CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun partiyi “bilgili, birikimli, iyi bir sosyal demokrat” birine devredeceğini açıklamasının ardından gazeteci Altan Sancar’ın işaret ettiği iki isimden biri olan akademisyen ve hukukçu Mehmet Karlı, iddiaları reddederek “Bir makamı devralarak, amiyane tabiri ile paraşütle makamlara gelinerek siyasi meşruiyet ve başarı sağlamak mümkün değildir. Ben her zaman örgüt siyasetine, örgütsel mücadeleye inanarak siyaset yaptım ve hayatım boyunca hiçbir zaman bir makamı ‘devralan’ olmadım” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi
CHP Genel Başkanlığı için gündeme gelmişti: Mehmet Karlı konuştu

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 'partiyi devredeceğim' diyerek kastettiği isimlerden biri olduğu iddia edilen Mehmet Karlı, "CHP’nin başarılı olması, dinamik olarak yoluna devam etmesi Türkiye’de yok olmakta olan demokrasinin inşası için elzemdir. Ben bu sürece şu aşamada aktif siyasetçi olarak destek verecek bir noktada değilim" dedi.

Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde Sözcü’den İpek Özbey’in gündeme ilişkin sorularını yanıtlamıştı. CHP Genel Başkanlığı’na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu “Partiyi bilgili, birikimli, iyi bir sosyal demokrata devredeceğim” demişti.

Gazeteci Altan Sancar, sosyal medya hesabından Kılıçdaroğlu’nun açıklamasının ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, iki ismi işaret etmişti. Söz konusu isimler akademisyen ve hukukçu Mehmet Karlı ve Yunus Emre’ydi.

Sancar’ın iddiası sosyal medyada ses getirirken Mehmet Karlı, hakkındaki iddiaları reddeden yazılı bir açıklama yaptı.

“Bir makamı devralarak, amiyane tabiri ile paraşütle makamlara gelinerek siyasi meşruiyet ve başarı sağlamak mümkün değildir” diyen Karlı, “Ben her zaman örgüt siyasetine, örgütsel mücadeleye inanarak siyaset yaptım ve hayatım boyunca hiçbir zaman bir makamı ‘devralan’ olmadım” ifadelerine yer verdi.

Karlı'nın açıklamasının tamamı şu şekilde:

"CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 28 Ekim 2023 tarihinde Sözcü Gazetesi’nde yayınlanan söyleşisindeki ‘Partiyi bilgili, birikimli, iyi bir sosyal demokrata devredeceğim, böyle biri var ama görünür hale gelmesi lazım’ sözlerinin ardından kastedilen kişinin ben olabileceğim yönünde hem parti içinde hem de çeşitli güvenilir gazeteciler arasında bazı tahminler yapıldı. Bu noktada bir açıklama yapmamın gerekli olduğunu düşünüyorum.

Elbette, Sayın Genel Başkan’ın aklında ne olduğunu bilemem. Lakin ben uzun süredir aktif siyasetin içinde değilim. Her zaman, çok gurur duyarak, bir CHP üyesi oldum ve bir akademisyen, hukukçu kimliğim ile CHP’nin başarısı için elimden geleni yaptım ve yapmaya da devam edeceğim.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkanlığı süresince CHP için önemli değişimlere ön ayak olmuş, partiyi toplumun geniş kesimleri ile konuşabilir hale getirmiştir. Bundan ötürü bir CHP’li olarak kendisine büyük saygı duyarım.

Bugün geldiğimiz noktada, parti içinde hem Sayın Genel Başkan’ın hem de değişim isteyen arkadaşlarımızın kabul ettiği üzere, CHP’nin yoluna güçlenerek devam edebilmesi için tarihinde birçok kez görüldüğü üzere bir yenilenmeden, bir dönüşümden geçmesi gerektiği açıktır. CHP tarihi boyunca, temelindeki değerleri koruyarak birçok dönüşüm yaşamış ve ayakta kalmayı başarmıştır.

Lakin böyle bir dönüşüm ancak bir siyasi mücadelenin sonucu olarak, dipten gelen bir dalga olarak gelirse başarılı olur. Bir makamı devralarak, amiyane tabiri ile paraşütle makamlara gelinerek siyasi meşruiyet ve başarı sağlamak mümkün değildir. Ben her zaman örgüt siyasetine, örgütsel mücadeleye inanarak siyaset yaptım ve hayatım boyunca hiçbir zaman bir makamı ‘devralan’ olmadım. Bu benim siyaset anlayışım ile uyumlu bir tavır değildir. Hayatta başardım diye düşündüğüm her şeyi kendi emeğim ve çabam ile gerçekleştirdim.

Sayın Genel Başkan’ın da örgütlü siyasete, siyasetin örgütle yapılacağına inandığını çok iyi biliyorum. CHP örgütünü kendisinden önceki içine kapanık halinden çıkararak çok daha dinamik hale getiren sonuçta kendisidir. Bundan ötürü, kendisinin aklında ne olduğunu tabii ki bilemem ama bunun aktif siyasetin içinde olmayan benim gibi biri olmadığını düşünüyorum.

CHP’nin başarılı olması, dinamik olarak yoluna devam etmesi Türkiye’de yok olmakta olan demokrasinin inşası için elzemdir. Ben bu sürece şu aşamada aktif siyasetçi olarak destek verecek bir noktada değilim. Öte yandan, CHP’de üst yönetim kim olursa olsun, bir akademisyen, hukukçu olarak kendilerine destek olmaya her zaman devam edeceğim."