Kriz iletişim Uzmanı Sevda Güner’in AFAD çalışanlarıyla ilgili kullandığı " AFAD personelinin psikolojik testten, inanılmaz eğitimlerden geçmesi gerekiyor. Oraya girmenin çok zor olması gerekiyor. AFAD personelinde ben, kan tutan, yükseklik korkusu olan insanların alındığını görmüştüm" sözlerine Yapı Yol Sen’den tepki geldi. MYK Örgütlenme Sekreteri Erbil Karakoç, “Şunu net belirtelim, olanak ve imkanları elinde bulunduran kurum yöneticilerini, kamu gücünü kullananları eleştirmekle kurumlarda çalışan kamu emekçilerinin olanaksızlıklarını eleştirmek aynı şey değildir” dedi.

"AFAD personelinin inanılmaz eğitimlerden geçmesi gerekiyor" sözlerine AFAD emekçilerinden tepki

Yapı Yol Sen MYK Örgütlenme Sekreteri Erbil Karakoç, Kriz iletişim Uzmanı Sevda Güner’in kullandığı "AFAD personelinde ben, kan tutan, yükseklik korkusu olan insanların alındığını görmüştüm ve umarım her şey değişir demiştim. Bugün ile o gün arasında hiçbir şeyin değişmediğini göreceksiniz" sözlerine tepki gösterdi.

Kriz iletişimi uzmanı Sevda Güner önceki gün yaptığı açıklamada, “İzmir AFAD’da, kan gördüğü için bayılan kişi, arama-kurtarmacıydı. Yükseklik korkusu ve karanlık korkusu olan arama-kurtarmacalar işe alınmıştı. Fiziksel olarak koşamayacak, kilolu, bir yere sığamayacak insanlar. Baktığında, AFAD personelinin psikolojik testten, inanılmaz eğitimlerden geçmesi gerekiyor. Oraya girmenin çok zor olması gerekiyor. AFAD personelinde ben, kan tutan, yükseklik korkusu olan insanların alındığını görmüştüm ve umarım her şey değişir demiştim. Bugün ile o gün arasında hiçbir şeyin değişmediğini göreceksiniz” ifadelerini kullandı.

Güner’in bu sözlerine AFAD’da örgütlü sendika Yapı Yol Sen tepki gösterdi. Sendika adına açıklama yapan Örgütlenme Sekreteri Karakoç, “Her türlü arama ve kurtarma hizmetlerini yürüten AFAD emekçileri sadece depremde değil selde, su baskınlarında, KBS (kimyasal biyolojik serpinti vb) olaylarında büyük yangın ve trafik kazalarında görev yaparlar. Su altı ve su üstü, köpekli arama ve kurtarma eğitimi ve faaliyetlerinde bulunurlar. Çığ düşmesi ve toprak kayması ve göçükte çalışırlar. Onlarca yüzlerce arama ve kurtarma görüntülerini resimlerini isteyenlere gönderebiliriz” diye konuştu.

“Kişilerin fiziksel özelliklerini konuşmak ise bizim için ciddi etik kural ihlalidir” diyen Karakoç, “Şunu net belirtelim, olanak ve imkanları elinde bulunduran kurum yöneticilerini kamu gücünü kullananları eleştirmekle kurumlarda çalışan kamu emekçilerinin olanaksızlıklarını eleştirmek aynı şey değildir. Maraş’ta depreme yakalanan henüz daha altı aylık personel olan arama ve kurtarma emekçileri afetzede olmalarına rağmen ve malzemeleri olmaksızın üstün bir gayretle görevlerini yapmışlardır. Yine Diyarbakır Adana Hatay’da görev yapan AFAD emekçileri afetzede olmalarına rağmen arama ve kurtarma faaliyetlerine kesintisiz ve süresiz katılmışlardır. Aynı zamanda farklı illerde birçok arama ve kurtarma emekçisi depremde yakınlarını kaybetmelerine rağmen kendi istekleri ile deprem bölgesinde görev almışlar kurtarma faaliyetlerine devam etmişlerdir” ifadelerini kullandı.

"AFAD EMEKÇİLERİ NE TORPİLLE ATANMIŞTIR NE DE KARTVİZİTLE"

İnsan hayatı kurtarmanın yanı sıra her türlü canlı kurtarma görevlerinde de en ince hassasiyetleri gözeterek hareket ettiklerini belirten Karakoç şöyle konuştu:

“Sendikal geleneğimizin gereği olarak kimsenin yandaşı olmadığımız gibi birilerinin gözüne bakarak konuşmadık konuşmayız. AFAD emekçileri ne torpille atanmıştır ne de kartvizitle. Böyle bir şey olsa bunu kamuoyu ile paylaşmaktan asla çekinmeyiz. Dün olduğu gibi bugün de yarın da popüler olmayı değil; kamusal, akla ve bilime dayalı arama ve kurtarma hizmetlerini savunmayı devam edeceğiz. Buraya sığmayacak kadar biriktirdiklerimiz var. Nasıl liyakatsızlığa karşı sözümüzü yükseltiyorsak her türlü ithamlara, karşı da söz hakķımızı kullanacağız. Biz daha iyisi için mücadele edeceğiz.”