Google Play Store
App Store

Yıllarca inançlı olduğu için ‘ötekileştirildiğini’ savunan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, “Türkiye'de birileri, birilerinin ötekileştirilmesinden bahsederken, Türkiye'nin o büyük firmaları, Türkiye'nin o büyük zenginleri kendi plaza ve binalarında neden bir başörtülünün asla çalışamadığının hesabını versinler” dedi.

Bilal Erdoğan, plazalarında türbanlı çalıştırmayanlardan ‘hesap’ istedi

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu İlim Yayma Vakfı Başkanı ve Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, girişimci İş Adamları Vakfı tarafından Konya´da düzenlenen Türkiye Girişimci Buluşması Zirvesi ödül töreninde konuştu.

Konuşmasında ekonomi hakkında değerlendirmeler yapan Bilal Erdoğan, "Bugün Türkiye ihracatta 220 milyar doları aştı. Konya´nın nasıl 3 milyar dolara geldiğinden bahsedildiyse, Türkiye de ihracat 20 yıl önce 30 milyar dolar cirolarındaydı. Bugün öyle bir hızla ilerliyoruz ki, öyle bir fırsat penceresini Türkiye yakalamış durumdaki muhtemelen yakın zamanda, 6 ay, 1 yıl sürmeden Türkiye her iş gününde 1 milyar dolar ihracat yapan bir ülke haline gelmiş olacak” iddiasında bulundu.

“ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞ BİR KESİMİN ÇOCUĞUYUM”

AKP’li Cumhurbaşkanı’nın oğlu, hayatında yaşadığı ‘mağduriyetlerden’ de söz etti. Yıllarca inançlı diye ötekileştirildiğini savunan Erdoğan, şunları söyledi:

“Umudum şu: Türkiye'de bir yandan kutuplaşma edebiyatı yapanlar, başka başka kesimlerin birbiriyle çatışmasını gözleyenler, insanları ötekileştirmekten vazgeçsinler. Biraz da plazalarında muhafazakâr insanların neden olmadığı konuşulsun arkadaşlar. Türkiye'de birileri, birilerinin ötekileştirilmesinden bahsederken, Türkiye'nin o büyük firmaları, Türkiye'nin o büyük zenginleri kendi plaza ve binalarında neden bir başörtülünün asla çalışamadığının hesabını versinler. O zaman kutuplaştırmayı kimin yapıp, yapmadığı daha iyi ortaya çıkacaktır. Ben, yıllarca inançlı diye ötekileştirilmiş bir kesimin çocuğuyum. Ama bugün benim içinde bulunduğum vakıflarda, içinde bulunduğum kurumlarda biz kimseyi ötekileştirmeden herkese ulaşmanın mücadelesini veriyoruz. Umut ediyorum ki bunlar daha doğru anlaşılır. Daha doğru takdir edilir ve aslında böyle olmayanları da milletimiz daha iyi görür.”