Çeteler sarmalı devlete yayıldı
Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast'ın tahliyesi mafya ve çetelerin kirli, karanlık iktidarının yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Hukukçu Eminağaoğlu, "Türkiye anayasasızlaştırıldı” derken gazeteci Erdinç, "Çete faaliyetleri devle-te yayıldı ve siyasete içkinleşti" ifadelerini kullandı.
Kayhan AYHAN
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve BirGün Yazarı Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast'ın tahliye edilmesine tepkiler sürüyor.
Dink devlet destekli çetelere ihale edilen bir suikastla öldürülmüştü. Dink’in katili Samast’ın serbest bırakılması cinayetin arka planını ve dava sürecinde yaşananları yeniden gündeme getirdi. Hrant Dink cinayetiyle katillerin, mafyaların, çetelerin kirli ve karanlık iktidarının yüzü bir kez daha gözler önüne serildi. Cinayeti aradan geçen 16 yılda aydınlatmayan iktidar, göstermelik yargılamalarla süreci geçiştirdi. Yargılanan tetikçiler örgüt kapsamına dahi alınmazken asıl failler hiçbir zaman ortaya çıkarılmadı.
Hrant Dink cinayetinin ardından ise ülke adeta mafyalara teslim edildi. Birçok mafya lideri serbest kaldı, siyasilerle fotoğraf çektirdi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikayı'nın çetelere yönelik artan operasyonları 'sokak temizliği' olarak yorumlanırken, asıl çetelerin ve mafyaların siyasilerin yanında olduğu belirtiliyor.
MÜCADELE EDİLMEDİ
Çetelerin devlet içerisindeki hakimiyetini BirGün'e değerlendiren Eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, "AYM kararıyla AKP’nin 2008 yılında laiklik ve demokratik hukuk devletine karşıtlığının odağı haline geldiğine hükmedilmişti. AKP bu durumunu sonlandırmayıp, her geçen gün artırdı. Yasaları, anayasa ile çatışan amaçlarına ulaşmak için, yine kendisi ve koruduklarına sorumsuzluk, hedeflediklerine ise silah gibi kullanmak için çıkardı. Bu bağlamda hukuk dışı yapılanmaların üzerine gidilmediği gibi, bu yapılanmaların liderleri ile görüntü vermekten bile geri durulmadı. İktidarın güç ve olanaklarını da kullanarak, korku iklimini oluşturmak için başvurulmadık yol bırakılmadı.
Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmezi iken, AKP hukuk ve demokrasiyi, Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi, istediklerinde inilip binilecek bir tramvay olarak gördü" dedi.
ANAYASASIZLAŞTIRILDIK
Eminağaoğlu şu ifadeleri kullandı:
"Laik bir devlette, iktidar partisi laiklik karşıtlığını her geçen gün artırırsa, demokratik bir hukuk devletinde, iktidar partisi her geçen gün demokrasi karşıtlığını ve hukuk devleti ile çatışma halini artırırsa, demokratik ve laik hukuk devleti Cumhuriyetin değişmez niteliği olsa da, artık böyle bir iktidarın elinde, Cumhuriyetin değiştirilemez olan bu niteliklerinin anlamı kalmadı. Darbelerin topla, tankla, tüfekle değil, artık bağımsızlığı yok edilen yargı üzerinden yapıldığı düşüncesiyle, yargı bağımsızlığını da yok edip, yargı organlarını da bu yolda kullanma yoluna gitti. İttifak adı altında yanına aldığı partilerle aynı amaç için yoluna devam etti. Böyle olunca Türkiye anayasasızlaştırıldı, hukuk ve demokrasi kural ve organlarıyla yaşanamaz ve güvence olamaz hale geldi. Anayasızlaştırılan bir ülkede, iktidarın kolladığı her türlü hukuk dışı yapıyı, hukuk ve demokrasi ile durdurmak nasıl mümkün…"
BÜYÜK BİR TEHDİT
Gazeteci Cengiz Erdinç ise, "Hrant Dink cinayeti devletin karanlık mahfillerinde planlanmış ve 2007 sonrasında Fethullahçıların yargıya sistemli müdahalesinin de başlanıcı olmuştu. Genel olarak suçun, özel olarak organize suçun ve mafyanın evrilmesinde yargıya müdahalenin kritik bir rolü oldu. Elbette bu istihbarat, kaçakçılık gibi uzmanlaşmış kolluk güçlerinin kontrolüyle de ilişkiliydi. Hrant Dink soruşturması ve buna bağlı olarak Dink Kamu Görevlileri davası bunun örnekleriyle dolu" diye konuştu.
