Muğla’da köylülerin ve yaşam savunucuların Akbelen Ormanı'nın katledilmesine karşı başlattığı mücadele sürüyor. Köylüler ve yaşam savunucularının nöbet tuttuğu önceki alanda jandarma karakolu kuruldu. Adalet Nöbeti yeni bir alana taşındı. Toplanma çağrısına destek için gelenler jandarma tarafından engellendi. HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Oruç ve milletvekilleri İbrahim Akın ve Burcugül Çubuk da bölgeye geldi. Köylüler, "Biz köyümüzü suyumuzu istiyoruz, jandarma defolsun" diyerek tepkisini sürdürüyor.

Kaynak: Haber Merkezi
Akbelen’de büyük buluşma: "Biz köyümüzü, suyumuzu istiyoruz"
Fotoğraflar: Asena TUNCA/BirGün

HABER MERKEZİ

Muğla Milas’taki Akbelen Ormanı’nda Limak Holding ve İÇTAŞ’ın ortak projesi olan YK Enerji’nin termik santralına kömür sağlanması için yaşanan kıyıma karşı başlatılan Adalet Nöbeti devam ediyor.

Köylüler ve yaşam savunucuları, direnişin devam ettiğine göstermek amacıyla bugün yeni nöbet alanında toplanma çağrısı yaptı.

Bölgeyi ablukaya alan jandarma tarafından 'yol kapanıyor' gerekçesiyle köylüler engelleniyor. Yeni nöbet alanında toplanma çağrısı yapan köylülere destek için İzmir ve Bodrum'dan gelen otobüsler kış lastiği olmadığı gerekçesiyle engellendi.

Fotoğraf: Direnişçilerin nöbet tuttuğu alana karakol kuruldu

Daha sonra İzmir'den gelen aracın geçişine izin verilirken Bodrum aracı jandarma tarafından bekletiliyor. Köylüler ve yaşam savunucuları, jandarmanın karakol kurduğu eski nöbet alanına kadar 'ekokırım suç mahalli' şeridi çekti. 

Direnişçiler, "Katil Limak Akbelen'den defol", "Köyümüzü, suyumuzu istiyoruz" ve "Jandarma defolsun" sloganları atarken 50 kişilik heyetle İkizköy'e doğru yürüyor. 

Yürüyüş esnasında mezarlıklarında alanın içerisinde kaldığını ifade eden köylüler "Ölümüzü bile gömemeyeceğiz" diyerek tepkisini sürdürdü.


Yürüyüş esnasında mezarlıklarında alanın içerisinde kaldığını ifade eden köylüler "Ölümüzü bile gömemeyeceğiz" diyerek tepkisini sürdürdü." />

HEDEP HEYETİNDEN DESTEK

Öte yandan bölgeye Halkaların eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Oruç, HEDEP Milletvekilleri İbrahim Akın ve Burcugül Çubuk da geldi.

Direniş alanında açıklama yapan köylülerden biri, "Akbelen'de 3 haftadır yiyip bitiren kepçelere, kamyonlara, patlayan dinamitlerin önüne barikat kursunlar. Yeter artık. Burada insanca yaşam istiyoruz.İnsanca onurlu bir yaşam istiyoruz. Köylünün tarım alanına zaten bir jandarma karakolu kurdular. 3 ay evlerimiz abluka altında durdu. 3 ay gözetim altında durduk ama yine bu mücadeleyi bırakmadık, bırakmayacağız. Ölmek var, dönmek yok bu yoldan" diyerek jandarmaya tepki gösterdi.

"TOMA, JANDARMA İSTEMİYORUZ"

Bir diğer direnişçi ise, "TOMA, jandarma istemiyoruz. İnsanca yaşamak istiyoruz. Jandarma milletin, köylünün yanında olsun Limak'ın değil. Kara para çevirenler bir gün onlarda yanacak. Niçin TOMA'lar burada duruyor? Biz burada vatanımızı, köyümüzü koruyoruz. İhanet etmiyoruz. Yeter, artık düşsünler yakamızdan" ifadelerini kullandı.

Alanda açıklamalarda bulunan Tülay Hatimoğulları Oruç ise şunları söyledi:

"Ağacına sımsıkı sarılan, "ben buradan gittikten sonra bu ağaç benim torunlarıma kalmalı" diyen Zehra anamızı sizleirn huzurunda bir kez daha selamlıyorum. Meclis'te Akbelen'i görüşmek için çağrıda bulunmuştuk. Oradaki toplantı gerçekleşti. Ama direniş kendini öyle bir örgütlerki o gün bunun bir örneğini de o gün parlamentonun bahçesinde gördük. Çünkü Akbelen'in sesini Hatay'daki depremzedeler duymuştu. Dikmece köylülerinin direnişinin ruhu o parlamentonun bahçesinde aslında çok önce birleşmiş olan mücadele ruhu fiziken de yan yana geldi. Dikmece köylüleri siz değerli halkımız gibi ağacına sahip çıkmak için mücadele veriyordu. O gün bu iki sorunu konuştuk. Türkiye ve bütün dünya Akbelen'i konuşuyordu o gün."

Fotoğraf: Solda zeytinlik alanı-Sağda dinamit patlatılan alan

"ŞEKER DAĞITIR GİBİ RUHSAT DAĞITTI"

Oruç, "Taşımızı, toprağımızı maden şirketlerine açanlara inat el ele vererek kazanacağız. AKP iktidara geldiği andan bugüne kadar şeker dağıtır gibi maden şirketlerine hukuksuzca sermaye kar elde etsin diye sahte ruhsatlar dağıttı. O ruhsatların hiçbiri esaslı raporlara uygun değil, bunu çok iyi biliyoruz" dedi.

"BÜTÜN CANLILARIN YAŞAM HAKKINI SAVUNACAĞIZ"

Ormanların, arazilerin ve zeytinliklerin Limak başta olmak üzere yandaş şirketlere peşkeş çekildiğini ifade eden Oruç, "Bunu kabul etmedik, kabul etmiyoruz. Bizlerin kanından, canından havaında suyundan beslenmeye çalışan bu düzene karşı hayatımızı, hayatlarımızı ve bütün canlıların yaşam hakkını savunacağız. Hiçbir ağacımızın kesilmesine izin vermeyeceğiz. Bizler Akbelen Ormanı yaşasın diye hep beraber mücadele edeceğiz. Hep beraberiz. Parlamentoda da, meydanlarda da Akbelen'de de hep birlikte kazanacağız. Dayanışma ile kazanacağız" diyerek sözlerini noktaladı.

Ayrıntılar geliyor...