Ateşle imtihan!

Tolga Mırmırık - @mirmirik

Homo Sapiens’in diğer insansı maymunsulardan tam olarak ayrılışı yaklaşık olarak 300 bin ila 250 bin yıl öncesine dayanıyor. Bu ayrılış ile tüm yeryüzünü domine ederek hükmedecek büyük imparatorluğumuz da başlamış oluyordu. 

Oysa bizlerin hikâyesi çok daha öncesine, yaklaşık 1.7 Milyon yıl öncesinde ateşi tesadüfen kullanmaya başlamamıza dayanıyor. Homo erectus’un (dik duran insan / “Upright man”) kontrolsüz de olsa ateş kullanmaya başlaması sayesinde, bizlerin bugünkü halimize ulaşmamıza sağladığı katkı yadsınamaz durumda. İnsanların ilk olarak ateşi kontrol edebilir hale gelmesi ise 400 bin yıl kadar öncesine dayanıyor. Buluntulara ve arkeolojik kanıtlara göre ise tam kontrolü 125 bin yıl kadar öncesinde sağlamışız. Arada geçen ve neredeyse bir buçuk milyon yılı aşmış olan zaman, 2023 yılında 75–85 yıl ortalama yaşam yılı olan bizler için anlaşılması ve algılanması oldukça güç. 

İlk insansılar, geceyi ve soğuk hava koşullarını atlatmak, avladıkları yiyecekleri pişirmek ve zararlı mikroorganizmaları öldürmek için ateşi kullanmaya başladılar. Ateş, insanların yiyeceklerini daha sindirilebilir ve güvenli hale getirmelerine yardımcı oldu. Ayrıca, ateşin ısıtıcı özelliği, soğuk iklimlerde hayatta kalmalarına olanak sağladı. Bu nedenle, ateş, erken insanların hayatta kalmasına ve evrimlerine katkıda bulunmasına bir destek faktörü haline geldi. İlk insan toplulukları, ateşi avcı-av hayatlarını sürdürdükleri yerleşim yerlerini savunmak ve yabancı tehlikelerden korunmak için kullanmış oldu. Ateşin aydınlatma özelliği, gece avlarına izin verirken, yabancıların yaklaşmasını da fark etmelerine yardımcı olabildi.

ATEŞİN ÖNEMİ 

Ateş biz modern insanları oluştururken çok önemli iki şey yaptı. İlki iletişim ve bu sayede gruplaşma / kabileleşme tarafımıza yaptığı katkı, ikincisi ise herkesin bildiği gibi artık yiyecekleri pişirebilmemiz sayesinde yiyeceklerin daha sindirilebilir hale gelmesine ve besin değerlerinin artmasına katkıda bulunması. Geceleri ateş başında grup olarak oturmamız daha gelişmiş toplumları kurmamıza ve yerleşik yaşama geçmemize bir geçit açtı. Neyse ki atalarımız yine ateş sayesinde bu geçidi kullanabilecek kadar beyinlerini kullanmaya başlamıştı. Ateşin kontrol edilmesi ve kontrolün sürdürülmesi, erken insanların teknolojik yeteneklerini geliştirmelerine yol açtı. İnsanlar, madenleri eriterek metalleri şekillendirmek, seramikleri pişirmek ve daha karmaşık araçlar yapmak için ateşi kullandılar. Bu, insan toplumlarının teknolojik gelişimine katkıda bulunan bir adımdı. 

Ateş bizi biz yaparken ilerleyen zamanlarda bizi yok edebilmek için de en iyi silah haline geldi. Cengiz Han liderliğindeki Moğol ordularına karşı savunmada olan Çin Hanedanlığı’nda 7. yüzyıldan bu yana havai fişekler kötü ruhları ve hayaletleri uzak tutmak için kullanılıyordu. Basit bir eğlence aracından yola çıkıldı. Moğol istilasına karşı çözüm yine ateş sayesinde bulunmuştu. Ateşin gücü ile oluşan kömür, potasyum nitrat ve sülfür…

Sonuçta “karabarut” elde edildi. İnsanlığın tarihi yeniden şekilleniyordu. Bu basit buluş sayesinde yüzlerce yıl sürecek yeni bir savaş şekli ortaya çıktı. Günümüz savaş füzelerinin, tanklarının, savaş uçaklarının tamamı Çin’deki bu buluşa dayanıyor. Çin bu öldürücü gücü Moğollar üzerinde kullandı. Daha sonra Moğollar bunu Orta Doğu’da ve Avrupa’da kullandı. Tüm yerleşik insanlar birbirlerinden bu teknolojiyi öğrenerek günümüze kadar geldi. Uzun süre savaş eğitimi almış olan şövalyeler, onlar için basit görülen köylüler tarafından öldürülebilir hale gelmişti artık. Savaşın ve insanlar arası mücadelenin değiştiği dönemlerdi.

Bu durum, halk devrimlerine, siyasi yapıların değişmesine ve dünyanın yeniden şekillenmesine sebep oldu. Her ne kadar kontrol edebildiğimiz düşünülse de sırf kontrol edilemez halde olduğu için zaman zaman şehirlerimiz tümüyle yandı ve hayatlarımız bir defa daha ateş ile şekil aldı. 1666 büyük Londra yangınından sonra tüm şehir planlama düşüncelerimiz baştan yazıldı. Şaka gibi ama şu anki modern şehirlerimizin planlamaları, itfaiye servislerinin kurulması ve altyapı servislerimiz tamamen bu yangına dayanıyor. 
Günümüzde ateş, insanlık sınırlarımızı zorlamak için kullanılmaya devam ediyor ve edecek de. Uzaya fırlatılan roketlerden elimizdeki telefonların ya da bilgisayarların çiplerine kadar her şeyimiz ateş sayesinde. II. Dünya Savaşı’nda Avrupa’yı teslim alan V2 roketleri de öyle, şu anda bizi geliştiren uzay programlarımız da. Bir gün Mars’ta bir yaşam alanı kurabilirsek o da ateş sayesinde olacak. Füzyon reaksiyonunu kullanabilir ve ulaşılabilir hale getirene kadar milyon yıllık geçmişi olan ateş ve insan ilişkisi tüm insanlık yaşamımız boyunca devam edecek gibi. İyi haftalar.