŞA

Kızılay Konur Sokak’ta bulunan Freak T-shirt dükkânının sahibi Mert Mete, 15 yıldır bu işi yapıyor. Geçtiğimiz kısıtlama dönemlerinde alınan kredilerin ödemesinin yeni başladığını söyleyen Mete, “Şimdi kısıtlamalar tekrardan geldi, ödemeler nasıl yapılacak?” diye sordu. İlk koronavirüs vakalarının ortaya çıkışından bugüne herhangi bir devlet görevlisinin kapılarını çalmadığı vurgulayan Mete şunları kaydetti:

“Virüsü kurt, esnafı kuzu olarak görürsen, devlet kurtla kuzuyu baş başa bıraktı. Gelişmiş ülkeler esnafın geçen sene kazandığının yarısından çoğunu hibe ederken bizimkiler sadece ‘gel kredi al, sonra da öde’ diyor. Bizim durumumuz kafe restoranlar gibi değil, en azından müşteri geliyor, kıyafetini alıp gidiyor. Bizim durumumuz da kötü ama onlarla kıyaslamak ayıp olur. Benim 15 yıldır devletten tek beklentim olmadı, devletin de bizden beklentisi olmasın, yeter.”