MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Suriyeli sığınmacılara ilişkin konuşan Bahçeli, "Biz demografik istikbalimizi, egemenlik haklarımızı düşünmek, dert etmek zorundayız" dedi. Düzensiz göçü 'adı konmamış bir istila' olarak değerlendiren Bahçeli, "Misafirin ve misafirliğin süresi sınırlıdır" diye konuştu. Enflasyondaki yükselişe ilişkin de konuşan Bahçeli, "İnanç ve irade birliği ile inşallah sorunlarımızı aşacağız" siye konuştu.

Bahçeli'den 'göçmen' çıkışı: Misafirin ve misafirliğin süresi sınırlıdır

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Suriyeli sığınmacılara ilişkin "Milli bekamızın tarihsel sürekliliğini canlı tutmak, mazi kayıtlarını gelecek hedefleriyle eklemleştirip kültüren zenginliği korumak başlıca görevimizdir. Bize göre, Türkiye'nin bekası, sınır aşan düzensiz göçlerin akıbetiyle ve kontrol dışı akınıyla yakından ve ters orantılı bağlantılıdır" ifadelerini kullandı. Düzensiz göçün 'adı konulmamış bir istila' olduğunu söyleyen Bahçeli, "Misafirin ve misafirliğin süresi sınırlıdır" diye konuştu.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Enflasyondaki yükselişe ilişkin de konuşan Bahçeli, küresel enflasyonun tırmanışının 'her ülkenin ortak sancısı' olduğunu söyledi. Bahçeli, "İnanç ve irade birliği ile inşallah sorunlarımızı aşacağız" ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:

"Küresel ekonomik faaliyet tarihin hiçbir döneminde bugünkü ölçekteki gibi artmadı. Yaygın ekonomik yıkımlar bugünkü gibi tehlikeli bir eşiğe dayanmadı. Batılı ülkeler yıllarca yüksek ekonomik büyümeyi muhafaza edebilmek için ağır ekolojik ve insani maliyetlere göz yumdular, tahrik ve teşvik ettiler. Ancak bu sürecin sonuna geldiklerinde kendi dışındaki ülkelere ekonomik kalkınma ve gelişme bazında zorlayıcı dayatmada bulunmaktan geri durmadılar. Adaletsizliğin ve eşitsizliğin hüküm sürdüğü küresel siyaset ve ekonomik tablonun yegane suçlusu bize göre malumdur ve aç gözlülükleriyle mazlumların iliğini kurutan emperyalist nobranlıktır.

'KÜRESEL ENFLASYONUN TIRMANIŞI HER ÜLKENİN ORTAK SANCISIDIR'

Küresel enflasyonun tırmanışı her ülkenin ortak sancısıdır. Bu sorunun nasıl çıktığı bellidir. İman ışığı olmadan gözün görmeyeceğini, gönlün hissetmeyeceğinin farkındayız. Bu zor günlerde rabbimden niyazım kötülere fırsat vermemesidir. İnanç ve irade birliği ile inşallah sorunlarımızı aşacağız.

FİLİSTİN MESAJI

Ramazan'da da İsrail güvenlik güçlerinin Filistinli kardeşlerimize reva gördüğü şiddet sahnelerini, Mescidi Aksaya yönelik mütecaviz eylemlerini kınıyorum. Kutlu ceddimiz Filistin'i 400 yıl tek top mermisi atmadan huzur içinde yönetmiştir. Mescidi Aksa'nın maneviyatına ve tarihi statüsüne zarar vermeye çalışmak kabul edilemez bir ilkelliktir. Ateşle oynamaktır. Sadece bölgesel değil, küresel felakete çağrıdır. İsrail'i, haksız ve hukuksuz saldırılarından vazgeçmeye davet ediyor. Çıkan olaylarda hayatlarını kaybeden Filistinli masumlara Allah'tan rahmet, yaralı kardeşlerimize şifalar diliyorum.

Mültecilerin, göçmenlerin ve sığınmacıların trajedileri bir diğer vahim konudur. Ülkelerindeki savaş, açlık, hastalık ve istikrarsızlıktan dolayı yerinden kopup Akdeniz ülkelerinden Avrupa'ya geçmeye çalışan binlerce göçmen medeni dünyanın gözü önünde balıklara yem olmaktadır. Sahillere vuran cansız bedenler, biçare insanlar elbette hepimizin yürek sızıdır. Bize göre hakikat, dikte ve gösterilmek istenenden farklıdır. Dünyada, bir yerden başka bir yere doğru hareket halinde olan, evinden barkından kopup başka coğrafyalarda gelecek arayan göçmen sayısı 300 milyona yaklaşmıştır. Savaş, çatışmadan kaçan mülteci sayısı 80 milyonu aşmıştır. Beşeriyet çok ciddi bir sorunla yüz yüze kalmıştır. Bu sorun ya eşgüdüm halinde ve külfetin ortak paylaşımı yoluyla çözüme kavuşturulacak, ya da gelecekte önü alınamayan ölümcül gelişmelere meydan açılacaktır.

