CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, 25 Eylül Dünya Eczacılık Günü için yayınladığı mesajında ülkede sayısı 60'ı aşan eczacılık fakültesinden sadece 14'ünün gerekli eğitimi verebilecek şartları sağladığını söyledi. Taşcıer, "İşsiz eczacılar diye bir kavram bu iktidar döneminde hayatımıza girdi" ifadesini kullandı.

Kaynak: Haber Merkezi
CHP'li Taşcıer: İşsiz eczacılar kavramı bu iktidar döneminde hayatımıza girdi
Fotoğraf: AA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Eczacı Gamze Taşcıer, 25 Eylül Dünya Eczacılık Günü için yazılı bir mesaj yayınladı. 

Taşcıer, mesajında eczacıların kronikleşmiş sorunlarla mücadele etmeye devam etmekte olduğuna dikkat çekti. 

Türkiye'de eczacılık fakültesi probleminin bulunduğuna dikkat çeken Taşcıer, sayısı 60'ı geçen fakültelerden sadece 14'ünün eczacılık eğitimi verebilecek kapasiteye sahip olduğunu belirtti. Taşcıer, "İşsiz eczacılar diye bir kavram bu iktidar döneminde hayatımıza girdi" dedi.

Pandemi süreci ile birlikte eczacıların ekonomik olarak ayakta kalma süreçlerinin daha sert bir hal aldığını hatırlatan Taşçıer, "Her iki eczaneden biri hala iflas riskiyle karşı karşıya. Bir yandan da kamu eczacılarının sorunları devam ediyor. Hakları olanı alamadıkları gibi, gelir adaletsizliği de sürüyor” ifadesini kullandı. 

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer'in mesajının tamamı şu şekilde: 

“25 Eylül Dünya Eczacılık Günü’nü bir kez daha, mesleğimizin hak ettiği değeri görmediği, eczacılara yönelik dışlama politikasının devam ettiği, ekonomik olarak ayakta kalma mücadelesi verilen bir süreçte karşılıyoruz. Pandemide salgınla mücadele ederken hayatlarını kaybeden 77 meslektaşımız ve 24 eczane teknisyenimizin hüznü hala sürüyor. Memleketin dört bir yanında, vatandaşın doğru, güvenilir ilaca erişimini sağlamak için çalışan ve halk sağlığı için canla başla mücadele eden eczacılar, sistematikleşmiş ve kronikleşmiş sorunlarla boğuşmaya da devam ediyor. Maalesef, mevcut sorunları çözmek bir yana, sorunları artırmakla meşgul, gündelik ve sözde çözümlerle yol almaya çalışan bir iktidarın varlığı, eczacılar için çok daha zorlu günlerin ufukta olduğunu bizlere gösteriyor.

"60 ECZACILIK FAKÜLTESİNDEN 14'Ü EĞİTİM VEREBİLECEK KAPASİTEYE SAHİP"

Hem bizlerin parlamentoda, hem meslek birliğimiz ve odalarımızın, sendikalarımızın her fırsatta dile getirmesine ve uyarmamıza karşın kontrolsüz açılan eczacılık fakültesi sorunu derinleşerek büyüyor. Türkiye’deki eczacılık fakültesi sayısı bugün artık 60’ı geçti. Biz açmayın dedikçe duymazlıktan gelip yenilerini açmaya devam ediyorlar. Daha da vahimi, bu fakültelerden sadece 14’ü akredite eczacılık eğitimi verebilecek kapasiteye sahip. İşsiz eczacılar diye bir kavram bu iktidar döneminde hayatımıza girdi. Hem bir işsizlik krizini kendi elleriyle yaratıyor, hem de kalitesiz bir eğitimi reva görüyorlar. Eczanelerdeki ekonomik çıkmaz da bir yandan büyüyor. İktidarın kendi eliyle başlatıp büyüttüğü ekonomik kriz neticesinde, kararnamelerde yapılan güncellemeler açık yaraya merhem sürmekten öteye gitmiyor. Her iki eczaneden biri hala iflas riskiyle karşı karşıya. Bir yandan da kamu eczacılarının sorunları devam ediyor. Hakları olanı alamadıkları gibi, gelir adaletsizliği de sürüyor.

"EKONOMİK KRİZ HALK SAĞLIĞI KRİZİNE SÜRÜKLÜYOR"

Karşı karşıya olunan sorunlar yalnızca eczacıları değil, hastalarımızı da doğrudan etkiliyor. SGK’nın karşıladığı çok sayıda ilaçta, hastaların ceplerinden ödemek zorunda kaldığı ilaç fiyat farkları gün geçtikçe artıyor. Daha geçtiğimiz ay yayınlanan kararla, SGK’nın ödediği oranlar düşürüldü. Bazı ilaçlarda, SGK’nın karşıladığı tutarın daha fazlasını hastalar cebinden ödemek zorunda kalıyor. Vatandaşın sağlığı için cebinden yapması gereken her harcama, içinde bulunduğumuz ekonomik krizle birlikte bir halk sağlığı krizine Türkiye’yi sürüklüyor. Maalesef hastalarla eczacılar bu yüzden karşı karşıya geliyor. Sağlıkta şiddetin en önemli sebeplerinden biri de, işte bu bile isteye, göz göre göre çıkarılan ekonomik krizin ta kendisi olmuş oluyor. Bir yandan da ilaç yoklukları da sürmeye ve aynı zamanda iktidar tarafından görmezden gelinmeye devam ediyor. İşte böyle bir dönemdeyiz ama mücadeleden asla vazgeçmiyoruz. Eczacılar olarak gerek parlamentoda, gerek sokaklarda, hak ve halk sağlığı mücadelemizi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Bu inanç ve kararlılıkla, tüm meslektaşlarımın Dünya Eczacılık Günü’nü kutluyorum.”