Türkiye, Avrupa Konseyi temelli kadına şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi amacıyla 2014’te yürürlüğe giren ‘İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı kararnamesiyle çıktı. Artvinli Kadınlar, iptalde hukuki sorun olduğunu öne sürerek kararı protesto etti.

Artvin'de kadınlar İstanbul Sözleşmesi için meydanlarda: Vazgeçmiyoruz

Dilan ŞAHİNBAŞ

Halitpaşa Meydanı’nda bir araya gelen Artvinli Kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır, Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz” diyerek pankart açtı ve basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasını Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Meclis Üyesi Gülşen Kurul okudu, Kurul okuduğu açıklamada, kadınların erkek adalet değil gerçek adalet istediklerini, sokakların suç mahali olmayan, bir dünya istediklerini vurguladı.

‘MARUZ KALINAN ŞİDDET AKIL ALMAZ BOYUTLARDA’

Dünyanın dört bir yanında durmak bilmeyen şiddetin, ataerkil iktidarların kadınları aynı acıların, aynı baskıların altında hayatsızlığa mahkum etmeye devam ettiğini belirten Kurul, “İktidarlar politikalarını her seferinde Kadını arka plana atarak kurmaktan vazgeçmiyor. Kapitalist sistemler bizleri birer eşyadan ibaret görmeye devam ediyor. Cinsiyet eşitsizliğinin giderek tırmandığı toplumlarda Kadın her alanda ikinci planda kalırken dünya kadınların görünmeyen emeği sayesinde dönmeye devam ediyor.Çocuk bakımını, ev işlerini, hasta ve yaşlı bakımının büyük bir bölümünü üstlenmesine rağmen,en çok yorulan olmasına rağmen emeğinin karşılığını alamıyor.Güvencesiz işlerde çalışmak zorunda bırakılan kadınlar, rekor kıran genç kadın işsizliği, düşük ücretler, kadınların yaşam mücadelesinde gözardı edilemeyecek seviyedeyken Kadınların maruz kaldığı şiddet akıl almaz boyutlara ulaştı” dedi.

artvin-de-kadinlar-istanbul-sozlesmesi-icin-meydanlarda-vazgecmiyoruz-855529-1.

‘KADIN HAKLARI GÖZ ARDI EDİLİYOR’

Engellenemeyen cinayetlerin failinden hesabının sorulamadığı kadın cinayetlerinin çığ gibi büyüdüğünü aktaran Kurul, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de tırmanan ataerkil düşüncenin siyasal islam rejiminden de beslenerek her gün onlarca kadının cansız bedenini yere serdiğini belirtti ve “Suçluyu koruyan ve şiddete maruz kalan kadının kendisini savunmasına bile fırsat vermeden caydırıcı olmayan kararlarla ülkemiz bir Kadın mezarlığına çevriliyor.Kadını aile içi yaşama hapsetmeye çalışan AKP iktidarı Şiddeti önlemesi gerektiği yerde Kadının kahkahasını tahrik edici bir neden olarak gösterirken şiddetin sebeplerini görmezden geliyor, failleri kollamaya devam ediyor.Politik çıkar budalası olmuş yoz, gerici bir İktidar yıllar boyunca bu karanlığı besledi” diyerek kadın haklarının aile değerlerinin korunması hükmüne gömüldüğünü, ailenin korunması anlayışı ile kadın haklarının göz ardı edildiğini vurguladı.

Kadınların erkek egemenliğinin yazılı olmayan kültürel kuralları altında ezilmeye mahkum edilmeye çalışıldığını ve buna izin vermeyeceklerini söyleyen Kurul, “Cumartesi günü gece yarısı dalga geçer gibi Kadınların ve çocukların şiddetten korunabilmesi için uygulanması gereken İstanbul Sözleşmesinden çıkıldığı haberi resmi gazetede yayınlandı.Bu kararnameyle birlikte Kadın Cinayetlerinin politik olduğunu onaylamış oldular.İstanbul Sözleşmesi Yaşatır dedik, sözleşmenin uygulanmaması için ellerinden geleni yaptılar.Şimdi de İstanbul sözleşmesi yerine Ankara sözleşmesi yapacağız, İstanbul sözleşmesi toplumu kutuplaştırıyor, muhalefet etmek için kullanılıyor diyorlar.Eğer samimiyseniz İstanbul sözleşmesini bütün maddeleriyle uygulayın ve kadınların korunması için uygulanması gereken bir sözleşmeye muhalefet edilmesinin önüne geçin.İnsan aklıyla dalga geçen cümlelerinizle halkı kandırmaya çalışmaktan vazgeçin” dedi ve sözleşmenin uygulanmadığı gibi tartışmaya açanların AKP iktidarı olduğunu, yalan üstüne yalanla toplumu kutuplaştıran şiddete gerilime sürükleyenin de AKP rejimi olduğunu ifade etti.

‘SİZ ÇOĞALDIKÇA BİZ DE ÇOĞALACAĞIZ’

Kadınların bedeninin, sözünün, duruşunun üzerinde kimsenin söz söylemeye, kadınların temel haklarının gasp etmeye hakkı olmadığı, kadınları şiddetten koruyacak bir kanunu Aile değerlerini bozuyor diyerek anlatıp durduklarını açıklayan Kurul, “Aile içi şiddetin ortaya çıkmasını Aileyi bölmek olarak görüyorsanız yıkılsın sizin bu örgütlü kötülüğünüz! Batsın Aile değerleriniz. Artık Kadın cinayetlerinin politik olduğuna dair en ufak bir şüphe bırakmadınız.Milyonlarca insanın can güvenliğini hiçe sayarak ne zamana kadar o altın varaklı koltuklarınızda oturabileceksiniz.Politik çıkarlarına uydurmak için her gün kanun nizam değiştiriyorlar Ama sanmasınlar ki gece yarısı sessizliğinde saman altından su yürütebileceklerini, Kadınlar seher vaktinin bekçisi olacak sizler batacaksınız Güneş doğacak.Aklınızdan bile geçirmeyin vazgeçeceğimizi.Siz çoğaldıkça biz de çoğalacağız” dedi.

‘KARANLIĞIN YERİNE AYDINLIK KOYULACAK’

Bugün de bir aradayız, sözümü söylemeye, gerektiğinde haykırmaya devam edeceğiz.

Umutluyuz. Her gün daha da çoğalıp bu karanlığı yok edip yerine aydınlık günleri getireceğiz. Daha fazla kayba razı değiliz! Birbirimizin Çaresiyiz!

Katledilen, Kaybettiğimiz tüm kadınlara sözümüz var. Karanlığın yerine aydınlığı koyduğumuz bir geleceği birlikte yaratacağız.

Kadın varlığını yok sayanlara kadın-erkek eşit değildir, fıtrata aykırıdır diyerek toplumda şiddete açık kapı bırakanlara karşı, hayatın özüne adaleti, eşitliği, neşeyi, dayanışmayı, sevgiyi koyacak seçeneği kadınların üretebileceğini vurgulayan Kurul, basın açıklamasını, “Bunu biz başarabiliriz! Yeter ki mücadelemizin değiştirici gücüne inanalım.Erkek adalet değil Gerçek Adalet istiyoruz ! Sokakları suç mahali olmayan, bir dünya istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi bizim. Haklarımızdan vazgeçmiyoruz” diyerek sonlandırdı.

Artvinli Kadınlar basın açıklamasının gerçekleştirildiği alandan sloganlar atarak dağıldı.