Başka bir dünya bizim mücadelemizle mümkün

Sarya Toprak

1 Mayıs bu yıl da salgının gölgesinde kaldı. Salgını yönetemeyen AKP iktidarı ise sürecin faturasını emekçilere, gençlere, kadınlara kesmeye devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi’nin feshi, 17 günlük kapanma boyunca içki yasağı doğrudan laikliğe ve temel özgürlüklere olan saldırılardan ibaret. Tam kapanma diyerek emekçilere hiçbir ekonomik destekte bulunmayan, aslında ortada bir kapanmanın da olmadığı bir haldeyiz. İşsizlerin açlığa mahkûm edildiği, emekçilerinse ölümle burun buruna işe gidip gelmeye devam ettiği bir hale nasıl kapanma denebilir ki?

SUÇLU KAPİTALİZM

AKP iktidarının yaptığı her hamle doğrudan gençliği de etkiliyor. Sermayenin akademiye yaptığı ideolojik saldırılar meselenin esasını görünmez kılıyor. Neoliberalizm herkesi yalnızlaştırma ve bireycileştirme üzerine bir ideoloji izlerken gençler işsizlikten, geleceksizlikten kendisini sorumlu tutma noktasına geliyor. Z kuşağı tanımı altında bir kuşak bireycilikle suçlanırken biz gerçek suçluyu biliyoruz, kapitalizm! Gerek iktidar gerekse muhalefet bu tanımlamadan geri durmuyor ve gençleri kazanılması gereken oy potansiyeli olarak görmekten öteye gidemiyor. Biz boş vaatler değil geleceğin ta kendisini istiyoruz. Yabancısı hissettirmeye çalıştıkları bu memleket, bu sokaklar, bu caddeler bizim.


GEÇMİŞİN ÇAĞRISI

AKP tüm diktatörlerin yaptığı gibi iktidara geldiği ilk günden beri üniversitelerin içini boşaltmaya ve niteliksizleştirmeye çalışıyor. Aslında bu da tüm toplumu baskı altına alma hevesi taşıyan siyasal İslamcı iktidarın gözünü ilk diktiği yerler olarak üniversitelerde yakıcı biçimde görülüyor. Gençliğe nefes alacak alan bırakmama odaklı bir politika izleyenler, her seferinde gençliğin iradesiyle karşı karşıya kalıyor. En son Boğaziçi Direnişi’yle birlikte de gördük ki özerk demokratik üniversite talebi dünden bugüne acil bir talep olarak önümüzde durmaya devam ediyor. Üniversiteler kayyum atayıp o kayyumlara ‘beka’ açıklamaları yaptıranların değil, bizim. Üniversiteler bizim sloganı geçmişten geldiği kadar gelecekten de çağırıyor bizi. Kayyumlar gidecek biz kalacağız. Özerk- demokratik, kamucu, laik bir akademiyi ellerimizle inşa edeceğiz.

TERS YÜZ EDELİM

Genç işsizlik rekor seviyedeyken, her gün birçok arkadaşımızı umutsuzluk kıskacı içinde yitirirken bu karanlığa alışmayacağız, yıkmak gerekiyor biliyoruz. Bizim cebelleştiğimiz sorunlar toplumun bütünün de sorunu. AKP çocukları lüks araçlarla uyuşturucu partileri yaparken bizim hak ettiğimiz geleceksizlik değil. AKP çocukları binlerce liralık ayakkabılarla gezerken aylık 650 TL’lik bursla geçinmeye çalışmak bizim hak ettiğimiz değil. Beşli çetenin milyonlarca liralık vergi borçları silinirken ömrümüzü KYK borcu ödemekle geçirmek bizim hak ettiğimiz değil. Bu düzeni ters yüz etmek zorundayız.

YAŞASIN 1 MAYIS!

1 Mayıs başta gençlik olmak üzere hepimiz için mücadele ve dayanışma günü. Bulunduğumuz her yerde sesimiz yankılanacak. Gençler 1 Mayıs yasaklarını tanımıyor. Gençlerin, kadınların, işçilerin emeğiyle kurulacak başka bir dünya mümkün! Biz değiştireceğiz, yaşasın 1 Mayıs!