Cumhuriyet’in 100’ncü yıldönümüyle Türkiye Almanya KültürForumu’nun 30’ncu kuruluş yıldönümü çakışınca Köln’de diğerlerinden daha farklı, eleştirel bir kutlama gerçekleştirildi.

Almanya’da farklı bir 100’ncü yıl kutlaması

Almanya’nın birçok yerinde de Cumhuriyet’in 100’ncü yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlandı.

Bu kutlamaların en farklısı, Köln merkezli Türkiye Almanya KültürForumu’nun aynı zamanda kendi 30’ncu kuruluş yıldönümünü kutladığı zengin içerikli etkinlikler paketiydi. 1993 yılında Türkiye ve Almanya’nın büyük yazarları Yaşar Kemal ile Günter Grass’ın birlikte onursal başkanlığını üstlenmesiyle faaliyete geçen Gazeteci-Belgesel Yapımcısı Osman Okkan’ın Sözcülüğü’nü yürüttüğü KültürForumu’nun kurulduğu ve şimdiye kadar birçok etkinlik gerçekleştirdiği WDR’in (Batı Alman Radyo ve Televizyon Kurumu) merkezindeki yayın salonlarında gerçekleştirilen etkinliklee Türkiye’den ve Almanya’dan çok sayıda yazar, edebiyatçı, gazeteci, politikacı, sanat ve kültür emekçisi katıldı. Program 100’ncü yıldönümü nedeniyle cumhuriyetin çeşitli açılardan, tabii ki hepsi eleştirel içerikli, ele alındığı panel ve söyleşiler içeriyordu. Ayrıca KültürForum’un 30 yıllık çalışmalarının ve göçmenlerin kültürel gelişimine ilişkin tezlerin tartışıldığı bir panel gerçekleştirildi.

Tek bir gün içinde, birbiri arkasına gerçekleştirilen ve toplam 6-7 saati bulan bu etkinlikler silsilesi, sadece Köln ve çevresinden değil, Almanya’nın birçok yerinden, özellikle gala bölümünde WDR’in en büyük yayın salonlarını tamamen dolduran misafirler tarafından takip edildi.

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’ncü, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ve gelişimine eleştirel bakan, ama ilerici kazanımlarına da sahip çıkan bir ruhla kurulmuş olan KültürForumu’nun 30’ncu yaşgünü kutlaması aynı güne sıkıştırılan bir etkinlikler zinciriydi...

Bir de sürpriz vardı... O da Osman Okkan’a ATYG (Avrupa Türk Yazarlar Grubu) 2022 Belgesel Film ve İnsan Hakları Ödülü’nün verildiği tören oldu.  ATYG’nin Eşbaşkanları Nevin Lutz ile Kemal Yalçın’ın takdim ettiği ödülün töreni, aslında daha önce yapılacaktı, ancak Okkan‘ın geçirdiği rahatsızlık nedeniyle ertelenmişti.

Etkinliğe hastalık nedeniyle bizzat katılamayan iki yazar Aslı Erdoğan ve Günter Wallraff da  video söyleşileri ile konuklara seslendi. Araştırmacı-Gazeteci Günter Wallraff, meslektaşı Okkan’ın Almanya’daki Türkiye kökenli göçmen işçilerin yaşadığı ırkçı, ayrımcı yaşam ve çalışma koşullarını ilk kez kamuoyu gündemine getiren kitabı “En Alttakiler“in ortaya çıkışındaki katkısını hatırlattı. Wallraff ve Okkan’ın Salman Ruhdie ile Aziz Nesin’i Almanya’da bir araya getirdikleri gizli buluşmadan tarihi görüntüler gösterildi.

Yazar İmran Ayata’nın Almanya’daki Türkiye kökenli göçmenlerin beraberinde getirdikleri ve burada ürettikleri müziğin tarihine renkli göndermeler yaptığı “E5, Türkiye ve Dönüş Yolu“ başlıklı video gösterisinin ardından uzun etkinliğin zengin finaline gelindi.

