Bir günde 8 kadının öldürülmesine tepki gösteren kadınlar, cinayetlerin dinci gericilerin haklarına yönelik saldırılarının bir sonucu olduğunu söyledi. Kadınlar “Cinayetler münferit değil, iktidar politikasının sonucu.” dedi.

Cinayetler münferit değil, iktidar politikası
Fotoğraf: Fatoş Sarıkaya / csgorselarsiv.org

İlayda KAYA

Kadın cinayetlerinin her yıl arttığı Türkiye’de, önceki gün Sevilay Karlı, Elif Saydam, Özlem Çankaya, Emine Ülkü Araz, Hatun Ekrem Aslan, Tuba Ateşçi, Nasim Gol Karımı, Tuğba A. isimli 8 kadın yaşamdan koparıldı. Erkeklerin işlediği cinayetlerde, kadınların aldığı koruma karalarının ve kadınların emniyete yaptığı şikâyetlerin etkisizliği bir kez daha gözler önüne serildi. Cezaevinden firar edip öldürende var koruma kararını hiçe sayarak kadınlara yaklaşan da… Kadın hak savunucuları, kadınların can simidi olan 6284 Sayılı Kanun’a dikkat çekerek “Hayatları çalınan her kadının sorumlusu bu iktidar ve bu iktidarı büyüten her türlü akımdır” dedi.

GERİCİ ABLUKA

SOL Feminist Hareket üyesi Dilara Kurtuluş, gerici politikalarla kadınların haklarına saldırıldığına dikkat çekti. Kurtuluş, şunları söyledi: “22 yıllık iktidarında ülkeyi siyasi-toplumsal çöküşe sürükleyen AKP ile ülke gerici abluka altında. Dinci faşist rejimin ise hedefinde kadınlar var. Kadınların üzerinde kurmak istedikleri tahakkümle, kadınların hayatları üzerinden yürüttükleri tali tartışmalarla; hem yarattıkları krizlerin tartışılmamasını sağlamaya, hem de kadınlar üzerinden toplumu dizayn etmeye çalışıyorlar. İktidar tarafından kadınların yaşamları üzerinde kurulmaya çalışılan tahakküm ve İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı yasa, Medeni Kanun gibi yasal haklarımız ve uluslararası sözleşmelere karşı yapılan saldırılar ise toplumda ileri bir karşılık buluyor. Bu karşılık toplumda, nafaka hakkından mahrum edilmesi, ‘çocuk gelin’ safsatasıyla çocuk istismarı, şiddet-cinayet olarak tezahür ediyor. Hizbullah’ı meclise sokan iktidarla hayatlarımızın ne kadar tehlikede olduğunu biliyoruz. Kadın cinayetlerinin münferit değil, iktidarın politikalarının sonucu olduğunu biliyoruz. Hayatları çalınan her kadının sorumlusu bu iktidar ve iktidarı büyüten akımdır.”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim de yetkililere seslenerek “Kadınların haklarını tartışmaya açmayın. Daha çok öldürülüyoruz. Kamu kurumları, kadınların yaşam haklarını korumak zorunda. 6284’ü etkin uygulamak zorunda. Her şey kadınları öldürmenin bahanesi oldu” dedi. Ataselim, önceki yerel seçimlerde adayların sığınak vaadinde bulunduğunu anımsatarak “Her 100 bin nüfusu bulunan yerel yönetim sığınak açmak zorunda. Artık adayların hiçbirinden ‘Sığınak yapacağız’ vaadini bile duymuyoruz. Kadınlar öldürülüyor. Ama durdurulabilir. Yerel yönetimlerin de siyasi iktidarın da kadınların da üzerine düşen sorumluluk var. Yarın sıranın bize gelmesini beklemeyelim. Örgütlenelim.” diye konuştu.

∗∗∗

GÖREVİNİZİ HAKKIYLA YAPIN

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği gönüllü avukatlarından Begüm Osma da şöyle konuştu: “Bu kadınların çoğu hayatlarının belli bir döneminde 6284 Sayılı Kanun kapsamında koruyucu tedbirlere sahiptiler. Devlet bizleri koruyamadığı gibi aynı zamanda bizlerin uzun yıllar boyunca mücadeleler sonucunda elde ettiğimiz lehe düzenlemelerimizi dahi saha pratiğinde uygulatmıyor; uygulamamızı geciktirebiliyor. Tüm bu olanlar toplum nezdindeki adalet işlevsizliği ve cezasızlık algısını pekiştiriyor. İnfaz yasasına kadına karşı işlenen suçlar kapsamında çok daha ağır düzenlemeler getirilmesi gerekiyor. Çok daha ağır düzenlemeler derken; faillerdeki cezasızlık veya indirim algısını yıkacak yeni revizelere muhtaç olduğumuz çok açık. Ayrıca saha uygulamasından; kadınların 6284 Sayılı Kanun kapsamında koruma tedbiri talebinde bulunduklarında bile maruz kaldıkları şiddetin ilgili kolluklarca da ciddiye alınmadığı durumlara da sık karşılaşmaya başladık. Bu sebeple devletin en ivedi şekilde ilgili adli kolluğunu da denetlemesi gerekiyor.” İzmir Barosu da konuya ilişkin yaptığı açıklamada, iktidarın kadına yönelik şiddete önlem almamasının katilleri cesaretlendirdiği belirtilerek, İstanbul Sözleşmesi vurgusu yapıldı.

∗∗∗

CİNAYETLER NEDEN Mİ ARTIYOR?

• Koruma, tedbir kararları etkin uygulanmıyor.

• Faillere verilen cezalar yetersiz.

• İktidar ve yandaşları kadınların haklarına saldırıyor.

• 6284 Sayılı Kanun uygulanmıyor.

• Şiddeti önleme merkezleri şiddetin takibini sistematik yapmıyor.

∗∗∗

1077 KADIN MOR ÇATI’YA BAŞVURDU

Mor Çatı 2023 yılı faaliyet raporunu da açıkladı. Rapora göre, geçen sene ilk defa 1077 kadın Mor Çatı’ya ulaştı. Dayanışma merkezi üzerinden kadınlarla yapılan görüşme sayısı ise 3 bin 879 oldu. Ulaşan kadınların şiddetten uzak durmak için ihtiyaç duydukları desteklerin başında ‘şiddetle mücadele süreçlerine dair paylaşımlar’ ve ‘hukuki destekler’ geldi.