Kadın dediği, mutfakta aşçı, salonda hanfendi, yatakta orospu, mutfakta ölü, salonda ölü, yatakta ölü, sokakta ölü olacak!

Evde öldürülürse aile kavgasına, sokakta öldürülürse fıtrata kurban gitmiş olacak. Kocası tecavüz ederse, aile içi mesele, tecoş; yoldan geçen adam tecavüz ederse tahrik indirimi.

Kadın haklı beyler… Kadın öldü beyler… Doğrulmuş çükünüze güvenerek iradesini elinden aldığınız, doğrulmuş silahınıza güvenerek canından ettiğiniz kadınlar size ölürayak son güzelliğini yapar, mutlaka ölmeyi ve tecavüze uğramayı hak edecek bir hafiflik yapmıştır da bir iyi hal indirimi hediye ediverir size. Evet kadınlar gerçekten çok narin, çok anaç, çok fedakar yaratıklar.

‘Göster amcalara pipini’ diye büyütülen çocuklar, ‘adam olunca’ sokak aralarında paltolarını açıp bize çükünü gösterecek tabi… Aile terbiyesi diye bir şey var!

Vatani görevleri, ‘sarışın esmer fark etmez, komandolar’ affetmez diye koşturularak geçirilen adamlar da ne yapsın, emir büyük yerden.
Asker uğurlamalarında arkadaşına ‘vatan sana kızlar bize emanet’ diye slogan atan adamlar asker arkadaşlarına verdikleri sözü yerine getirmesin mi yan? Erkeklik öldü mü ulan?!

Hem erkekler kadınlara çiçek muamelesi yapıyor bir kere. Kadınlar çiçektir. Çiçekler toprağa düşebilir.

Ayrıca kadınlara nasıl davranılması gerektiği, politikacılar tarafından da öğretiliyor: Kadın erkek eşit değildir, kadın kadına, erkek erkeğe eşit olabilir…. Devletin en üst makamı bile eşitlikte haremlik selamlık gözetiyorsa, reaya ne yapsın?

Bugün doğacak çocuklar için isimler: erkek olursa fırsat, kız olursa fıtrat!

3. sayfa haberleri bizim dev aile tablomuz. Bekaret kuşağı bağlı gelinlikleriyle fotoğrafı basılmış kadınlar. Erkeklerin şiddet eylemleri bir vurdulu kırdılı filmin özet cümlesi gibi kurulur. Doğradı, biçti, yaktı, bıçakladı. Onları sıfatı olan katil değil, eylemleri esastır. Fiilleri onları yaftalamaz.

Fiil sahibi kadınsa, durum fiillikten çıkarılıp hiyakeyeleştirilir: “aile içi şirret” diye başlık atılır.

Özgecan Aslan, minibüse bindi. Şöför tecavüze yeltendi, bıçakladı, levyeyle vurdu, tekmeledi. Özgecan’ın çantasında kendini korumak için biber gazı vardı. Katil babasını ve arkadaşını çağırdı yardım için. Özgecan kendini savunurken şöför Suphi Altındöken’in yüzünü tırmalamış. Tırnak arasında delil olabilecek DNA vardır diye, kız henüz yaşarken kollarını kesmişler. Delil kalmasın diye de benzin döküp yaktılar.
Meta olarak görüldüğü için bu vahşetin bu soğukkanlılıkla yaşatıldığı Özgecan’a siyasetçiler ve medya da şoförün dikiz aynasından baktığı gibi baktı.

Gazeteler ve internette şöyle cümleler yer aldı:
• Annelik mefhumunun kadından alınıp kadını evden uzaklaştırmanın sonucu bunlar
• Mini etek diye tutturan laikler, sözlerinin sonucunu görsün!
• Fıtrattan uzaklaşmamak gerektiğinin bir göstergesi daha…
• Okuma yazma oranı arttıkça tecavüzler artıyor…
• İnsanları ıslah etmek devletin değil ailenin görevidir, ama aileler yozlaşınca böyle oluyor.
• Özgecan herkesi birleştirdi: kılığından Kürt olduğu belli olan kadınlar bile tepki gösterdi.
• NLP uzmanlarına göre ne düşünürsen başına o gelir, o yüzde bu olaylara odaklanmamak gerekir.
• Tecavüz galerisi için tıklayınız!

Tecavüzcülere, kadın katillerine iyi hal indirimi verilmeye devam edilen memlekette, Özgecan’ı idam yasası için bahane olarak kullanılmaya kalktılar.

Başbakan, “Özgecan’ın ölümü bir çok kadının hayatını kurtaracaktır.” dedi. Kadınların yaşam hakkını yasal düzenlemelere değil, öldürülmüş bir kadının omuzlarına bindiriverdi.

Yasalarla ceza almama yahut cezai indirim alma imkânı verdikleri katiller cana kıyınca,  görevi tekrar onlardan devralarak kadın sömürüsüne devam ettiler. Erkekler ve erk’e susamış kadınlar… Özgecan’ın katiline yardıma gelmiş arkadaş ve babanın muadili ise Özgecan’ın üzerinden iktidar oyunlarının döndürülmesine yardım eden medyadır.

Şimdiye kadar tecavüzcülere ve kadın katillerine verilmiş cezai indirimler, Özgecan’ın katillerinin azmettiricisidir. Biri bizi gözetliyor, öldürüyor. Cenazelerimizi de kendilerini aklamak için kullanıyorlar.