Fay hatlarında biriken öfke AKP’nin kalelerini sarsarken 10 ay önce iktidar lehine eğilen terazinin yükü dengelendi. Moral üstünlüğü muhalefete geçti, toplumsal talepler iktidar kapısının anahtarı oldu.

Dengeyi halk bozar
Muhalefetin seçim sonuçlarının ardından ülkenin dört bir yanında halk kutlama için sokağa çıktı. (Fotoğraf: CHP)

Mehmet Emin KURNAZ

Yerel yönetimlerin belirlendiği 31 Mart seçimleri iktidarı bozguna uğratırken ülke siyaseti yeni bir döneme girdi. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi metropollerdeki oy farkının yanı sıra Afyon’dan Adıyaman’a, Giresun’dan Kırıkkale’ye değişim rüzgarları sert esti.

Ekonomik kriz, derinleşen yoksulluk ve iktidarın neden olduğu krizler tabanda öfke patlamasına neden oldu. Fay hatlarında biriken enerji, iktidarı sarsacak bir yıkıcı depremin habercisi oldu. AKP seçmeni, biriktirdiği öfkeyi sandığa gitmeyerek veya AKP’ye alternatif gördüğü Yeniden Refah gibi partilere yönelerek gösterdi. Tüm devlet imkanlarını seferber eden Erdoğan’ın halkı ikna edecek bir hikayesinin kalmadığı ortaya çıktı. Yıkılmaz denilen kaleler yerle bir olurken oy deposu olarak görülen kentler el değiştirdi. Milyonlar, Saray yönetimine sert bir tokat attı.

REJİMİN KRİZİ DERİNLEŞECEK

Seçimin tartışmasız en büyük kaybedeni Saray yönetimi oldu. 14 ve 28 Mayıs’tan galip çıkan Erdoğan, İstanbul başta olmak üzere büyükşehirleri geri kazanarak sınırsız iktidarının önünü açmak istedi. Kanacağını düşündüğü psikolojik üstünlükle yeni Anayasa tartıştırmasına girmeyi umdu. En önemlisi de kasası boşalan iktidar, 1 Nisan’dan itibaren halka keseceği acı reçetenin zeminini hazırladı. Karşısında yenilmiş, moral olarak çökmüş, Erdoğan ve rejimin yenileceğine olan inancını yitirmiş, zayıf bir toplumsal muhalefet bulmayı amaçladı. 2028’e giden yolu ardına kadar açmak isteyen Erdoğan’ın önündeki en kritik basamak 31 Mart sandığıydı. Ancak eldeki hesaplar çarşıya uymadı. Rejimin yaklaşan ekonomik ve siyasal krizler karşısında halkın rızasını alacak bir enerjisinin kalmadığı görüldü. Metropollerin yanı sıra yerellerin de Saray yönetimini gözden çıkardığı ortaya çıktı.

DEĞİŞİMİN SİNYALİ MERKEZ İLÇELERDE

Yoksulluğun derinleştirdiği çelişkiler, en çok kent merkezlerine yansıdı. AKP ve MHP’nin yüksek oy aldığı bazı illerde belediye değişmese bile kent merkezlerindeki değişim dikkat çekti. Ordu’nun merkez ilçesi Altınordu’da seçimi CHP göğüsledi, AKP’nin yüzde 50 aldığı kazandığı Trabzon’un merkez ilçesi Ortahisar’da seçimi yaklaşık yüzde 50 ile CHP önde götürdü. Samsun’da AKP yüzde 42 ile ilk sırada yer alırken merkez ilçesi Atakum’da yüzde 46 oyla CHP birinci çıktı. Aynı durum Kocaeli için de yaşandı. Büyükşehri yüzde 45 ile AKP kazanırken merkez ilçe İzmit, yaklaşık yüzde 50 ile CHP’de kaldı. Aynı durum 2019 seçimlerinde Denizli’de yaşanmıştı. 5 yıl önce merkez ilçe belediyesi olan Merkezefendi’yi kazanan CHP, 31 Mart’ta diğer merkez ilçe belediyesi olan Pamukkale’yi de büyükşehri de almayı başardı. Şehir merkezlerinde açılan gediğin çevre ilçelere doğru hızla yayıldığı görüldü.

Artan belediye başkanlığı ve oy oranı, seçimin kazananının CHP olduğunu gösterdi. Ancak 31 Mart’ta yaşananları bununla sınırlamak son derece eksik kalır. Seçime resmi olarak ittifaksız giren CHP, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere pek çok merkezde iktidarın adayına karşı tabanda oluşan en geniş ittifakın desteğini almayı başardı. 14 Mayıs öncesi 5 sağ partiyi yanına alan CHP, Altılı Masa’yı zaferle taçlandırmayı başaramamıştı. Siyasal misyonu neredeyse tükenen, tabanda karşılığı kalmayan Deva, Gelecek, Saadet ve bu seçimde dibe yaklaşan İyi Parti ile matematiksel hesaplara göre bir araya gelişin seçmende karşılığının olmadığı görüldü.

İKTİDAR KAPISININ ANAHTARI OLABİLİR

Kısacası toplumsal taleplerin taşıyıcısı olamayan bir muhalefetin iktidarla milliyetçilik ve muhafazakarlık yarışına girerek seçim kazanamayacağı açığa çıkmıştı. 31 Mart seçimine gidilen süreçte ise ana stratejisini yoksulluk teması üzerine kuran muhalefet avantaj kazandı, yüzde 25’lik cam fanus kırıldı. Seçim gecesi yaptığı açıklamada, “seçmenden uyarı aldık” mesajı verse de Erdoğan için artık hiçbir şey kolay olmayacak.

TOPLUMUN MESAJI DOĞRU OKUNMALI

Büyük İstanbul Mitingi’nde heyecanını yitirmiş kalabalıklardan görüldüğü üzere iktidar seçmeni artık yorgun ve bıkkın. Moral üstünlüğü ise muhalif seçmene geçti. Bu seçim 10 ay önce ağırlığı iktidarın lehine basan terazinin dengeleyici yükü oldu. Muhalefet ise toplumsal tabanın verdiği mesajı doğru okumak zorunda.

∗∗∗

BİR KAYBEDEN DE MERAL AKŞENER

Seçimin muhalefete yönelik de birçok yansıması olacak. İYİ Parti ve Meral Akşener seçimin hiç şüphe yok ki kaybedenlerinden. 28 Mayıs’ın ardından muhalefeti hedef alarak ittifaktan çekilen Akşener’in seçim öncesi Cumhurbaşkanı adaylığı için teklif götürdüğü İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ABB Başkanı Mansur Yavaş’ı suçlayan çıkışları ters tepti. Akşener, partisinin tabanını konsolide edemedi.

Fotoğraf: AA

Ülke geneli yüzde 3,77 oy alan partinin eridiği görülürken dün ilk seçim değerlendirmesini yapan Akşener, kazandıkları belediyeleri tek tek sayarak başarısız imajını gölgelemeye çalıştı. Metinden okuyarak konuşan Akşener’in heyecanı görüntülere yansıdı. Erdoğan’ı daha önce uyardıklarını söyleyen Akşener ‘Boş tencerenin iktidarları sarstığı’na vurgu yaparak partiyi kongreye götüreceğini söyledi.