Milyonlarca kişiyi karanlıkta yaşamak zorunda bırakan kalıcı yaz saati uygulaması, Enerji Bakanlığı’nca bir kez daha “tasarruf” denilerek savunuldu.

Bakan çileyi savundu
Fotoğraf: AA

Mustafa BİLDİRCİN

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, milyonlarca öğrenci ve emekçiyi karanlıkta yaşamaya mahkûm eden kalıcı yaz saati uygulamasını bir kez daha, “enerji tasarrufu” iddiası ile savundu. Bayraktar, ikili eğitimde olan ve kalıcı yaz saati uygulamasından etkilenen öğrencilerin oranını yüzde 20 olarak açıkladı. Eğitimciler ise okula hazırlık ve ulaşım süreleri göz önüne alındığında, kalıcı yaz saati uygulamasından etkilenen öğrencilerin oranının çok daha artacağını söyledi.

İTİRAF GİBİ YANIT

Kalıcı yaz saati uygulaması nedeniyle başta öğrenciler ve emekçiler olmak üzere on milyonlarca yurttaşın yaşadığı mağduriyet TBMM gündemine taşındı. Bayraktar’ın, CHP Milletvekili Aliye Timisi Ersever’in konuya yönelik soru önergesine yanıtında ise itiraf niteliğinde ifadeler kullanıldı. Bayraktar, uygulamanın, “Ekonomik ve çevresel fayda” sağladığını öne sürdü. Uygulamanın başladığı Ekim 2016’dan bu yana 10 milyar kWh enerji tasarrufu sağlandığını ifade eden Bayraktar, karanlıkta okula gitmek zorunda kalan öğrencilere yönelik bilgi de paylaştı. Tekli öğretimin 09.00-15.00, ikili öğretimin ise 07.00-18.30 saatleri arasında gerçekleştiğini belirten Bayraktar, “Sabit saat uygulamasından etkilenen öğrenci sayısı toplam öğrenci sayısının yaklaşık yüzde 20’sine karşılık gelmektedir” dedi.

Bakanın yanıtında, ikili eğitiminde olan ve “öğlenci” olarak nitelendirilen öğrencilere yönelik veri paylaşılmadı. Bakan’ın sabah okula gitmek zorunda yüzde 20 olarak duyurduğu veriye, ikili eğitimde olan ve akşam geç saatte okuldan çıkmak zorunda kalan öğrenciler de eklendiğinde, sabit saat uygulamasından etkilenen öğrencilerin toplam oranı yüzde 40 olarak hesaplandı.

SORUNLAR KANGREN

MEB’in verileri de iktidarın ikili eğitimin sonlandırılacağı yönündeki vaatlerine karşın milyonlarca öğrencinin ikili eğitimde olduğunu ortaya koyuyor. Ortaöğretimdeki öğrencilerin yüzde 7,2’si, ilköğretimdeki öğrencilerin yüzde 42’si, ortaokuldaki öğrencilerin ise yüzde 34,3’ü ikili eğitim kapsamında bulunuyor. MEB’in ayrımcı politikalarını ortaya koyan veriye göre ise imam hatiplerde öğrencilerin yalnızca yüzde 1’i ikili eğitimde öğrenim görüyor.