Alzheimer hastalarının çocukluklarını çok net hatırlamalarının nedenlerinden birisinin katman katman oluşan hafızaların yavaş yavaş yok olması ve en derinde ilk oluşan hafızaların ortaya çıkması olduğu düşünülmektedir

Alzheimer ve hafıza

Hafıza, duyusal bilgilerin ve canlının dış dünya gözlemlerinin beyinde veri şeklinde depolanması olarak tanımlanabilir. Hafızanın oluşması, yaşam boyunca biçimlenmesi ve yeri geldiğinde hatırlanması oldukça karmaşık ve hala tam olarak çözemediğimiz fizyolojik süreçlerle belirlenir. Hafızanın belirli çeşitleri bulunur. Kısa süreli hafıza, uzun vadeli bir depolama gerektirmeyen duyusal etkilerin kısa süreli akılda tutulmasıdır.

Örneğin size söylenen bir telefon numarasını aklınızda tutarak kendi telefonunuzdan aramak ya da sokakta görülen birisinin ne giydiğini bir süre hatırlamak kısa süreli hafıza ile ilişkilidir. Uzun süreli hafızalar ise öğrenildikten sonra bazen yaşam boyu depolanan ve aynı netlikte hatırlanabilen bilgilerdir. Örneğin, bir telefon numarasını hiç unutmamak, yaşamımızda gerçekleşen bir olayın detaylarını hatırlamak, bir hikayeyi ya da sözü kelimesi kelimesine bilmek, kendimizin ve tanıdıklarımızın isimlerini bilmek gibi.

Tekrar sinir ağlarını çalıştırır

Hafızanın her türü, sinir sistemindeki sinir hücreleri devrelerinin etkinliği ile gerçekleşir. Kısa süreli bir hatırlamada beynin frontal ve parietal bölgelerinde bulunan ve bilişsel aktiviteyi düzenleyen bazı sinir ağlarının geçici aktivitesi ön plana çıkar. Uzun süreli hafızanın moleküler temeli tam bilinmese de beyinde hipokampüs denilen bir bölgenin etkinliği ile gerçekleştiği düşünülmektedir. Hipokampüs kendi başına bilgi depolamaz ancak beyin korteksindeki sinir ağlarının belli bilgi bütününü çeşitli devre etkinlikleri olarak kodlamasına yardımcı olur. Bunu da yeni sinir hücreleri oluşturup yeni ağları destekleyerek yaptığına inanılmaktadır. Örneğin uzun süreli öğrenmenin en önemli yollarından biri tekrardır. Tekrar edildikçe, bir bilginin kodlandığı sinir ağları tekrar çalışır. Bu yeniden çalışma, bu ağların güçlenmesine ve potansiyellerinin artmasına yol açar. Bir bilgiyi ilk öğrendiğimizde hatırlamamız biraz zaman alırken yıllar sonra sürekli tekrar edilen ve artık düşünmeden otomatik olarak hatırlayabildiğimiz detayların oluşması işte bu belli sinir devrelerinin uzun vadede potansiyellerinin artmasına bağlıdır (long term potentiation, LTP). LTP’nin, belli bir bilginin hafızasını oluşturan sinir ağlarının DNA yapısı üzerindeki yapıtaşlarının metilasyon denen kimyasal değişikliklere uğramasıyla ilişkili olduğuna dair bilgiler mevcuttur. Travmatik ya da duygusal olayların yarattığı episodik hafıza, kişisel deneyimlerimizin oluşturduğu hafıza olan deklaratif hafıza, dil ve gözlem hafızaları, koku ve diğer duyularımızın yarattığı hafıza biçimleri uzun vadeli bu hafıza oluşum sürecine tabidir. Sinir hücrelerinin birbirleriyle bağlantılarının güçlenmesi ve artması, yeni sinir hücrelerinin yapılması uzun vadeli hafızaya etkilidir.

alzheimer-ve-hafiza-740733-1.

Sinir hücrelerinin yenilenmesi çözüm sunabilir

Alzheimer hastalığı, sinir hücrelerinin bağlantılarının kopması ve uzun vadede hafızanın yok olmasını beraberinde getiren henüz çözümünü bilemediğimiz bir hastalık. Alzheimer patolojisinin ilk ortaya çıktığı bölgelerden birisi hipokampüsün etrafında bulunan ve hafıza oluşmasını ve depolanmasını düzenlediği düşünülen entorhinal korteks bölgesidir. Alzheimer, ilerleyen aşamalarda parietal kortekse uzanır ve ilk olarak kısa vadeli hafızanın yok olmasını, sonra da orta ve uzun vadeli hafızanın unutulmasına yol açar. Alzheimer hastalarının çocukluklarını çok net hatırlamalarının nedenlerinden birisinin katman katman oluşan hafızaların yavaş yavaş yok olması ve en derinde ilk oluşan hafızaların ortaya çıkması olduğu düşünülmektedir. Alzheimer ile baş etmenin yolları araştırılmaktadır ancak yeni sinir hücreleri yapımı ve eriyen sinir hücresi ağlarının yeniden güçlendirilmesi son yıllarda yeni bir bakış açısı olarak ortaya çıkmış durumda. Özellikle sinir hücresi yenilenmesi ve bu mekanizmaların moleküler temellerinin araştırılması umut veren çalışmalar olacak. İlerleyen zamanlarda bu bakış açısının etkilerini ve bize kazandırabileceklerini göreceğiz. Unutmamak, unutturmamak için.