“Oruç” kelimesinin Arapçadaki karşılığı olan “savm”, “bir şeyden uzak durmak, kişinin kendini tutması ve engellemesi” anlamına gelir. İslamiyet’te oruca kanaatkârlığı güçlendirmesi önemi yüklenmiştir: Açlık çeken insan, yoksulun, muhtacın durumunu; kanaat etmenin önemini daha iyi anlar. Artık israf edemez olur. Oruç, nefsi her manada terbiye etme ibadetidir.

Aza kanaat edip verilen rızka şükretmemizin öğütlendiği bir ayda, olmayanla yetinmemizin istendiği bir memlekette, olmayandan arttırıp çoğa göz dikmeye özendirildiğimiz bir sistemdeyiz. Zenginleri mallarının 40’ta birini zekât olarak vermeye davet ediyor Kur’an. Oğlunu paraları sıfırlamaya davet ediyor başbakan. Fakirleri kredi kartı almaya davet ediyor bankalar.

Ekmeğini çıkarmak için yerin altına inenlerin bir daha çıkamadığı Soma katliamının ardından, Soma’da Kömür İşletmesi’nde iftar açıyor bakanlar. Zeytin, hurma ve su ile oruç açmak makbuldür diyor televizyon programları. İftar saatinde ancak 120 parça porselen takımla, envai çeşit yiyeceklerle bezenmiş bereketli sofralarda şükredebilen ‘müminleri’ gösteriyor reklamlar.

Orhan Kemal’in Devlet Kuşu kitabında, fakir aile eski günlerine nazaran varlığa kavuşunca, evin annesi oğluna şöyle der: “Şükür Allah'ıma bu günleri gösterdi bize. Apartmanlara taşındık. Bir seccade alsan da Allah'ıma dua etsem... İran işi bir seccade.” Lükse kavuşan anne, buna şükretmek için ipek seccadeden aşağı gönül indirmez. Allah’la ilişkilerini bile pahalı bir seccadeyle sağlamlamak ister. Sistemin istediği şey, tam da bu hale gelmemiz.

Ramazan boyunca iftardan önce yayınlanan programlardaki din adamlarına yıllardır; sakız çiğnemenin, kulak damlası damlatmanın, akupunktur yaptırmanın orucu bozup bozmayacağını soranlar Allah rızası için bir kere de sorsa ya; “Peki hocam, Ramazan ayının satış kampanyalarında kullanılması caiz midir?”

Kurbağa deryaya işer, en büyük balığa haber yollar, der ki: “ben de bu deryaya ortağım.” Markalar da metrekaresini cennet parseli gibi tanıttığı halılar, iftar sofralarında zemzem suyu mübarekliğindeymişçesine özendirdiği gazlı içecekler, Hz. Muhammed’in miraca yükseldiği Hacer- i Muallak taşı gibi sundukları ayağı yerden kesen arabalara dair “Ramazan’a özel kampanyalar” düzenleyerek “ben de bu deryaya ortağım” demeye getiriyor. Hocam caiz midir?

“Arma Residence’da Ramazan fırsatı! 60 ay 0 faizle!” “Rönesans Konut'un İstanbul'daki ilk projesi Sayfiye'de Ramazan ayına özel kampanya başladı.” Evi en üst kattan alırsanız Allah’a da yakın olursunuz. Din ve kampanya işleri birbirinden ayrılsın.

“WOW İstanbul Hotel Mezzanine Restaurant’ta açık büfe iftar menüsü Grupanya fırsatıyla 85 TL yerine 49 TL!” Tanıtım fotoğrafındaki yemek çeşidi ve miktarı öyle fazla ki, sadece bu fotoğrafa bakarak bile mide fesadı geçirmek mümkün. İstem dışı kusmak orucu bozmuyor hem.

“Sevdiklerinize tatlı bir Ramazan sürprizi yapmak ister misiniz? Seramik vazosunda çikolata ve fındık-fıstık kaplı hurmalar, çilekler… ‘Hurmalı Ramazan Neşesi Meyve Buketi’, sevdiklerinizin iftar sofralarına bolca lezzet katacak. 110 TL + KDV” 2014 için belirlenen asgari fıtır sadakası miktarı 10 TL. ‘Hurmalı Ramazan Neşesi Meyve Buketi’ ile 11 kişilik fıtır sadakası verilebiliyor, KDV hariç.

“Vodafone RAMAZAN yaz 4455'e gönder günlük 250 MB internet hediye.” “Turkcell 3G’li Sahur İnternet Kampanyası, SAHUR yazıp 2222'ye ücretsiz gönderin.” “Ramazan boyunca her gün sahurda ücretsiz 500 MB! Hemen SAHUR yazın 5555’e gönderin! (Avea)” Telefonunuzdan operatöre bir mahya gibi “Ramazan” yazın! GSM operatörleri, Kuran’ın ilk vahyi olan “Oku”yu ‘online ol’, Allah’ın sıfatlarından ‘Kelam’ı ‘chatleş’ olarak algılamış. Allah’ım niyet ettim, operatör rızası kadar megabayt almaya.

“Coca-Cola, 3 kapağa 1 kavanoz hediye” Ramazan sonuna kadar topladığınız Coca Cola logolu her 40 kavanozdan 1’ini zekât olarak vererek, bir dini vecibenizi daha yerine getirebilirsiniz.

“Ramazan’ın ilk 3 gününde FLO mağazalarında sarı işaretli ürünler arasından bir ürün alana ikinci ürün bedava! FLO’nun efsanevi kampanyasıyla alışveriş tutkusu keyfe dönüşecek!” ‘Savm’ yani ‘bir şeyden uzak durmak, kişinin kendini tutması ve engellemesi’ öğütlenen Ramazan ayını bahane ederek “alışveriş tutkusunu keyfe dönüştürmek” için bir yerine iki çift ayakkabı almaya özendirmek… Fırsatçılık kapitalizmin fıtratında var.

“Geldi aylardan Ramazan, bonkör teklif Wadaa’dan” “Bonus'tan Ramazan sofralarınızı şenlendirecek fırsatlar! Ramazan'da her 100 TL'ye 10 TL, Toplam 50 TL Bonus!” “28 Haziran – 27 Temmuz tarihleri arasında harcama sözü karşılığı hediye para teklifimizi kabul edin”… Aza kanaat edin, israf etmeyin denen ayda, ‘harcama sözü’ vermemiz caiz midir hocam?

“Porland Damasse Koleksiyon ve daha fazlası Ramazan ayına özel kampanya fiyatları ile mağazalarımızda!” Zeytin, hurma desenlisi varsa tercih sebebi…

Bir sorum daha var hocam, Âşık Mahzuni Şerif’in kelamıyla sorayım: “Çoluk çocuk uyumaz, Aha Mehmet emmi, Aç insanlar yatamaz, Daha Mehmet emmi… On çocuk arpa yiyor, Aha Mehmet emmi, Beyler bunu bilmiyor, Daha Mehmet emmi…” Beylerin acından uyuyamayan çoluk çocuğa taksitle yaylı yatak, arpa yemeleri için porselen takım satmak için kampanya düzenlemesi caiz midir hocam?