Alanya’nın yükselişi

Ligin 22. haftasının ardından aşağıda da yukarıda da manzara netleşmeye başladı. 22. haftanın en şık golünü Konyasporlu Rangelov atarken, haftanın takımı Alanyaspor oldu. Akdeniz temsilcisinin çalıştırıcısı Safet Susiç haftanın teknik direktörü olurken, Akhisarsporlu Özer Hurmacı da haftanın oyuncusu oldu.
Çaykur Rizespor evinde Kayseri’ye kaybederek kendini ateş hattına attı. Maça iyi başlayıp öne de geçen Rize, oyun disiplininden uzaklaşmanın cezasını soyunma odasına mağlup girerek ödedi. Ahmet İlhan’ın kırmızı kart görmesinin ardından işi iyice zorlaşan Rize, son dakikada farkı bire indirdi. Beraberlik için şuursuzca yüklenirken de kalesinde dördüncü golü gördü. Son dört maçında Fenerbahçe, Galatasaray, Bursaspor ve Rizespor’u mağlup eden Kayserispor, Sergen Yalçın yönetiminde çıktığı 6 maçta ligin ilk yarısında topladığından daha fazla puan topladı. Sergen’in teknik direktörlüğü de oyunculuğunu anımsatıyor. Bir taraftan bu kadar kısa sürede bambaşka bir takım yaratabilecek kadar yetenekli, diğer taraftan pro lisans kursuna gidemeyecek kadar üşengeç…

Bursaspor iyi başladığı maçta ilk yarının sonlarına doğru hem 10 kişi kalıp hem de penaltıdan kalesinde golü görünce oyunun kontrolünü kaybetti ve kazanamama serisi 7 haftaya çıktı. Ertuğrul’un eline çarpan top için kural penaltı ve kırmızı kart diyor olabilir. Bu durumda kuralın da tartışılması gerekir. Zira hiçbir art niyeti olmayan Ertuğrul’un üstelik de doğal olmayan bir hareket yapmamışken hem penaltıya sebep vermesi hem de oyundan atılması adaletsizlik kokuyor. Kasımpaşa rakibin 10 kişi kalmasının da avantajıyla rahat bir galibiyet aldı. Kemal Özdeş’in başarısının hakkını vermek gerekiyor. 1 puanla ligin dibinden devraldığı takımıyla şimdi üst sıraların hayalini kuruyor.

Alanyaspor ateş hattının kaderini belirleyecek karşılaşmada evinde Adanaspor’u farklı mağlup ederek lige tutunmak adına dev bir adım attı. Sezon başından beri iyi oynayan takım Safet Susiç’in gelişiyle sonuç almaya da başladı. Adanaspor’un işinin zor olduğunu Levent Şahin’in göreve yeni geldiği ve art arda puanlar topladığı zamanlarda da yazmıştım. Bitime 12 hafta kaldı ve ligde kalmak için en az 6 maçı kazanması gerekiyor. Üstelik Levent Şahin’in göreve geldiği ilk günlerdeki birlik ve beraberlik atmosferi de dağılmış durumda.

Akhisar, yeni transferlerin ardından oyunun hücum yönünü de geliştirmeye başladı. Akigolar güzel bir oyunun ardından Antalya’nın fiyakasını dağıtarak üç puan üç golle aldılar. Tolunay Kafkas’ın çalıştırdığı bir takım hakkında iyi bir şeyler yazmak da varmış kaderde. Rıza Çalımbay’ın göreve gelmesiyle ligin dibinden başladığı yolculuğun sonunda 2017’nin en başarılı takımı olup Fenerbahçe’nin ensesine yapışan Antalya için bu mağlubiyet yol kazası mı yoksa rehavet belirtisi mi, gelecek haftalarda belli olacak.

