CHP’li Taşcıer: Cinsel saldırı mağduru kız çocuğu sayısı bir yılda en az yüzde 30 arttı
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, 2021’de 21 bin 323 kız çocuğuna cinsel taciz ve istismarda bulunulduğunu 2022 yılında ise bu rakamın en az yüzde 30 oranında artarak 27 bin 739’a yükseldiğini belirtti. Taşcıer, ayrıca, kimi öğretim görevlilerinin çocukların evlendirilebileceğini ifade ettiği kitaplar çıkarmasına “İktidar için bunlara sessiz kalmak onay vermek anlamına gelir” sözleri ile tepki gösterdi.
CHP Ankara Milletvekili ve TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanvekili Gamze Taşcıer’den, cinsel istismar ve tacize uğrayan, eğitime erişemeyen, evlere kapatılan, tarlalarda çalıştırılan kız çocuklarına ve kimi öğretim görevlilerinin tarikat yayınevlerinden çıkardığı kitapla çocuk istismarını savunduğunu ifade etti.
Taşcıer, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Taşcıer açıklamasında, Türkiye’de okula gidemeyen ve konfeksiyon atölyelerinde çocuk işçi olarak çalıştırılan, zorla evlendirilen çok sayıda kız çocuğunun olduğuna dikkat çekti.
Kız çocuklarına ilişkin temel sorunlardan birinin cinsel taciz ve istismar mağduru olduğuna vurgu yapan Taşcıer, “2021’de 21 bin 323 kız çocuğu cinsel taciz ve istismar mağduru olarak güvenlik birimlerine gelmiş veya getirilmişken, bu sayı 2022’de 27 bin 739’a yükseldi. Bir yılda yüzde 30’luk bir artış var ki bunlar sadece güvenlik birimlerine gelen ya da getirilenler” ifadelerine yer verdi.
2014’ten bu yana kıyaslandığında, cinsel taciz ve istismar mağduru kız çocuklarının sayısındaki artışın yüzde 185. 2012’den bu yana 15 yaşından küçüklerin yaptığı doğum sayısının 3 bin 146. 15-17 yaş arasında anne olan çocukların sayısının ise 162 bin 626 olduğunu kaydeden Taşcıer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Böyle bir tablo ortadayken, kimi öğretim görevlilerinin tarikat yayınevlerinden kitap çıkartıp, daha buluğ çağına dahi gelmemiş çocukların evlendirilebileceğini söylediği, alenen çocuk istismarının savunulduğu ama bu ülkeyi yönetenlerin bu söylemlere tek bir cümle etmediği bir süreci yaşıyoruz. 6 yaşında evlendirilip neredeyse hayatı boyunca sistematik olarak cinsel istismara uğrayan H.K.G’nin davası sürüyor.
Bu olay ortaya çıktıktan sonra kamuoyu baskısını dindirmek için Meclis’te kurdurulan Çocuk İstismarını Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporda, “Erken yaşta evlilikler dâhil her türlü ihmal ve istismarın kabul edilemez olduğuna dair toplumun tüm kesimlerinde farkındalık, duyarlılık ve sorumluluk bilinci oluşturulmalıdır” deniyordu.
“SESİZ KALMAK ONAY VERMEK ANLAMINA GELİR”
İktidar partisi temsilcilerinden bu kitapla ilgili bir açıklama duymadık. Böyle susarak mı çocuk evlilikleriyle mücadele edeceksiniz? İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz çekilme kararıyla birlikte güç ve cesaret verilen bir takım gruplar şimdi de çocukların cinsel suistimal ve cinsel istismara karşı korunmasına dair Lanzarote Sözleşmesi’nden çekilinmesi için açıklamalarda bulunuyor. Bugün bu sözleşme hiç olmadığı kadar tehdit altındadır. Bu tarz taleplere susulduğu sürece bu taleplerin şiddeti de artacak. Açıkça ifade ediyoruz, iktidar için bunlara sessiz kalmak onay vermek anlamına gelir.”
