Hatay karanlığa gömülmüş, geceyi ısınmak için yakılan ateş ve çadır kentin ışıkları aydınlatıyor. Tayin isteyen hemşire “O kadar yakınımı kaybettim ki kime üzüleceğimi bilmiyorum" diyerek kalanların ruh halini özetliyor.

BirGün deprem bölgesinden bildiriyor: Kime üzüleceğimizi şaşırdık
Premium Sitesi’nin enkazında onlarca kişi yaşamını yitirdi. (Fotoğraf: BirGün)

Sibel BAHÇETEPE

Hatay’da depremin üzerinden bir ay geçmesine karşın halen pek çok enkaz kaldırılmayı bekliyor. Kızılay ve AFAD’ın hiç uğramadığından yakınan köylüler kendi başlarının çaresine bakmış. Kimisi kendi imkanlarıyla temin ettiği çadırlarda, kimisi de seralarda dayanışmayla hayata tutunmaya çalışıyor. Torununu yıkılan Premium Sitesi’nin enkazından kurtaran dede "Herkes öldü" diyor, tayin isteyen hemşire ise çaresiz: "Kime üzüleceğimi bilmiyorum. Şimdilik gidiyorum."


Hatay’da özellikle Defne, Samandağ ve Antakya’da yıkım ağır. Defne’ye girer girmez, sizi koca bir enkaz yığını karşılıyor. Neredeyse ayakta bina kalmayan bölgede enkaz kaldırma çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Defne’de çadır kentler birbiri ardına kurulmuş. Bazı yerlerde ise seralar çadıra çevrilmiş durumda. Dostluk Parkı, Sevgi Parkı ve Sosyete Pazarı çadır alanlarında Dayanışma Gönüllüleri, TİP, TTB, SES gibi pek çok sağlık emekçisi ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi halkla yan yana. Depremzedeler, “Devlet yanımızda olmadı ama halkın birlikteliği bizi güçlendirdi. Halkın hemen organize olması bizi umutlandıran tek şey oldu” diyor.

Defne’nin bazı sokakları ise polisler tarafından ‘girilmez’ yazılı emniyet şeritleriyle kapatılmış durumda. Çünkü pek çok bina ağır hasarlı ve artçı sarsıntılarla yıkılma tehlikesi yaşıyor. Defne’de halen pek çok köye çadır gitmemiş. Halk, çadırları şehir dışındaki yakınlarının desteği ile temin etmiş. Alevi yurttaşların yoğun yaşadığı köylerde halk yardımların buralara özellikle gelmediği görüşünde.

Torunu, gelini ve bebeklerinin ‘ultra lüks’ diye 3 milyon liraya satılan Erdoğan Premium Sitesi’nin altında kaldıklarını anlatan yaşlı adam "7 katlı binanın en üst katında oturuyorlardı, 80’e yakın kişi yaşıyordu orada, 5-6 kişi sağ kurtarıldı, herkes öldü” dedi. Binadan yalnızca torununun 6 yaşındaki oğlunun kurtarıldığını anlatan depremzede “Onu da 2’nci günün sonunda kurtarabildik. Torunumun sesi geliyordu, annesine ‘anne beni kurtar çok sıkıştım burada’ dedi. Her artçıda bina yıkıldı, kurtaramadık. 3’üncü günün sonunda cansız bedenini ulaştık, lösemiyi yenmişti ama depreme yenildi” diyerek gözyaşı döktü. 2 bloktan oluşan sitenin yapım aşamasında "alan inşaat yapımına uygun değil" diyerek defalarca CİMER’e şikayette bulunduğunu söyleyen yurttaşlar hukuk mücadelesi başlatacaklarını söyledi.

BURAYA HASTANE YAPILIR MI?

Defne’de gece yalnızca depremzedelerin ısınmak için yaktıkları ateş, çadır kentlerdeki ışıklar ve güvenlik görevlileri var. Kent karanlığa gömülü, binaların çoğu ya ağır hasarlı ya yıkılmış, kent adeta terk edilmiş. Hatay’dan Ankara’ya tayin isteyen bir hemşire “O kadar çok mesai arkadaşımı, dostumu va yakınımı kaybettim ki kime üzüleceğimi bilmiyorum. Şimdilik gidiyorum ama tekrar geleceğiz” dedi. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan bir başka sağlıkçı ise şunları anlattı: “Bu hastane daha 6-7 yıllık hastane. Amik Ovası üzerine yapıldı, eskiden göldü ve kurudu. Yağmur yağdığında bildiğiniz hastane göl oluyordu. Böyle bir yere hastane yapılır mıydı? Deprem günü nöbette olan çok sayıda sağlıkçı da ne yazık ki öldü."

Sezai Bulgurcu adlı yurttaş ise çok sayıda çocuğun enkazdan çıkarıldıktan sonra kaybolduğunu anlatarak “Bir çocuğu burada enkazdan çıkardılar, bir araca koydular o çocuk da hâlâ bulunamadı” dedi. Halen enkaz altında çıkarılamayan çok sayıda cesedin olduğunu söyleyen Bulgurcu “Gölcük depreminde insanlar enkazlara ‘sesimi duyan var mı’ diye bağırıyordu, burada tersi oldu enkaz altından ‘bizi duyan var mı’ diye bağırdı insanlar. Çok geç arama kurtarma geldi” dedi.

Dayanışma için bölgede bulunan SOL Parti Mamak İlçe Başkanı Hüseyin Yılmaz da enkaz altında halen çok kişi olduğunu dile getiriyor. Sosyete Pazarı olarak bilinen çadır alanının yanında yıkılan bir bina enkazını gösteren Yılmaz “Bu binadan 12 ceset çıkarıldı, 3’ü kaldı. Hâlâ enkaz altında. Kimse olmadığı için bırakıp gittiler” dedi.