Haftanın en keyifli karşılaşmasını Konyaspor’un cezası sebebiyle sadece 250 Trabzonspor taraftarı izledi. Konyaspor yönetimi 900 TL olarak açıkladığı maç biletlerinin fiyatını 120 TL’ye indirmese o 250 kişi de stadyumda olmayacaktı. Suçun şahsiliği vaatleriyle getirilen passolig uygulamasına rağmen Antalyaspor maçında vukuat yapanlar değil, maça gelen gelmeyen tüm Konyalılara ceza veriliyor. Her şey eskisi gibi olacaksa neden stadyumlara milyonlarca dolarlık yatırımlar yapıp herkesi passolig almaya zorluyoruz ki? Belli ki futbol federasyonu passolig uygulamasının ve seyircisiz oynama cezasının futbolun ruhunu öldürdüğünün farkında değil, Bursaspor takımına yapılan saldırıyı da mı görmüyorlar? Futbolda şiddet kanun çıkartarak veya cezalar yağdırarak önlenemez. Bu bir kültür işidir, bir günde değişmez. Statlardan çıkan şiddet yollarda kendini gösterir. Sporda şiddeti önlemek gerçekten isteniyorsa işe yönetici ve basın mensupları başta olmak üzere kaos ve kavgadan beslenen tüm unsurları ortadan kaldırarak başlanmalıdır. 6222 numaralı kanun ve sonrasında hayatımıza giren passolig uygulaması hem oyunun ruhuna zarar verip hem de şiddeti değil de sadece stadyumlarda meşale yakılmasını engelleyebiliyorsa meşruluğu da tartışmaya açıktır.

Karabükspor yeni teknik direktörü Barisic yönetiminde çıktığı ilk maçı penaltıdan bulduğu golle kazandı ve son 12 haftaya düşme korkusu yaşamadan girdi. Gençlerbirliği ikinci yarıda skoru eşitleyecek fırsatlar yakalasa da son vuruşlarda yeterince becerikli ya da şanslı değildi.

Fenerbahçe ve Galatasaray’ın havlu atması sonucu Beşiktaş’a rahatsızlık verme görevinde yalnız kalan Başakşehir Mustafa Pektemek’in attığı golle Osmanlıspor’u yenerek zor da olsa görevini yerine getirdi. 2 haftadır kazanamayan Boz Baykuşlar için 3 puan oynanan oyundan önemliydi. Avrupa yorgunu Osmanlıspor hücumcuları yakaladıkları az sayıdaki fırsatta daha becerikli olsalar oyunun gidişi belki değişebilirdi ancak Olympiakos karşısında köşe vuruşundan yedikleri golün aynısını Başakşehir’den de yemeleri, üzerine düşünülmesi gereken bir sorun.

Düşenin dostu Fenerbahçe bu hafta da Gaziantepspor’a puan verdi. Özellikle maçın son bölümünde her iki takım da galibiyet sayısına yaklaşsa da maç ilk yarıda atılan karşılıklı gollerle 1-1 sona erdi. Böylelikle Fenerbahçe Başakşehir galibiyetinin ardından oynadığı dört lig maçını da kazanamayarak 6 sezon sonra bir ilke daha imza attı. Ayrıca Fenerbahçe’nin son 19 sezonun en kötü ikinci devre başlangıcını da yaptığını söylemek lazım. Bu başarısızlıkta teknik direktör ve futbolcular kadar yöneticilerin de sorumluluğu var. Aziz Yıldırım’ın yönetim anlayışının son kullanma tarihi geçiyor. Adana galibiyetinin ardından Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarından da birer puan alan Gaziantep ligde kalmak adına umut yeşertse de işi hiç de kolay değil.

Ve haftanın kapanış maçı… Yine derbi, yine müthiş atmosfer ve yine sıfır futbol… Igor Tudor yönetiminde son haftayı dış dünyayla ilişkilerini kesip bu maça hazırlanarak geçiren Galatasaray’ın ödevine çalıştığı sahada belli oluyordu ancak galip gelen Talisca’nın serbest vuruştan bulduğu golle Beşiktaş oldu. Tudor kumarının da tutmaması Dursun Özbek’i koltuğundan edebilir. Zorlu virajı kayıpsız atlatan Beşiktaş için rehavete kapılmak şampiyonluk yolunda önünde kalan tek engel.