Yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle İstanbul'da bir AVM'de intihar girişiminde bulunmasının ardından çok sayıda kemiği kırılan ve hala ağır yaralı şekilde hastanede tedavisi süren Yılmaz Çakır'ın eşi Leyla Gedik, yaşadıkları sıkıntıları anlattı. "Gedik, "Devlet büyüklerine ne diyeyim. Fakirin halinden anlamıyorlar. Onların karnı tok sırtı pek" dedi.

Kaynak: ANKA
"Çocuklarım aç" diyerek intihar girişiminde bulunan şahsın eşi konuştu
Fotoğraf: ANKA

İstanbul'un Maltepe ilçesinde bir AVM'de "Açım, çocuklarım aç, borcum var" diyerek intihar girişiminde bulunan Yılmaz Çakır'ın evli olduğu Leyla Gedik, "Devlet büyüklerine ne diyeyim. Fakirin halinden anlamıyorlar. İşte biz bu durumdayız. Onların karnı tok sırtı pek" diye konuştu. 

'Dini nikahla' evlendiği Çakır ile birlikte akşamları kağıt toplamaya çıktığını anlatan Gedik, marketlerin kapıya koyduğu tarihi geçmiş ürünleri çocuklarına yedirdiğini söyledi.

Gedik, "Devlet büyüklerine ne diyeyim. Fakirin halinden anlamıyorlar. İşte biz bu durumdayız. Onların karnı tok sırtı pek ne diyeyim ki onlara. Eşim benimle gelip kağıt toplamaya çıkıyordu. Şimdi gelemez. Ne yapacağımı şaşırdım. Bir de eşim bu hale geldi hiç çalışamaz" diye konuştu.

"KAĞIT TOPLAMAYA ÇIKIYORUM GÜNLÜK 100-120 LİRA KAZANIYORUM"

Yılmaz Çakır'ın gıda yardımı almak için AVM'ye gittiğini anlatan Gedik, şöyle devam etti: 

"Sonrası ne oldu, nasıl oldu bilmiyorum. Oraya çıkmış.  Doktorlar eşimin düştüğünü durumunun çok kötü olduğunu söylediler. Sonrası hastaneye gittim eşimin her tarafı kırık. Ayaklarında, belinde kırık var. Yürümeyecek hala gelmiş. Doktorlar 'Yürüyebilir ama bir mucize' diyorlar. Eşim utangaçtı biraz. Kendinden utanıyordu çalışamıyor diye. İş bulacaktı ama psikolojisi bozuktu. Onun için doğru düzgün bir iş bulamadı. Daha önce hamallık yapıyordu. Benimle kağıt toplamaya çıkıyordu. Akşamları olduğu zaman ikimiz kağıt toplamaya çıkıyorduk. Rahatsız olduğu için ben gidiyordum onunla. Devlet büyüklerime ne söyleyeyim ablam. Fakirin halinden anlamıyorlar. İşte biz bu durumdayız, onların karnı tok sırtı pek. Ne diyeyim ki onlara. Kağıt toplamaya çıkıyorum fabrikaya veriyorum. Günlük 100 TL, 120 TL para veriyorlar. Yani ne kadar çok toplarsak o kadar çok kazanıyorsun. Çok toplarsam çok, az toplarsam az. Bel fıtığı ve boyun fıtığım var hastayım ama kağıt toplamaya çıkıyorum. Zor oluyor işte. Yine eşim benimle gelip kağıt toplamaya geliyordu, şimdi o da gelemez. Ne yapacağımı şaşırdım. Kime bağırsan, kime sesini duyursan, kimse yardım etmez herkes kendi derdinde. Allah çocuklarıma sağlıklı ömür versin. Ben çalışarak çocuklarıma da bakarım."

"DEVLET ÇOCUKLARIMIN ALDIĞI MAAŞIN İÇİNDEN KESİYOR"

Çocukları için sosyal yardım aldığını ancak onun  da kesintili şekilde yatırıldığını anlatan Gedik, şunları söyledi: 

"Çocuklarımın aldığı maaşın içinden devlet kesiyor, vermiyor bize. Kağıt toplayarak geçiniyoruz. Bir de bu ev 750 TL idi şimdi 2 bin TL oldu. Vallahi akşamları oldu mu kağıt toplamaya çıkıyorum. Marketlerde tarihi geçmiş ürünleri atıyorlar onunla geçiniyoruz Allah’ıma bin şükür. Maddi sıkıntımız var, bir de biraz borcumuz var. Ne yapacağımı şaşırdım. Bir de eşim bu hale geldi hiç çalışamaz çünkü her tarafı kırık platin koymuşlar. Bir daha çalışamaz eşim."