İzmir Bayraklı’daki konteyner kente, Maraş depreminden sonra yerleştirilen afetzedeler elektriksiz ve susuz bırakıldı. Bazı yurttaşlar konteyner kenti boşaltmak zorunda kalırken bazı depremzedelere ise baskı uygulanıyor.

Afetzedeye tahliye baskısı
Fotoğraf: BirGün

Berkay SAĞOL

Maraş merkezli depremlerin ardından İzmir Bayraklı’daki konteyner kente yerleştirilen depremzedeler yaklaşık 20 gündür elektriksiz ve susuz yaşıyor.

Elektrik ve suyunun kesilmesinin ardından bazı depremzedelerin mecburen konteyner kentten ayrılarak şehirlerine döndüğü, bazı depremzedelerin ise konteynerlerde kalmaya devam ettiği öğrenildi. Öte yandan konteyner kente yarın iş makinelerinin geleceği iddia edilirken, depremzedelerin de polis zoru ile çıkarılması bekleniyor. Hâlâ konteyner kentte kalan bazı depremzedelerin ise AFAD tarafından kayıtlarının silindiği ve bu sebeple konteynerlere giremedikleri belirtildi.

ÇARESİZ KALDIK

Depremzedelerden Mehmet Kılıçkaya, kendilerine baskı yapıldığını belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Şu anda konteyner kentte yaklaşık 20 aile var. Bu kişiler ihtiyaç sahibi insanlar. 30 Eylül’den beri ciddi bir psikolojik baskı var. Bazı ailelerin eşyalarını çıkardılar, bazı ailelerin çocuklarının kaydını sildiler, içeriye almıyorlar. Sürekli psikolojik baskı uygulanıyor. Şimdi de çarşamba günü makinelerin geleceği söyleniyor ve kalanların o gün çıkarılacağını düşünüyoruz. Bu kişilerin gidecek yerleri yok. Depremzedeleri buraya yerleştirdiler, bazıları işe girdi ama 4-5 ay sonra gelip ‘Çıkın buradan’ dediler. Valilik veya AFAD kimseyi muhatap alıp konuşmadı. Herkesin asıl kızdığı nokta bu. Hep bir belirsizlik var.”

Konteyner kentin elektrikleri kesildikten sonra Adıyaman’a mecburen geri döndüğünü anlatan depremzede Semra Şaraldı ise şu ifadeleri kullandı: “Konteynerde kalırken bizim elektriklerimiz kesildi ve mecburen konteynerden çıkarıldık. Adıyaman’a tekrar dönmek zorunda kaldık. Adıyaman’da yine konteynerde yaşıyorum. Adıyaman’a dönmeye henüz hazır değildim, İzmir’de bir süre daha kalıp kendimi hazırlamak istiyordum ama tamamen yok olan bir kente, Adıyaman’a döndüm. Konteynerde elektrik ve su yani temel hayat kaynaklarımız kesilince başka çaremiz kalmadı.”