AKP AKM’sinde arabesk konseri

Işıl ÇALIŞKAN

Opera, bale temsillerinin gerçekleştirildiği Cumhuriyet döneminin simge yapılarından Atatürk Kültür Merkezi (AKM), yeni bir tartışmayla çalkalanıyor. AKM’nin aralık ayı programında arabesk fantezi müziğin temsilcilerinden İbrahim Erkal’ın anısına düzenlenecek ‘İbrahim Erkal’a Hürmet’ konseri sanat camiasında tepkileri de beraberinde getirdi. 10 Aralık Pazar günü Türk Telekom Opera Salonu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı, ‘Sanatçıya Vefa Konserleri’ kapsamında düzenleneceği belirtilen konser, iktidarın kültür sanat politikalarının sorgulanmasına neden oldu. İstanbul Devlet Opera ve Balesi Korosu ve İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın proje ve temsil için salon bulmakta güçlük çektiğini ifade eden sanat dünyasından temsilciler, “Bu konserin yeri AKM opera salonu değil” siteminde bulundu.

23 Haziran 2022 tarihinde ‘Osman Yağmurdereli Anma Konseri’nin AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda gerçekleştirilmesi de sanat dünyasından tepki görmüştü.

İDARECİLERİN İŞBİLMEZLİĞİ SÖZ KONUSU

AKM’nin asıl takvimini Devlet Opera ve Balesi, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ve Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün çok sesli korolarının oluşturması gerektiğini belirten Tiyatro, Sinema, Opera ve Bale İcracı Sanatçıları Meslek Birliği (TOMEB) Başkanı Alper Kafa, “Kalan yerler olursa yine bu sanat dallarının yakınlarına sahne tahsisi yapılır. İbrahim Erkal Bey’e rahmet diliyorum fakat AKM fantezi ve arabesk müzik için uygun değil. Leyla Gencer’i anma gecesi olsa bu iş oraya uyar. Orası bir opera bale sahnesidir. İbrahim Erkal yaşamında da hiç AKM’de sahne almamış. Burada vefa günü düzenlemenin de bir anlamı yok. Burada idarecilerin iş bilmezliği söz konusu. Birileri bu işten para kazanıyor herhalde” ifadelerini kullandı.

KÜLTÜR MERKEZLERİ TİCARİ İŞLETME DEĞİL

Opera-balenin eser çıkarırken de sahnelerken de her daim bir salona ihtiyacı olduğunu hatırlatan TOBAV (Devlet Tiyatrosu Opera Ve Bale Çalışanları Yardımlaşma Vakfı) Başkanı Mehmet Yılmaz, düşüncelerini şöyle belirtti: “İbrahim Erkal’ın anılabileceği daha başka özellikli salonlar bulunabilirdi. Bu türlü etkinliklerin yapılabileceği birçok salon var İstanbul’da. Yüksek sanatların yapıldığı bu tür prestij merkezlerinde salona ve sahneye ihtiyacı olan sanat kurumlarına verilmesi daha doğru olur. Burada bir özensizlik söz konusu. Kültür merkezlerine artık ticari işletme gibi bakılıyor. Çünkü orası opera salonu ve AKM ülkemizin prestijli mekânı.”

Bu hareketin ancak iktidarın sanatın icra edildiği kurumlara yönelik bakışıyla izah edilebileceğini ifade eden klasik müzik eleştirmeni Serhan Bali, “O eskinin sosyal devlet anlayışıyla devletin sanatları koruyucu gelir grubu gözetmeksizin tüm yurttaşlara uygun bilet fiyatlarıyla opera, bale, senfoni ulaştırma misyonunun ortadan kalktığını görüyorum. Buralara çok büyük yatırım yapıldı ve buralardan para kazanılmalı gibi bakılıyor. Ankara’da CSO, İstanbul’da AKM bu anlayışın somutlaşmış mekânları oldu. Bunlar eski Türkiye’nin sanatları gibi görülüyor. Bu sanatlara yönelik iktidarda bir mesafe söz konusu” dedi. Bu konserlerin yapılmasına itirazı olmadığını ancak bunun yerinin AKM opera salonu olmaması gerektiğini söyleyen Bali, “AKM Opera Salonu’nun isminin ve varoluş amacının hakkının verilmesini ve büyük sahnede şimdikinden daha fazla opera ve bale temsiline yer verilmesini talep ediyoruz” dedi.