Türkiye’de acaba Rock müzikle alakalı hangi yayınlar var? Bu soru KalemKahveKlavye.com sitesinde eleştiri ve notlarını takip ettiğim sitenin kurucu editörü, yazar Koray Sarıdoğan’ın aklına gelmiş. Her zaman müzikle ilgili kitaplarla yakından ilgilensem de Türkiye özelinde derinlemesine bir araştırma yapmadım. Meslekte yabancı grup ve müzisyenlerle röportaj yaparak ilerlediğim için daha çok otobiyografik eserleri takip edip okudum. Bunların birçoğu Türkçeye çevrilmemişti. Çevrilenlerin çok az bir kısmı çok iyi veya yeteri kadar iyi diye nitelendirebileceğim şekilde çevrilmiş ve ne yazık ki bir kısmı da kötü çevrilmişti. Bir de yayıncılıkta yeraltına ışık tutan fanzin gerçeği var ki ucundan kıyısından yakaladım bazılarını.

‘Yeraltı Kütüphanesi’nin tanıtımında şu sorularla karşılaşıyoruz: “Peki Türkiye için doksanlar bir altın çağ mıydı yoksa bir bedbahtlık mıydı? Koray Sarıdoğan bu sorunun cevabını Rock’tan filizlenen dönem altkültürü üzerinden, politik arka plandan koparmadan, gerçekçi bir bakış açısıyla anlatıyor. Rock müzik 90’ların altkültürünü, müzik yayıncılığını, dergilerini, fanzinlerini ve edebiyatını nasıl şekillendirdi?”

‘Yeraltı Kütüphanesi’nde müzik kitapları, dergiler ve fanzinler gibi ilgimi çeken başlıklar var. ‘Yeraltı Kütüphanesi’ dönüp ara ara okunması gereken bir kitap, kısacası bir başucu kitabı, en azından benim için. Bu 190 sayfalık kitabı tek başına okuduğunuz zaman içindeki başlıklar ve röportajlar sayesinde konuya olan hâkimiyetiniz artabilir. Ama içinde o kadar çok ipucu var ki not almaya başladığınızda binlerce sayfalık bir kaynağa giden yol açılıyor.

Koray, Türkiye’nin ilk fanzini kabul edilen Antares’ten önceki bir fanzinden bahsediyor mesela: “Çaydan Çaya.” Bu ilginç isimli fanzin “Çaydaaaan Çaya Yayınlanır Gayri İlmi Biyolojik Dergi” başlığıyla 20 Mart 1965’te yayımlanmış. Yazar, derginin kendisine ulaşamamış olsa da bulduğu görsellerden anladığı ve bize aktardığı kadarıyla teksir kağıdı üzerine el yazısıyla, biyoloji bölümü öğrencilerinin çay toplantılarında espri ve hatıra niyetine dağıtılmak üzere hazırlanmış ‘Çaydan Çaya’. Daha sonra ilk fanzin sayılan bir bilimkurgu yayını anlatılıyor ‘Yeraltı Kütüphanesi’nde: “Antares”. ODTÜ’de çıkmaya başlayan Antares 1971-78 yılları arasında hayatta kalmış ki bu gayet uzun bir süreç.

altkultur-ve-fanzinler-uzerine-bir-keyifli-bir-okuma-796944-1.

Kitapta fanzinler, yayımlayan isimler ve fanzinlerin yayımlandığı tarihler üzerinden bir memleket izlenimi de edinebiliyorsunuz. Röportajlar bu durumu biraz öne çıkarmış. Kitapta, daha yeni kaybettiğimiz dostumuz, memleketin en sıkı heavy metal şövalyesi Çağlan Tekil röportajı ilk önce okuduğum sayfalar oldu. Sonra kitaba başlayabildim.

Çağlan haricinde Altay Öktem, Aptülkadir Elçioğlu (Aptülika), Murat Beşer ve Şenol Erdoğan röportajları var. Laneth, Mondo Trasho, Antares, Non Serviam gibi fanzin ve dergilerin çıkış hikayeleri ilgi çekici. Özellikle benim de ortaokulda çoğu sayısını edindiğim Stüdyo İmge kitaplarının çıkış hikayesi dönemin saçma sansürcü zihniyetine bir ışık tutuyor. Sonuç olarak okuduğunuz hikâyelerde o döneme dair ilginç detaylarla karşılaştığınız bir kitap ‘Yeraltı Kütüphanesi.’

Koray Sarıdoğan’ın titiz çalışması okurken keyif veriyor. Kitap geçen aylarda Karakarga Yayınları tarafından basıldı. Türkiye’de müzik yayıncılığı ve özellikle Rock müzik ve benzeri altkültürler ile ilgileniyorsanız iyi bir başlangıç kitabı olacaktır. Sonra zaten meraklı beyinler yolu kendiliğinden açacaktır.