Galada ayrıca Kültür Forumu’nun otuz yıl boyunca Türkiye ve Almanya’dan onlarca ünlü kültür ve sanat insanının yer aldığı etkinliklerinden birçok doruk noktasını içeren bir belgesel sunuldu. Edebiyat gecelerinden uzun soluklu belgesellere, klasik müzik konserlerinden stadyumlarda rap gösterilerine kadar çok farklı kültür ve medya alanlarındaki çalışmaların yanısıra, Kültür Forumu‘nun Almanya’nın kültür ve sanat dünyasından, önde gelen isimlerle oluşturduğu, Türkiye’de hapisanelerde muhtaç duruma düşen tutuklulara destek sunan “Hukuksal Destek Fonu“ tanıtıldı. Bu bölümde Forum‘un gelecekteki kültür ve medya etkinlikleri üzerine bilgi veren Yönetm Kurulu Sözcüsü Osman Okkan tüm bunların yanısıra, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Gültan Kışanak gibi simge isimlerle birlikte tüm politik tutuklular ile Avrupa’daki dayanışmanın yükseltilmesi için çabaların sürdürüleceğini açıkladı.

THEODARAKİS’Lİ FİNAL

Önce uzun yıllardır Köln’de yaşayan müzisyen Mehmet Akbaş’ın daha sonra Yunanistan ve hatta Türkiye kökenli, Almanya’da doğmuş ve büyümüş dünya sanatçısı Alexandra Gravas’ın da katıldığı konser saatler süren yoğun tartışmaların, sunumların yorgunluğunu aldı, götürdü. Misafirler Akbaş ve Gravas’ın solo ve düet olarak söyledikleri Türkçe, Zazaca, Kürtçe, Ermenice, Yunanca şarkılar ve türkülere tempo tutarak, birlikte söyleyerek eşlik ettiler. Gravas’ın çağrısıyla gece, büyük müzisyen ve Türk-Yunan dostluğunun öncülerinden Mikis Theodarakis’in sevilen eseri “Tis Dikeosinis Ilie Noite“ (Adaletin Güneşi) ile tamamlandı. Dinleyicilerin ayakta, coşkuyla eşlik ettikleri şarkı KültürForum’un temeller direklerinden biri olan Türk-Yunan dostluğunun iki ülkeden binlerce kilometre uzakta da olunsa yaşatıldığının güzel bir örneği oldu, KültürForum’a çok yakıştı.

Peki bu etkinliklerde neler konuşuldu, neler tartışıldı? Tabii bunlar da önemli. Peşpeşe gerçekleştirilen panellerin, söyleşilerin özetlemek için bile yerimiz kalmadı. Ancak iyi haber var: Bunların hemen hepsi WDR’in radyo programında yayınlandı ve KulturForum’un internet sitesinde halen izlemek, dinlemek mümkün: https://daskulturforum.de

Girişte belirttiğimiz gibi Almanya’nın birçok yerinden geçtiğimiz haftasonu ve başından çok sayıda 100’ncü yıl kutlama etkinliği gerçekleştirildi. Bunların bir bölümünü sivil toplum örgütleri kendi olanaklarıyla gerçekleştirdiler, bir bölümü ise Türkiye’nin buralardaki resmi temsilciliklerinin organizasyonuyla gerçekleştirildi. Bu ikincilerin bir numaralı konuğu ise kutlamalarda mesajı okunan Erdoğan oldu.

Tabii ki cumhuriyetin kuruluş dönemine ve bugünkü Türkiye’ye yönelik eleştirel bakış bazıları büyük masraflarla, görkemli salonlarda gerçekleştirilen bu etkinliklerin dışında kaldı. İşte bu nedenle Almanya’daki “öteki Türkiye”nin en önemli kurumlarından KültürForumu’nun bu etkinliği çok önemli bir boşluğu, zengin ve eleştirel bir içerikle kapattı...

Tam demokratik ve özgür bir Türkiye’yi, içi demokrasi ve özgürlük normlarıyla doldurulmuş bir cumhuriyeti özleyenler, bu önemli yıldönümünde “biz de varız” diyebildiler. Bu yoldaki mücadeleleri nedeniyle Cumhuriyet’in 100’ncü yılında haksız yere cezaevlerine kapatılan demokrasi ve özgürlük savaşçılarını unutmadılar, unutturmadılar.

