İzmir’de Boğaziçi Üniversitesi’ne destek eylemlerine katılan öğrencilerin aileleri arandı. Öğrenciler yaptığı açıklamada, “18 yaşından büyük bireylerin kaza ve ölüm olmadığı sürece aileleri aranamaz” denildi.

Boğaziçi eylemlerine katılan öğrencilerin aileleri arandı

BİRGÜN EGE

Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasıyla başlayan eylemlere İzmir üniversite Dayanışması da destek verdi. İzmir Emniyet Müdürlüğü’nün son 1 ay içinde eylemlere katılan öğrencilerin ailelerini aradığı öğrenildi. Ailelerle yapılan konuşmalarda ise “Çocuğunuzun kimlerle görüştüğünden haberiniz var mı? Çocuğunuza bir zarar gelmesini biz de istemiyoruz. Çocuğunuzun geleceğini düşünün” gibi ifadelerin kullanıldığı bildirildi.

Yaşanan bu gelişmelerle ilgili İzmir Üniversite Dayanışması, İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi’nde bir açıklama yaptı. Yasalara göre, 18 yaşından büyük bireylerin, kaza ve ölüm gibi bir durum olmadıkça ailelerinin aranamayacağını söyleyen Hasan Benli, “18 yaşından küçük bireylerin de ne sebeple olursa olsun aranması kesinlikle karşı çıkılması gereken bir durumdur. Çünkü, herhangi bir haksızlığa karşı sokağa çıkan insanlar, yaşları kaç olursa olsun, kendi hür iradeleriyle oradadırlar ve kimse tarafından ittirilmemişlerdir. Bu sebeple İzmir Emniyeti açıkça kanunsuz bir şekilde davranmaktadır ve bundan derhal vazgeçmesi gerekmektedir” dedi.

bogazici-eylemlerine-katilan-ogrencilerin-aileleri-arandi-849128-1.

Eylemler sırasında AKP iktidarının gerçek yüzünün görüldüğünü ifade eden Benli, “Bizler, sizi arkadaşlarımıza işkence uygularken, burunlarını kırarken, dişlerini kırarken, yerlerde sürüklerken, çıplak arama işkencesi yaparken gerçek yüzünüzü gayet iyi gördük. Bu yüzden de diyoruz ki, sizlerin yaratmaya çalıştığınız korku imparatorluğu gençlere, emekçilere, kadınlara ve LGBTİ+’lara sökmeyecektir” diye konuştu.

"Aşağı bakmayacağız" diyen Benli, şunları kaydetti: “Bizler, öznesi olduğumuz üniversitelere atanan kayyumlara karşı çıkmakla beraber tüm kayyum zihniyetine karşı çıkıyoruz. Bulunduğumuz noktada yalnız değiliz. İşlemediğimiz suçlarla bizleri yargılayarak veya haklarımızı kullandığımız halde bunu suçmuş gibi gerek ailemize gerekse topluma lanse etmeniz suçtur. Ve bu yüzden de ailelerimizi aramaktan ve onları bizimle korkutmaya çalışmaktan vazgeçin. Ailelerimize, sanki gerçekten bizleri düşünüyormuş gibi görünmeyi ve toplumsal muhalefete dahil olan herkesi öcü gibi göstermeyi bırakın. Derdinizin de gençler veya emekçiler değil kendi iktidarınızın sallanmaması olduğunun da farkındayız.”