Aykırı ve Ajans Muhbir'in editörleri tutuklandı: 'Milliyetçi paylaşımda bulunmak suçu'

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" ve "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlamasıyla haklarında soruşturma başlatılan 4 kişi tutuklandı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında bulunan Furkan Uludağ, Serkan Kafkas, Serdar Sönmez ve Ümit Yasin Perinçek emniyetteki işlemlerinin ardından Ankara Adliyesi'ne getirildi.

Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısına ifade veren gazeteciler, tutuklama talebiyle Ankara nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

Gazeteciler, hakimlik sorgusunun ardından, "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" ve "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlarından tutuklandı.

Serkan Kafkas'ın avukatı Aykutalp Arıcı, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, müvekkilinin gazeteci olduğunu, "Kaçaklar ve hukuk dışı göçle ilgili paylaşımlarından dolayı gözaltına alınıp tutuklandığını" söyledi.

Arıcı, müvekkilinin, "yaklaşık bir ay önce Aykırı'nın genel yayın yönetmeni Batuhan Çolak ile Muhbir'in yöneticisi Süha Çardaklı'nın tutuklandıkları dosya kapsamında haksız şekilde tutuklandığını" belirtti.

GAZETECİ SAYMAZ, DOSYADA YER ALAN DETAYLARI PAYLAŞTI

Öte yandan gazeteci İsmal Saymaz, Sözcü'de yayımlanan bugünkü yazısında, tutuklanan gazeteciler hakkında hazırlanan dosyada yer alan bazı detaylara paylaştı.

Saymaz, yazısında, Ankara Emniyet Müdürlüğü, Uludağ, Kafkas, Sönmz ve PErinçek hakkında “Ülkemizde sığınmacılara karşı meydana gelen olaylarla alakalı olarak” dijital inceleme tutanakları ve araştırma raporu hazırladığını ifade etti.

Aykırı'nın editörü Serkan Kafkas hakkında “Gönderilerinde milliyetçi paylaşımlarda bulunduğu tespit edilmiştir" denildiğini aktaran Saymaz, "Kanıt diye Kafkas'ın 8 Aralık 2022'deki paylaşımını cımbızla çekip almışlar. Bu tweet'in “suça konu paylaşımlardan olabileceği” savunuluyor" dedi

Saymaz'ın yazısında ilgili kısım şöyle:

“Bir zamanlar ‘çözüm sürecinin' karşısında durmak, Ergenekon kumpasına direnmek ne ise bugün ülkemizin göç akınları ile istila edilmesine karşı durmak da o.

Devletin bekası ancak bu topraklardaki Türk varlığını korumak ile mümkün. Uyanış bu yüzden kıymetli. Uyanın!”

Sığınmacılık tehdidini ben belki bu cümlelerle ifade etmezdim. Ancak Kafkas, her vatanseverin ortak hissiyatını kendi üslubuyla dillendiriyor.

İLETİŞİM BAŞKANLIĞI BİLİRKİŞİ Mİ?

Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Dairesinin 3 Ekim 2023'te hazırladığı araştırma raporunda ‘Muhbir' için “Yabancı karşıtı paylaşım yapan sosyal medya kullanıcısı” diye yazıyor.

Sığınmacılıktan kaynaklı sorunlardan söz etmek niçin yabancı karşıtlığı olsun!

Raporda Muhbir'de paylaşılan beş habere yer veriliyor. Bu haberlerin tümü ajanslarda, gazetelerde, televizyonlarda ve haber sitelerinde yayınlanmış.

Emniyet raporunda, haberlerin gerçek dışı olduğunu iddia eden İletişim Başkanlığı'na bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin karşı paylaşımları kanıt gösteriliyor.

Bir iddianın gerçek olup olmadığını tespit etmek için başvurulacak makam, Cumhurbaşkanlığı'nın propagandasını yöneten İletişim Başkanlığı mı? Bu kurum adliyelerde bilirkişiliğe başladı da haberimiz mi yok?

Kaldı ki…

Bu platformlar yanılmış ve yanıltmış olabilir.

Tekzip makamı nezarethane midir?

YÜZDE YÜZ TEYİT ETMEMEK

Çardaklı ve Kafkas arasındaki Whatsapp yazışması soruşturma makamının zihin dünyasını ortaya koyuyor.

Çardaklı, 18 Ağustos'ta Kafkas'a “Yüzde 100 teyit olmadan girmeyelim” diyor.

Yazışma bağlamdan koparılıyor.

Niyet okunarak, “Bu mesajı ile Kafkas'la hareket ettikleri ve paylaşımların da yüzde 100 teyit edilemeden paylaşıldığı anlaşılmıştır” deniyor.

Yahu, yüzde 100 teyit etmemek diye bir suç icat edilirse iktidar yanlısı basının toptan gözaltına alınması gerekir.

Bir kişi bile gün yüzü göremez!

Furkan Uludağ'ın da “Bir grup Suriyeli sığınmacı 15 yıldır köftecilik yapan vatandaşların dükkanına saldırdılar. Vatandaşın mahalleyi terk edeceği öğrenildi” şeklindeki WhatsApp mesajı bile suç unsuru sayıldı."