Çeyrek asırdır bir eksiğiz
Fotoğraf: Depo Photos

Işıl ÇALIŞKAN

“...yaz dostum,/yoksul görsen besle kaymak bal ile/yaz dostum,/garipleri giydir ipek şal ile/yaz dostum,/öksüz görsen sar kanadın kolunu/yaz dostum,/kimse göçmez bu dünyadan mal ile..”  Bu sözler, şarkılarıyla 7’den 77’ye hepimize dokunan Barış Manço’ya ait. Satırlarına dökülen bu sözlerdeki gibi yaşadı, aramızdan henüz 56 yaşındayken ayrıldı. Anadolu rock müziğin kurucularından Manço, ardında unutulmaz eserler bıraktı. Arkadaşım Eşşek, Bal Böceği, Aynalı Kemer, Gül Pembe bunlardan yalnızca birkaçı. Bugün tam 25 yıl oldu aramızdan göçeli, sanki hiç gitmemiş gibi. Sözü onu yakından tanıyanlara bırakalım…

MÜZİKTEN KALMIŞ

Müzisyen Özlem Yüksek: Barış Abi’yle 11 yıl çalıştık. Hiç ölmüş gibi gelmiyor, çok özlüyorum. Şarkılarını söylediğim sürece hep yaşıyormuş gibi geliyor, anılar her yerde. Barış Manço büyük bir ekoldü. Kendi deyimiyle 7’den 77’ye hitap ediyordu. Ölümünün 25’inci yılında hâlâ bu kadar sevilmesi bile bize bir şeyler anlatıyor. Barış Manço hiç yaşamamış olsa Türk pop müziğinde büyük bir boşluk olurdu. Tam da göründüğü gibi bir insandı. Entelektüel, esprili, nazik biriydi. Çok hızlı konuşurdu. En ufak şeyden bile etkilenip beste yapardı. Çok hassas ve dik duruşlu biriydi. Bazı insanlara karşı duvarı da vardı. Okulda coğrafya ve müzikten kalmış Barış Abi. Çok ilginç değil mi? İki alanda da sonradan ülkemize katkıları paha biçilemez. Sahne öğretmenim Barış Manço’dur. O bir okuldu benim için.

Özlem Yüksek

GELENEĞİ GELECEĞE TAŞIDI

Müzik Tarihçisi Murat Meriç: Barış Manço’nun ölümünün üzerinden 25 yıl geçti. Dile kolay, çeyrek yüzyıl… “Alışırız” demiştik ama alışmak bir yana, ardında bıraktığı boşluk daha da büyüdü. Hayatımızın her dönemine eşlik eden şarkılarını hasretle dinliyoruz. Kahramanları sıradan insanlardı: Ahmet Bey, hala kızı Zehra, Zeynep, Kezban, Düriye, Süleyman, Osman ve hatta Sakız Hanım ile Mahur Bey ve hatta hatta arkadaşımız “eşek”… Özeti şu: Bizi bize en yalın şekliyle anlattı. Şarkıları bugün bile aynı tazelikteyse ve onu hiç tanımayanlar tarafından bile zevkle dinleniyorsa, bundan. Hiç kuşkusuz memleketin en iyi hikâye anlatıcısıydı. Geleneğe yaslanmıştı ama kolaya kaçıp onu tekrarlamadı, katkılarıyla çoğaltarak geleceğe taşıdı. Başta Kurtalan Ekspres olmak üzere birlikte müzik yaptığı bütün topluluklar işinin ehli isimlerden oluşuyordu. En iyileri yan yana getirdi ve bu orkestrayı usta bir şef gibi incelikle yönetti. Sadece müzisyen değildi; televizyoncuydu, şairdi, gezgindi. Daha pek çok sıfat eklenebilir buna. Baktığımızda, her şeyiyle bir bütündü ve en önemlisi, iyi bir söz ustasıydı. Gezerken heybesine doldurduklarını cömertçe paylaştı. Ardında bıraktığı boşluk tam da bu yüzden kapanmıyor, kapanmayacak. Hani bir şarkısında “kırk yılda bir gelir Barış gibisi” der ya, yalan. Onun gibisi gelmez, gelmeyecek.

Murat Meriç

BARIŞ BİZİM HER ŞEYİMİZDİ

Ahmet Güvenç: Barış ölene kadar bizim her derdimizi o konuştu. Barış’ı kaybettiğimiz zaman biz mikrofonu elimize alıp kendimizi ifade etmek zorunda kaldık. O zamana kadar hepsini Barış yapıyordu. Öyle bir şaşkınlığın ardından Kurtalan Ekspres’i devam ettiriyoruz. Çok büyük bir şok yaşadık, büyük bir eksiklik. Ben bir dostumu kaybettim. Hayatta insanın parmakla sayılacak kadar dostu olur hayatta. Barış, Bahadır, Erkin Koray ve Cem Karaca’ydı. Ben hepsini kaybettim çok üzgünüm.

Ahmet Güvenç