CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in mazbatasını almasının ardından gerçekleşen devir teslim töreniyle partideki değişim resmiyet kazandı. PM üyeleri Taşcıer ve Gökçen, süreci değişimin ilk ayağı olarak tanımladı.

CHP’de değişim resmiyet kazandı
CHP Genel Merkezi’nde düzenlenen törenle Kemal Kılıçdaroğlu partinin genel başkanlığını Özgür Özel’e devretti.(Fotoğraf: AA)

Öncü DURMUŞ

Kurultay sürecini atlatan CHP’de Genel Başkan Özgür Özel’in mazbatasını almasıyla resmi olarak yeni dönem başladı. TBMM makam odasında mazbatasını alan Özel, devir teslim töreninin de tamamlanmasıyla partisinin 8’inci Genel Başkanı oldu.

CHP’nin 7’nci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da devir teslim töreni öncesi parti personellerine veda etti. Kılıçdaroğlu, çalışanlara emeklerinden dolayı teşekkür ederek, “Bugüne kadar önemli çalışmalar yürüttük, bundan sonra da CHP için çalışmalarınıza devam etmenizi istiyorum” dedi.

Yeni döneme ilişkin konuşan Özel, ‘‘Bundan sonra CHP örgütündeki kaide şu; birlikte yönetiyoruz. Bir eksik, bir fazla görürsek 3 telefonla genel başkana… Siz ilçe başkanına, ilçe başkanı il başkanına, il başkanı bana... Konunun bir başka şekilde iletilmesi gerekiyorsa da hepsinin telefonun 7/24 saat açık; siz milletvekiline, milletvekili genel başkana…” ifadelerini kullandı.

‘‘Geçmişten bugüne hatırladığım, içimde biriktirdiğim bir intikam yok, kat edilecek bir yol var; iktidara gideceğiz’’ diye konuşan Özel devir teslim töreni öncesinde eşi Didem Özel ile beraber eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da evinde ziyaret etti.

Yaklaşık yarım saat süren görüşme sonrası basın mensuplarına konuşan Özgür Özel, şunları söyledi: ‘‘Bu aile ziyareti sırasında da son derece sıcak bir şekilde karşılandık. Gerçekten mahcup oldum. Sayın Genel Başkanımın uğurlaması ve karşılaması nezaketini gösteriyor. Sayın Genel Başkanımıza çok teşekkür ediyorum.’’

CHP’DE NE DEĞİŞECEK?

CHP’de resmileşen değişim sonrası yeni Parti Meclis’i listelerinde yer bulan CHP PM Üyesi Gamze Taşcıer ve CHP PM Üyesi Gökçe Gökçen yeni döneme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Değişimin daha ilk ayağının başladığını ve parti içi aşamalarla devam edeceğini belirten Taşcıer yerel seçimlere doğru giden süreçte kolektif bir çalışmanın önemini vurguladı. Taşcıer ilk aşamada başlayan değişimin tüzükle devam edeceğini belirten Taşcıer şöyle konuştu: “Değişimin başladığını ve Sayın Genel Başkanımız konuşmasında yöndeki üç hafta sonra yapılacak tüzük değişikliği noktasında duruyor. Bunun kararını da 81 il başkanımız ile birlikte nasıl bir yol izleyeceğimizi belirleyecek. Asıl yapmak istediğimiz, yerel seçimden sonra da uzun bir süreyi kapsayan, dünyadaki örnekleri ile birlikte katılımcı ve ortak akılla hareket eden bir tüzük değişikliği yapmak. Dolayısıyla 81 il başkanımız ile durumu paylaşıp, ona göre hareket edecek. Sonrasında en hızlı hareket etmek zorunda olduğumuz konu, yerel seçimler. Aday belirleme noktası için 3 ay gibi bir süre kaldı. Bir an önce adayların en demokratik, katılımcı ve sağlıklı şekilde belirmememiz gerekecek. Değişim konusuna gelecek olursak da değişim zaten başladı”

