NSU tarafından öldürülen Halit Yozgat’ın katilini arayan polis, bir istihbarat ajanının olay yerinde bulunduğunu ortaya çıkardı. Ama “küçük Adolf” lakabıyla bilinen ajanın izin verilmedi

Cinayet tanığı istihbarat ajanı neden susuyor?

Gürsel KÖKSAL/Frankfurt

Konuyla ilgili resmi açıklamalara ve davanın iddianamesine göre NSU örgütünün, meşhur silahı “Çeska” marka tabancayla öldürdüğü son kişi (9’ncu cinayet) Hessen eyaletinin Kassel kentinde bir internet kafe işleten Halil Yozgat’dı. Olay sırasında 21 yaşında olan Halit Yozgat, vurulduktan kısa bir süre sonra işyerine gelen babası tarafından yerde ağır yaralı olarak bulunmuş ve son nefesini onun kollarındayken vermişti. Tarih: 6 Nisan 2006.
Acılı baba İsmail Yozgat, o günlerde bunun bir neo-Nazi eylemi olabileceğine dikkat çekmişti. Ancak polis bu olasılığı göz ardı edip, daha önceki seri cinayetlerde olduğu gibi “Türk mafyası içindeki hesaplaşmalar”(!) peşine düşerken, acılı baba bu iddiasını her fırsatta dile getirmeyi sürdürmüş, 5 yıl sonra da haklı olduğu ortaya çıkmıştı.

Bu cinayetle ilgili polis soruşturması sırasında patlayan bir skandal, NSU konusunun neden tam olarak aydınlatılamadığını ipuçlarını veriyor...
Çünkü saldırının gerçekleştiği anlarda Alman istihbarat örgütünün bir ajanı da olay yerindeydi. Aşırı sağcı görüşleri olduğu bilinen ve bu yüzden çevresindekiler tarafından “Küçük Adolf” olarak isimlendirilen Hessen Eyalet Anayasayı Koruma Dairesi (LfV) Görevlisi Andreas Temme, katiller Halit Yozgat’ı kurşunlarken, internet kafede “müşteri” olarak bulunuyordu.

OLAY YERİNDEKİ İSTİHBARAT AJANI TANIK MI, SANIK MI?

Ondan sonra işler karıştı. LfV Ajanı Temme, teşkilatın aşırı sağ ve İslamcıları takiple görevli birimde çalışıyordu. O günlerde Kassel kentinde faaliyet gösteren neo-Naziler içindeki LfV muhbirlerinin yönlendiriyordu. Cinayetten kısa bir süre önce bölgenin aktif neo-Nazileri arasında yer alan muhbir Benjamin Gaertner’le, istihbarat kurallarını ihmal ederek (içeriği halen bilinmeyen), çok uzun bir telefon görüşmesi yapmıştı.

Evinde yapılan aramada, başta Hitler’in kitabı Kavgam olmak üzere çok sayıda aşırı sağ içerikli yayın bulunmuştu. Şefleriyle yaptığı ve polisin dinlemesine takılan telefon görüşmeleri, ne şeflerinin ne de kendisinin halen açıklayamadığı ifadeler içeriyordu. Daha sonra Eyalet Meclisi’ndeki Soruşturma Komisyonu’nda kendisine telefonda Temme’ye bu sözleri neden sarf ettiği sorulan istihbarat şefi, “yanlış zamanda yanlış yerde olunmaması” anlamında “ironi” yaptığını söyleyerek, konuyu geçiştirmeye çalışmıştı.
cinayet-tanigi-istihbarat-ajani-neden-susuyor-694791-1.
Andreas Temme, bazı internette seks sayfalarına girmek için orada olduğunu ve olaydan kısa bir süre önce ayrıldığını söylüyordu. Soruşturmayı yapan polisler de bunu inanılır bulmuyor, onu zanlı olarak sorguya almak istiyorlardı. Ancak Temme LfV’un bir ajanıydı, sorguya alınması için izin gerekiyordu. Dönemin Eyalet İçişleri Bakanı Volker Bouffier (şimdi Eyalet Başbakanı), ne onun, ne de onunla bağlantılı muhbirlerin polis tarafından sorgulamasına izin vermedi. Kassel’deki cinayetin neo-Nazi örgütü NSU tarafından gerçekleştirildiği kabul edildikten sonra bu konuyla ilgili dosyalar yeniden açıldı. Bu arada olay sırasında Eyalet İçişleri Bakanı olan Bouffier, Hessen’de kurulan Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Yeşiller koalisyon hükümetinin başına geçmişti. Hükümet Başbakan’ın o zaman doğru hareket ettiğini ve bu konuda yapılması gereken başka bir şey olmadığını savunuyordu. Muhalefetteki sosyal demokrat ve sosyalist partiler (SPD ve Sol Parti) ise, Federal Meclis’te ve diğer eyaletlerde olduğu gibi bu konunun kurulacak bir Eyalet Soruşturma Komisyonu tarafından ele alınması yolunda bastırdı. Sonunda söz konusu komisyon kuruldu.

