Göl uzmanı Dr. Erol "Kesici, kıyı dolgu alanlarının sayısı ve olumsuzluklarına dikkat çekerek, Deniz ve su yolunu, yatağını bırakmadığı gibi kendinden alınanı da mutlaka geri almaktadır, alacaktır da" dedi.

Deniz, kendinden alınanı alacak
Fotoğraf: AA

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, kıyı dolgu alanlarının sayısı ve olumsuzluklarına dikkati çekerek, "Göl, deniz, nehir gibi yaşam alanlarına yapılan dolgular; yerleşim alanlarının, dağların, belli yükseklikleri olan coğrafi elemanların panoramik görüntüsüne, ekosistemine, yaşamına zarar veriyor. Ayrıca, yapay dolgular hafriyatlardan yapıldığı için deprem açısından da sorunlu. Deniz ve su, yolunu, yatağını bırakmadığı gibi kendinden alınanı da mutlaka geri almaktadır, alacaktır da" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli Kurulu Üyesi ve TTKD Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, ülkede kıyı dolgu alanlarının sayısı ve olumsuzluklarının arttığını söyledi. Dr. Kesici, göl, deniz, nehir gibi yaşam alanlarına yapılan dolguların; yerleşim alanlarının, dağların, belli yükseklikleri olan coğrafi elemanların panoramik görüntüsüne, ekosistemine ve yaşamına zarar verdiğini kaydetti.

Yapay dolguların, hafriyatlardan yapıldığı için deprem açısından da sorunlu olduğunu kaydeden Dr. Kesici, "Ülkemizde neredeyse her bölgede dere yataklarının doldurulması, daraltılması, işgali, sel ve doğal felaketler bakımından da çok büyük kayıplara neden oluyor. Kıyı alanlarının doğal özellikleri insanlarca yok edildikçe, dolgu alanları da mutlaka sonradan göl veya deniz tarafından adeta geri alınmakta." ifadelerini kullandı.

Kıyı alanlarını doldurarak yapılaşmayla, hem su yaşamının, hem de insan yaşamının riske atıldığını belirten Dr. Kesici, kıyı-kenar çizgilerini hiçbir nedenle daraltmamak gerektiğine işaret etti. Türkiye'de kıyı kenarlarının doldurularak alan elde etme geçmişinin 1950'li yıllara dayandığını anlatan Dr. Kesici, "Ancak 1980'lerden sonra bu yöntem hız kazandı. Başta İstanbul olmak üzere Karadeniz'den güneye kadar tüm kentlerde doldurma alanlar yapıldı. İstanbul'da yüz ölçümü 5 bin 313 kilometrekare olan dolgu alanları, neredeyse bir ilçe büyüklüğüne ulaştı. Son 15-20 yılda ise 'denizi doldurma' inşaat sektörünün en önemli alanlarından biri haline geldi" diye konuştu.