Başlayan değişimin en önemli ifadesinin toplumda var olan umutsuzluk dalgasını dağıtmak olduğunu dile getiren Taşcıer, değişimden beklentisinin de bu olduğunu vurguladı. Taşcıer, “Umudu tekrar yeşerterek başlattık değişimi. Kendi seçmenimizin sandığa gitme konusunda kafalarında çok büyük soru işaretleri ve hayal kırıklığı vardı. Kürsüleri aşan bir siyaset anlayışından bahsettik. Bugün de buna paralel olarak, Genel Başkanımızın AYM önünde bizzat sansür yasası ile ilgili açıklamalarının içinde olması, değişimi sokakta demokratik haklarını kullanan kitlenin yanında olarak başlattık. Değişim başladı ve artarak devam edecek. Ta ki bu ülkede, CHP anlayışını iktidara taşıyana dek” dedi.

Değişimin içeriğine dair en net tablonun parti içerisindeki hazırlıklar sonucu ortaya çıkacağını da belirten Taşcıer, şu ifadelere yer verdi:  “CHP’nin tarihi ve misyonu Türkiye’deki siyaset arenasına ve toplumun tamamına yansıyacak. Çünkü değişim toplumsal bir beklentiye dönüşmüştü. Buradaki değişim iktidarın değişeceğine olan inanca, ülkenin içinde bulunduğu olumsuz koşulların değişebileceğine olan inancı da değiştirdi. Bu anlamda çok kıymetli. Türk siyasi tarihinde CHP’deki değişimden etkilenmeyecek hiçbir kurum yoktur. Bu demokratik değişim de toplumun tüm kesimlerine sirayet edecek.”

CHP SOKAKLARDA OLACAK

PM Üyesi Gökçe Gökçen ise şu ifadelere yer verdi:  Özgüvenle ayağa kalkacağımız, Cumhuriyet Halk Partisi’ni sokaklarda, toplumsal muhalefeti büyüten, “kim ne der” diye düşünmeden inandığımız yolda siyaset yapacağımız, bununla birlikte toplumun her kesimiyle konuşmaya devam edeceğimiz yeni bir döneme başlıyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde değişim, Türkiye’de değişimin ilk adımıydı. Siyasi partilerden uzaklaşan, umudunu yitiren bir seçmen kitlesi en çok diktatörleri ve aşırı uç akımları sevindirir. Türkiye’nin muhalefetsiz kalmasını umanların, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerel seçimlerde ve 2028’de başarısız olmasını isteyenlerin yaşadığı paniği görüyoruz. İktidar yolculuğumuza yenilenerek başlıyoruz.

∗∗∗

ÇEKİLMEYİŞİNİN SEBEBİ ‘MUHTAR’ ETKİSİ

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni genel başkanın seçildiği CHP 38. Kurultayı’na ilişkin açıklamalarda bulundu. Sözcü yazarı Saygı Öztürk’e konuşan Kılıçdaroğlu, Kurultay’da ilk turun ardından adaylıktan çekilerek rakibi Özgür Özel’in elini kaldırmasına neyin engel olduğunu açıkladı. "İkinci tura katılmama yönünde bir kararım oldu" diyen Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: "Divan Başkanı olan Ekrem İmamoğlu ile bu konuyu bir odada görüştük. ‘Özgür Beyi de çağırsın, ben elini de kaldırayım’ dedim. Fakat daha genel kurul salonuna gitmeden  @ekremedit diye bir twitter hesabı var galiba. O hesapta farklı bir dille sanki bunu bir talimatla yapıyormuşum gibi tweet atıldı. Bu tweet hesabının Ekrem Bey'e yakın olduğu söylendi. Bu tweet çok ağırıma gitti. Sonra gittim oraya tabi bunu diğer arkadaşlar da okumuşlar. Orada ‘Gitmeyin, adaylıktan vazgeçmeyin’ diye bağıranlar oldu. Onların hepsi çok önemli değil de önemli olan orada bir depremzede muhtar ağlayarak ‘Adaylıktan çekilirsen ben de çocuklarım da hakkımızı helal etmiyoruz’ dedi. Öyle deyince de tabi akan sular duruyor yani.”