"Ogün Samast'ın tahliyesi çok daha önce yargıda buharlaştırılan anayasal düzene karşı suç ve örgütlü suç meselesinin bir uzantısı" diyen Erdinç, şu ifadeleri kullandı: "Organize suça karşı cezasızlık artık yüksek yargı üyelerinin dilekçeleriyle dile getirdiği bir yozlaşma halinin tamamlıyor. İçinde bulunduğumuz tablo organize suç ve siyaset ilişkisiyle de birlikte düşünülmeli. Bir gayrinizami harp yöntemi olarak onaylanan ve desteklenen çete faaliyetleri terörle mücadele başlığı altında adeta bir labarotavuar canavarı gibi devlete yayıldı ve siyasete içkinleşti. Anadolunun içlerine yayılan uyuşturucuyu, organize suçu bundan bağımsız düşünmek pek mümkün değil. Sendikal hakların doğranmasından doğa talanına geniş bir perspektifte hak arayışlarını fütursuzca çiğneyen sermayedarlar da onlara aparatlık yapan kolluk da siyasetin bu dönüşümünün bir parçası. Kamuoyu bunun günlük yaşamını yönelen bir tehdit olduğunu algılamadıkça ve siyaseti de bu yönde değiştirmedikçe barınmadan pahalı elektriğe, temiz suya erişimden eğitim hakkına pek çok alan bundan etkilenecek."
∗∗∗
HRANT’IN ARKADAŞLARI’NDAN ÇAĞRI
Hrant'ın Arkadaşları grubu, Ogün Samast'ın tahliye kararını protesto edecek. Bugün saat 14.00'te düzenlenecek protesto, Hrant Dink’in 19 Ocak 2007'de vurulduğu nokta olan Osmanbey’deki eski Agos Gazetesi önünde gerçekleştirilecek.
Gruptan yapılan açıklamada, "Hrant Dink cinayetinin örgütlü bir eylem olduğunu bir türlü kabul etmeyen mahkemeler şimdi de katillerden birini aramıza saldı. Bu adaletsizliğe isyan ediyoruz" ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, yurttaşlara şu çağrıda bulunuldu: "18 Kasım Cumartesi saat 14.00'te Agos'un önünde, vurulup düştüğü yere Hrant Dink'in anısına bir karanfil bırakıyoruz ve bir kez daha adalet talebimizi haykırıyoruz."
∗∗∗
YASIN EN AĞIR GÜNLERİ GERİ GELDİ
Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, Samast'ın tahliye edilmesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Cumhuriyeti'in 100 yılında Azınlık Hakları Konferansı'nın açılışında konuşan Dink, "Bir kez daha adaletsizliği yüzümüze çarpıp, yasın en ağır günlerine geri yolladılar bizi" dedi. "Biz zaten yıllardır katillerle aynı havayı soluyoruz" diyen Rakel Dink, "Dink'in ölüm emrini verenlerin aramızda dolaştığını biliyoruz zaten. Sabahattin Ali'nin, İlhan Erdost'un, Zeki Tekiner'in, Uğur Mumcu'nun, Musa Anter'in katilleriyle aynı havayı soluduğumuzu bilmiyor muyuz?" ifadelerini kullandı. Dink, şunları söyledi: "Mesele hiçbir zaman şu ya da bu kişinin 3-5 yıl fazla ya da az ceza alması değildir. İlk günden beri karanlığın sorgulanması gerektiğini söyledik. Bu davada adaletin yerini bulması ülkenin demokratikleşmesi için olmazsa olmazdır dedik."
∗∗∗
MAFYA LİDERLERİ TEK TEK ÇIKTI
• Alaattin Çakıcı, 15 Nisan 2020 tarihli ve 31100 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı ile ilgili yasa değişikliği kapsamında hükümlü bulunduğu Sincan L Tipi Ceza İnfaz Kurumu'ndan tahliye edildi.
• Ergenekon davasında Sedat Peker'e 10 yıl hapis cezası verildi. 10 Mart 2014'te özel yetkili mahkemelerin kararlarına ilişkin yasa değişikliği ve tutukluluk süresi beş yılı aştığı için mevzuat gereği tahliye edildi.
• "Şahinler" olarak bilinen ülkücü mafya grubunun lideri Sedat Şahin 8 yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildi.
• “Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, yönetmek, nitelikli yağma, tehdit, kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” gibi suçlardan Kocaeli F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Kürşat Yılmaz, tahliye oldu
∗∗∗
KARANLIĞA TESLİM OLMAYACAĞIZ
Hrant'ın Komşuları, Ogün Samast'ın tahliyesini protesto etmek için Bakırköy'de bulunan Özgürlük Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada basın metnini Hrant’ın Komşuları’ndan Elif Ergin okudu. Devletin, Dink’e yönelik gerçekleştirilen cinayeti öncesinde bildiğini ancak buna rağmen cinayete kayıtsız kaldığına dikkat çeken Ergin, “Katilleri yaratan, büyüten, sırtını sıvazlayan, ve bütün bir ülkeye hakim olmak isteyen karanlığı kardeşliğimizin ışığıyla yeneceğiz. İnsanca, eşit ve özgürce yaşayacağımız bir Türkiye’yi kurana dek bu dava bitmeyecek. Bizler de, Hrant’ın komşuları olarak bu davanın takipçisi olacağız. Bu memleketi karanlığa teslim etmeyeceğiz. Biz bitti demeden bu dava bitmez, bitmeyecek” diye belirtti.