TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi ve CHP Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent ev işçilerinin sorunları ile ilgili rapor hazırladı. Ev işçilerinin güvencesizlik ve geleceksizlik kıskacında olduklarına ve kayıt dışı çalıştıklarına dikkat çeken Taşkent, “Türkiye’de sendikalardan aldığımız bilgiye göre 2 milyona yakın ev işçisi var ve bu işçilerin yüzde 90’ı kadınlardan oluşuyor. Ev işçilerinin sadece yüzde 2’si kayıt altında” diye konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi
CHP’den ev işçileri çalışması: Sadece yüzde 2’si kayıtlı
Fotoğraf: Depophotos

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent ev işçilerinin sorunlarına dair hazırladığı raporda Türkiye’de sayıları 2 milyona yaklaşan ev işçilerinin sadece yüzde 2’sinin kayıt altında bulunduğunu kaydetti.

Ev işçilerinin iş tanımının belirsiz olmasının hem düşük ücretlere sebep olduğuna dikkat çeken Taşkent, her 10 ev işçisinden 3’ünün fiziksel şiddet ve mobbing ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekti.

Hazırlanan raporda ayrıca ev işçilerinin ölümlerinin de kayıt dışı olduğuna dikkat çekildi.

CHP’li Taşkent’in hazırladığı raporun dikkat çeken başlıkları şöyle:

Hazırlanan raporda ev işçiliğinin sorunları noktasında toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin başat rolde olduğu belirtiliyor. Kadınların ev içi emeğinin görünmezliği ve ev işçilerinin yasal olarak güvence altında olmaması ev işçilerini her türlü sömürüye açık hale getiriyor. Ev işçilerinin sayısal anlamda tam olarak tespiti çok zor. Kayıt dışı çalışmanın yaygın olması bu hesaplamayı daha da zorlaştırıyor.

SİGORTALI ÇALIŞAN SAYISI 42 BİN 920

Ev işçiliği alanında örgütlenen sendikaların verdiği bilgiye göre ev işçilerinin sayısı 2 milyondan fazla. Kayıt dışı çalışma ev işçilerinin yaşadıkları en temel sorun. Ev işçilerinin sigortalılık sistemine dahil olmamaları ve istihdam edilişlerinin düzensizliği bu sorunu doğuruyor. Ev işçilerinin sayılarının tespitindeki yetersizlik kayıt dışılık tespitini de zorlaştırıyor. SGK verilerine göre, 10 günden fazla çalışan sigortalıların toplam sayısının 2022 yılı Temmuz ayında 42 bin 920 kişi ve bunun yüzde 92,2’si kadınlardan oluşuyor. Sendikaların verilerine göre sayısı 2 milyonu aşan ev emekçilerinin sadece 42 bin 920’si sigortalı olarak çalışıyor. Bu tartışmalar paralelinde Türkiye’deki ev işçilerinin sadece yüzde 2,1’inin sigortalı olduğu görülüyor.

Çalışma hayatına dair kanunlardan mahrum olma durumu, ev işçilerinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamı dışında tutulmaları, hak ve yükümlülüklerinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu kapsamında düzenlenmesi ve ev işlerinin kendine özgü koşullarını dikkate alan özel düzenlemelerin bulunmaması ev işçilerinin en önemli sorunlarından.

EV İŞÇİLERİNİN ÖLÜMLERİ DE KAYIT DIŞI

Kayıt dışı çalışmanın yarattığı en temel sorunlardan biri de ev işçilerinin iş güvenliğinden yoksun olmaları. Bu sebeple, yaşadıkları meslek hastalıkları ve iş kazaları kayıt altında değil. Ev işçilerinin 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamı dışında olmaları ve mevcut yasal düzenlemelerin yetersizliği bu sorunu büyütüyor. Yaptıkları işin şekli nedeniyle birçok meslek hastalığına maruz kalan ev işçileri, iş cinayetlerinde hayatlarını kaybediyorlar ve bu ölümler bile verilere yansımıyor.

ÜCRETLER AZALIYOR, YOKSULLUK BÜYÜYOR

Ev işçilerinin somut ve belirli bir iş tanımının olmaması mesailerini belirsiz ve esnek hale getiriyor. Ev işçileri uzun saatler belirli bir mesai saati olmadan yoğun şekilde çalıştırılıyorlar. İş tamamlanıncaya kadar ya da işverenin talebine göre çalışan ev işçilerinin öğle arası/mola gibi süreçleri de tamamen işverenin rızasına bağlı olarak şekilleniyor. Asgari ücret kıstasına rağmen işin niteliği ve çalışma saatlerinin belirsizliği sebebiyle belirli bir ücret standardı olmadan düşük ücretlerle ve düzensiz gelirlerle çalışıyorlar.

Ev işçileri sendikal hak ve özgürlüklerden de mahrumlar. Ev işlerinin kendine özgü yapısı, iş standardının olmaması ve iş yerlerinin kişilerin özel haneleri olması gibi nedenler etkin bir sendikal mekanizmanın varlığını mümkün kılmıyor. Bu örgütsüzlük hali ise üretim alanı baskılarını tetikliyor. Sendikaların verdiği bilgiye göre Türkiye’de ev hizmetlerine giden her 10 kadın işçiden 3’ü cinsel fiziksel şiddete ve iş yerinde mobbinge uğruyor.