Meslek kollarında yer alan “yapay zekâ işimizi alacak” korkusu eğitimde geçerli olmayabilir.

Cesur yeni eğitim dünyası

Tolga Mırmırık - X / @mirmirik

18. yüzyılın sonundan 19. yüzyılın ortalarına kadar süren sanayi devrimi, global eğitim sistemi üzerinde büyük değişikliklere yol açtı. İngiltere’nin öncülük ettiği su ve buhar gücü kullanımı ile üretim modellerinin değişmesi eğitimli işçi gereksinimlerini yükseltti. 19. yüzyılın ortalarında zirve yapan bu değişim sayesinde, tekstil, çelik üretimi, kimya endüstrisi ve madencilik gibi sektörlerde de büyük gelişmeler yaşandı. 

Sanayi devrimi, fabrikalarda işçilere ihtiyaç duyulmasını ve bunun sonucunda kentleşmeyi teşvik etti. Bu da okullara daha fazla talep yarattı ve okuryazarlık oranlarının artmasına yol açtı. İlerleme ile, endüstriyel üretimde belirli becerilere ve yeteneklere ihtiyaç duyulması sağlandı. Bu, eğitim sistemlerinin daha standartlaşmış ve disiplin odaklı hale gelmesine yol açtı. Zamanla, okulların müfredatları ve sınıf düzenlemeleri endüstriyel ihtiyaçlara daha iyi uyum sağlamaya çalıştı. Teknoloji ve mesleki eğitim ile uzmanlaşmış ve nitelikli işgücü doğdu. 

20. yüzyıl ortalarından başlayıp sonuna kadar süren teknoloji devrimi ile de eğitim dünyası değişiklikler geçirdi ve standartlaşmanın yolunu açtı ancak sanayi devrimi zamanındaki kadar köklü sistem değişikliklerine sebep olmadı. 1959’da doğan, 70 ve 80’lerde gelişen ve 1993’te referans olarak kabul edilen Don Kirkpatrick modeli tüm dünyada en yaygın kullanılan eğitim değerlendirme modeli hala. 

DEĞİŞİME HAZIRLANMA 

Geldiğimiz noktada ise yapay zekâ (YZ), dünya genelindeki eğitim programlarında köklü değişikliklere yol açıyor. Sanayi devrimindeki kadar ve hatta ondan da daha etkili bir değişim geçiriyor eğitim programları.  

Eğitim kurumları, öğrencilere daha etkili ve verimli bir öğrenme deneyimi sunmak için yapay zekadan yararlanıyorlar. Yapay zekâ destekli eğitim materyalleri ile öğrencilerin daha iyi anlamalarını sağlamak için interaktif ders materyalleri oluşturması sağlanıyor. Bu materyaller aynı zamanda dünya genelindeki öğrencilere de erişimi artırarak eğitim fırsatlarını eşit hale getirmesine yardımcı oluyor. Yapay zekâ aynı zamanda, eğitim verilerini analiz ederek eğitim programlarını da optimize ediyor ve daha verimli hale getiriyor. Öğretmenlerin profesyonel gelişimine de büyük katkıda bulunan YZ, iyi kullanılabildiğinde önümüzdeki yüzyılın eğitim sistemini tamamen değiştirmek üzere. 

Tüm meslek kollarında ve sektörlerde yer alan “işimizi alacak” korkusu eğitim alanı için çok da geçerli olmayabilir. YZ daha çok öğretmenlerin öğrencilere daha iyi bir eğitim vermesini ve tüm eğitim deneyiminin daha kaliteli hale getirilmesini sağlayacak araç gibi görülüyor. 

Yeni değişimde, diğer alanlardaki kullanımı gibi, gelişimin en büyük sorumluluğu yine bireysel çabada olacak. Eğitim alanında da bu teknolojiyi daha iyi kullanabilen kişilerin ve ülkelerin önü açılırken, çaba göstermeyenler ve bu konuya şimdiden yatırım yapmayan devletler ne yazık ki elenecek. Bu elemenin önüne geçmek ve çocuklarımızı içine doğacakları YZ dünyasına hazırlamak için küçük yaşta verilen eğitimlerde YZ konusunu da ele almamız şart görünüyor.  

El ile yazılan kitaplardan ve yazmalardan matbaaya geçiş ile basılı yayınlar arttı ve tüm okullar yaygın olarak okuma yazma eğitimleri vermeye zorlandı. Daktilonun yaygınlaşması ile okullarda bu cihazın kullanımı eğitimleri verilmeye başlandı. Dijital teknolojilerin gelişmesi ile okullar buna ayak uydurdu ve kelime işlemci eğitimleri yaygınlaştı. Internet ile eğitim programları içine yazılım dersleri de eklendi. Aynı şekilde yeni dünyamızda da yapay zekâ eğitimlerinin standart hale gelmesi kaçınılmaz. 

Henüz 1960’larda ortaya konulan ve 1970’lerde yaygınlaşan eposta teknolojisine bakıldığında durum daha basit hale gelebilir. İnsanlık tarihi göz önüne alındığında çok yeni olan bu teknoloji şu anda iş dünyasında ve kişisel hayatımızda çok büyük bir öneme sahip ve neredeyse merkez niteliğinde. Teknoloji uzmanı olmayan ve bilgisayar dünyasına uzak kişiler bile bu teknolojiyi verimli şekilde kullanabiliyor. Tanımadığı birisinden gelen bir epostadaki linke tıklamaması gerektiğini birçok kişi çok iyi biliyor. YZ de önümüzdeki yıllardaki eposta kullanımı gibi iş ve bireysel hayatımızın özü olacak. Her teknolojide olduğu gibi YZ konusunda da üç ana gelişim adımı var. Uzmanlar tarafından yaratılıp uzmanlar tarafından kullanılma safhasında çocuklara bu teknolojinin var olduğu, uzmanlar tarafından yaratılıp herkes tarafından kullanıldığı dönemde bu teknolojinin nasıl kullanıldığı ve son olarak herkes tarafından yaratılıp herkes tarafından kullanıldığı dönemde de nasıl yaratıcı olunabileceği öğretilmek zorunda. Şu anda çoktan ikinci aşamadayız. 

Zamanında oldukça kaliteli ara eleman yetiştiren teknik liselerin kapatılıp yerlerine imam hatip liselerinin açıldığı bir zamanda ülke olarak bunu nasıl gerçekleştirebileceğimiz büyük merak konusu olsa da ümidimizi yitirmemekte fayda var. İyi haftalar.