'TÜRKİYE'NİN BEKASI, SINIR AŞAN DÜZENSİZ GÖÇLERİN AKIBETİYLE YAKINDAN VE TERS ORANTILIDIR'

Milli bekamızın tarihsel sürekliliğini canlı tutmak, mazi kayıtlarını gelecek hedefleriyle eklemleştirip kültüren zenginliği korumak başlıca görevimizdir. Bize göre, Türkiye'nin bekası, sınır aşan düzensiz göçlerin akıbetiyle ve kontrol dışı akınıyla yakından ve ters orantılı bağlantılıdır. Bu sorunun el birliği ile istismarına çanak tutmadan, provokasyon ortamını benimsemeden, akılcı, adilane, insani ve vicdani, kalıcı stratejilerle köklü bir şekilde çözmek, milli bir sorumluluk olarak değerlendirilmelidir. Türk milleti zorda kalanlara, darda olanlara uzanacak el, bekleyenlere çare arayanlara, imdat çığlığı atanlara bigane kalmamış, Suriyeli sığınmacılara kapısını sonuna kadar açmıştır. Bu tavır, asil bir tavırdır. Türk milleti mazlumların yanındadır. Türk milleti beklenen, sevilen, özlenen bir beşeri kudretin adıdır.

Düzensiz göç adı konmamış bir istiladır. Ağır şartlar ortadan kalktığı zaman mültecilerin geldikleri gibi gönderilmeleri bizim asıl önerimizdir. Misafirin ve misafirliğin süresi sınırlıdır. Düzensiz göç ve sığınmacı sorununu, soğukkanlı ve sağduyulu şekilde kavramanın daha da ötesinde dün, bugün ve gelecek mizanında stratejik akılla ve milli çıkarlarımıza muvafık halde analiz etmek, tedbir geliştirmek mecburiyetindeyiz. Önümüzdeki bayramda ülkelerine gidebilen Suriyeli sığınmacıların tekrar geri dönmelerine gerek yoktur.

'DEMOGRAFİK İSTİKBALİMİZİ DERT ETMEK ZORUNDAYIZ'

Biz demografik istikbalimizi, egemenlik haklarımızı düşünmek, dert etmek zorundayız. Nüfus yapısının nasıl olacağını, risklerin nesnel boyutunu bütün yönleriyle hesabını yapmak durumundayız. Gecikemeyiz, geride kalamayız, ağırdan alamayız. Biz yalnızca bu döneme değil, geleceğin Türk varlığına, Türk coğrafyasının her köşesine karşı da maddi ve manevi sorumluluklar taşıyoruz. Bizden sonrakilere kuşku duyacakları, kendi ülkelerinde garip olacakları bir vatan coğrafyası asla bırakamayız.

Rusya ile Ukrayna arasındaki kanlı çekişmenin sona ermesine samimiyetle hizmet edemeyen, savaşın kızışmasına ve uzamasına destek veren her ülke dökülen kanlarda, alınan canlarda pay sahibidir. Rusya geçtiğimiz hafta ABD'ye nota vermiş, Birleşik Krallık Başbakanı’nın da aralarında bulunduğu 13 isme yaptırım kararı almıştır. İnsan haklarının yok sayılması bunların umurunda değildir.

ABD'NİN TÜRKİYE RAPORUNA TEPKİ: BİZE GÖRE RAPOR BİR FETÖ KOMPLOSUDUR

ABD Dışişleri Bakanlığı 12 Nisan 2022 tarihinde hazırlanan, insan hakları raporunu yayınladı. Buruşuk ve sararmış bir kağıt parçasından ibaret bu rapor müsveddesi Türkiye hücuma uğramıştır. Zannedersiniz ki ABD sütten çıkmış ak kaşık, insan hakları sevdalısıdır. Bize göre rapor bir FETÖ komplosudur.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yayınladığı 2021 yılı insan hakları raporu bizim nezdimizde yok hükmündedir. Bu raporu kınıyorum. Biden'in geçen hafta pervasızca ve şuur kaybıyla boşluğa uzattığı el teröristler tarafından uzaktanda olsa hem tutulmuş hem de öpülmüştür. Terörün kökü kazınacak. Gülen haini ölmeden Türk mahkemelerini önüne yaka paça çıkarılacak, hafızalardan asla silinmeyen ihanetin bedelini birer birer verecek.

'KÜSÜRAT PARTİLERİ NE YAPACAKLARINI ŞAŞIRDI'

Küsurat partileri ne yapacaklarını şaşırdı. Evdeki hesapları çarşıya uymuyor. HDP'nin eş başkanının itirafı, 7 partinin birlikte hareketini netleştirmiştir. PKK, zillet ittifakının demiri, FETÖ çimentosu, iç ve dış cephe temel taşıdır. 6+1 formatındaki şaibeli masa çatlamıştır. Liste savaşları şimdiden zillet partilerini rehin almıştır. Kılıçdaroğlu, 8 seçenekli çalışma yaptırdığını açıklamış. Değil 8, 18 de olsa, 28 de olsa, altın günleri de yapsalar, medyumlara müracaat edip hal çaresi de arasalar nafiledir. Zillet ittifakı köşeye sıkıştı, her birisi kendi derdine düştü. Gerçekten de 7 partinin yalnızca güçlendirilmiş parlamenter sistem için bir araya geldiği, mevsimlik siyaset yaptıkları ortada. Zillet ittifakı henüz adayını bile bulamamıştır. Zillet ittifakı bulmaca içinde bulmacadır. Zillet ittifakına sesleniyorum, kimin çıkarırsanız çıkarın, ister İnan Kıraç’ı, ister terörist Demirtaş’ı, isterse de Osman Kavala’yı aday olarak gösterin, mahut ve mutlak son değişmeyecek, Türkiye’nin yükseliş ümitlerini, tarihi yürüyüşünü kesemeyeceksiniz."