KültürForum VE OSMAN OKKAN HAKKINDA

KültürForum, 1993 yılında Köln’de kuruldu. Türkçenin ve Almancanın büyük yazarları Yaşar Kemal ile Günter Grass’ın vefat ettikleri 2015 yılına kadar birlikte Onur Başkanlığı’nı yürüttükleri KültürForum, geçtiğimiz 30 yıl içinde Mikis Theodorakis ve Zülfü Livaneli’nin kurduğu Türkiye Yunanistan Dostluk Girişimi ve Hrant Dink Forumu ile yoğun işbirliği içinde, kamuoyunda yankı getiren çok sayıda uluslararası kültür ve medya projeleri gerçekleştirdi.

Türkiye’de baskı altında olan kültür, sanat ve medya insanlarıyla yoğun dayanışma kampanyaları da sürdüren KültürForum, tanınmış yazar ve politikacıların desteğiyle yürüttüğü “Hukuksal Destek Fonu“ ile Türkiye’de çok sayıda politik tutuklu ve ailelerine yardımcı olmaya çalışıyor.

1947 yılında Ankara’da doğan Osman Okkan, ilk ve ortaöğrenimini İstanbul’da tamamladıktan sonra, üniversite öğrenimi için 1965 yılında Almanya’ya geldi. Münster Üniversitesi’ne ekonomi, sosyoloji ve siyasal bilimler öğrenimi gören Okkan, öğrencilik yıllarından itibaren öğrencilerin, işçilerin hakları için sendikalar ve kurucusu olduğu göçmen derneklerinde aktif mücadelenin içinde oldu. 1986 yılından itibaren WDR ve bu kurumun bünyesindeki “Köln Radyosu“nda gazeteci olarak çalışmaya başlayan Okkan, 20 yıl boyunca çok sayıda belgesel filme ve programa imzasını attı, bu çalışmaları nedeniyle saygın ödüllere layık görüldü.

Türkiye’den Almanya’ya gelen işçilerin, göçmenlerin eşit haklar ve özgürlük mücadelesinin en ön saflarına yer aldı, göçmenlerin Almanya’daki siyasal, toplumsal hayata katılmaları, entegrasyonu için örgütlü mücadele yürüttü. Türkiye’deki siyasal ve kültürel gelişmelerle yakından ilgilenen Okkan, 1971 ve 1980’deki askeri darbelere karşı demokrasi ve insan hakları temelinde mücadele yürüttü, Türkiye’den Avrupa’ya gelen siyasi mültecilerle sürekli dayanışma içinde oldu.

Gazeteci olarak çalışırken, Türkiye’de hakkında yayınlanan ve kendisini “1. No‘lu terörist“ olarak tanıtan yalan haberler nedeniyle 17 yıl boyunca Türkiye’ye gidemedi. Türkiye kültürü ve edebiyatını Avrupa’da tanıtmak için büyük çabalar gösterdi. Televizyonların kültür kanallarında Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Orhan Pamuk, Elif Şafak, Murathan Mungan ve Aslı Erdoğan gibi çağdaş Türk edebiyatının önde gelen yazarlarını, fotoğrafçı Ara Güler‘i tanıtan, okullarda yardmc ders malzemesi olarak değerlendirilen belgeseller hazırladı. “Türk – Yunan Dostluk Girişimi“yle, “Türkiye Almanya Kültür Forumu“nun kurucuları arasında yer aldı, her iki girişimin sözcülüğünü üstlendi.

Öldürülen Gazeteci-Yazar Hrant Dink’in yaşamını ve mücadelesini konu alan “Cinayet Dosyası: Hrant Dink“ belgesiyle “Altın Küre Ödülü“nü aldı. Onur Başkanlığı‘nı Rakel Dink’in üstlendiği “Köln Hrant Dink Forumu“nu kurdu. Türk-Kürt-Ermeni dostluğunun gelişmesi için inatla mücadele veren Okkan, halen Türkiye’deki siyasi tutuklulara destek için çalışmalarını sürdürüyor, bu amaçla Avrupa kültür ve siyaset dünyasının önde gelen isimleriyle birlikte de “Politik Tutuklulara Destek Fonu“nu kurdu.