Wiesbaden’daki Eyalet Meclisi’ndeki partilerden 13 milletvekilinin katılımıyla 2014 yılı sonunda kurulan komisyonun çalışması 2018’de kadar sürdü.

BÖLGEDEKİ NEO-NAZİLERDEN DESTEK OLDU MU?

Aynı dönemde Münih’te devam eden NSU mahkemesinde de ifade veren bu kişiler, orada olduğu gibi Wiesbaden’da da aynı şeyleri söylediler. Çok önemli ayrıntılar sorgulanan kişilerin “hatırlamaması” nedeniyle aydınlatılamadı. Ancak bu arada ortaya çıkan bazı bulgular, iki teröristin hem Kassel’da, hem de diğer kentlerdeki cinayetleri işlerken, yalnız olmadıkları, büyük bir olasılıkla o bölgelerdeki yerel neo-Nazi oluşumlardan destek aldıkları kuşkularını güçlendirdi.

Teröristlerin açıkça şiddeti savunan, kendilerine verdikleri isimler ve sembollerle, şarkı sözleri ve sloganlarıyla “silahlı mücadele” yanlısı olduklarını ilan eden, Adolf Hitler’i, nasyonal sosyalizmi yücelten müzik grubu “Oidoksie-Street-Crew”in Kassel’deki konserlerinde görüldüğüne dair ifadeler verildi. Buradaki neo-Nazilerin şiddet yanlısı uluslararası aşırı sağcı örgütlerden “Blood & Honour” ve bu örgütün silahlı kolu “Combat 18” ile bağlantıları ortaya çıktı. Komisyonun SPD’li ve Sol Partili üyeleri, çoğunluktaki hükümet partileri üyelerinin olayların aydınlatılmasında yardımcı olmadığından şikâyetçiydi. Sadece neo-Nazilerin yerel örgütlenmelerine ilişkin bazı bilgileri ve Halit Yozgat’ın ailesinden resmen özür dilenmesi yolundaki talepleri içeren 60 sayfalık bir raporla komisyon çalışması sonlandırıldı. NSU davasının Kassel’daki cinayetle ilgili bölümü aydınlanmamış olarak duruyor.

***

cinayet-tanigi-istihbarat-ajani-neden-susuyor-694792-1.

Kassel‘dan Halit Yozgat için ödül

Kassel‘da cinayetin işlendiği internet kafenin karşısındaki küçük meydan 2012 yılından beri Halit Yozgat‘ın adını taşıyor. NSU örgütünün varlığının ‘tesadüfen’ ortaya çıkması ve Halit Yozgat‘ın da bu örgütün kurbanları arasında yer aldığı resmen kabul edilmesi üzerine, başta babası İsmail Yozgat olmak üzere çok sayıda kişi ve girişim cinayetin gerçekleştirildiği caddeye bu genç adamın adının verilmesini talep etmişti. Hollaendische Strasse’nin [Hollanda Caddesi] adının ‘Halit Yozgat Strasse’ olarak değiştirilmesini istiyorlardı. 21 yaşında öldürülen Yozgat doğduğundan beri ailesiyle bu caddede yaşamıştı. Vurulduğu internet kafe de bu caddenin ortasındaydı, tüm hayatı orada geçmişti. Ancak belediye bu talebi kabul etmemiş, kafenin karşısındaki bir meydana onun adını vermeyi ve meydanın ortasına da üzerine tüm NSU kurbanlarının adlarının yer aldığı bir anıt dikmeyi tercih etmişti. Geçen yıl şehir yönetimince alınan bir karar gereğince de Halit Yozgat, her yıl adını taşıyan bir ödülle anılacak. Her yıl ayrımcılık ya da siyasal şiddete ilişkin toplumsal girişimler ya da bilimsel çalışmalar Halit Yozgat adına ödüllendirilecek. Ödülün parasal karşılığı da 3 bin avro olacak.