Deprem bölgesinde asbest ve kurşun tehdidi
Fotoğraf: AA

Gökay BAŞCAN

Maraş merkezli meydana gelen depremlerde yıkılan binlerce binada bulunan kimyasal maddeler halk sağlığını tehdit ediyor. Asbest başta olmak üzere birçok tehlikeli kimyasal binaların yıkılmasıyla ortaya çıkarken toplanan hafriyat ise gelişi güzel dökülüyor. Kimyager ve Asbest Söküm Uzmanı Kenan Yıldız, “Binalarda kullanılan asbest ve diğer tehlikeli kimyasallar akciğer kanseri başta olmak üzere birçok hastalık riskini barındırıyor. Korunmalı ve önlem almalıyız” dedi. Yıldız, hafriyat dökümüne ve bölgedeki insanların maske kullanımına dikkat çekti.

Uzmanların tehlikeli kimyasal olarak adlandırdığı asbest, ülkede 2013 yılından önce yapılan binaların; çatı kaplama malzemelerinde, su giderlerinde ve marley olarak adlandırılan yer döşemesinde kullanıldı. Maraş merkezli peş peşe yaşanan depremde binlerce bina yıkıldı, binlercesi ise ağır hasar aldı. Bölgede arama kurtarma, enkaz çalışmaları sürerken tehlikeli kimyasallar gündeme geldi.

Bölgedeki risklere dikkat çeken-Asbest Döküm Uzmanı Yıldız, “Deprem bölgesinde yıkılan evlerin kaç tanesi 2013’ten önce yapıldığına ilişkin bir verimiz yok ancak kırsal kesimde bulunan kerpiç evler de büyük risk barındırıyor. 2013 öncesi yapılan binaların ve bu kerpiç evlerin boya ve sıvasında asbest kullanıldı. İstanbul’la kıyaslamak gerekirse, megakentte yapılan her 3 gecekondunun 1’inde asbest kullanılmış” ifadelerini kullandı.

KANSERE NEDEN OLUYOR

Asbest akciğer kanseri ve birçok hastalığa sebep olduğunu aktaran Yıldız, “Solunum yoluyla vücuda giren asbest, bölgedeki tüm canlıları tehdit ediyor. Akciğer zarı kanseri başta olmak üzere birçok hastalığa sebebiyet veriyor. Asbestten korunmanın tek yolu solunum yoluna girmesini engellemek. İlk olarak kaynağında tozumayı engellememiz lazım. Sulayarak enkazı kaldırmak gerekiyor. Ayrıca mümkünse bölgede bulunan herkes FFP3 dediğimiz maskelerden kullanılması gerekiyor. Hepimizin bildiği üzere bölgede birçok bölgeye ulaşmak nümkün olmadığı için insanlar tam korumasa da ağızlarını cerrahi maske ve fular gibi malzemelerle kapatmalılar” ifadelerini kullandı.


Asbest yaratacağı sağlık problemlerinin sanıldığının aksine kısa vadede ortaya çıkabileceğine belirten Yıldız, “Akciğer kanseri gibi hastalıklar uzun vadede karşımıza çıksa da kısa vadede birçok hastalık riskini barındırıyor” dedi.

MOLOZLARA DİKKAT

Asbestin yanı sıra kurşun ve PCB tehlikesine dikkat çeken Yıldız, enkazdan çıkan molozların gelişi güzel bırakılmaması konusunda uyardı: “Ülkede kurşun kullanımına ilişkin bir kısıtlama getirilmediği için ‘boya yapılan’ her binada kurşun tehlikesi var desek yanlış olmaz. Kurşun ne yazık ki bitki örtüsüne ve su kaynaklarına karışmasıyla birlikte besin zinciri yoluyla soframız kadar geliyor. Enkaz altında kalan buzdolabı, çamaşır makinesi, klima, televizyon gibi elektronik ürünler de içerisinde tehlikeli atık barındırıyor. PCB dediğimiz bu atıklara tozuma, suya ve toprağa karışması nedeniyle uzun yıllar maruz kalınabilir. Bir diğer tehlike ise buzdolabının içerisindeki bozulmuş gıdalar. O gıdaların bozulmasından kaynaklanan organik kirlilik, tedbir alınmadığı taktirde birçok salgın hastalığa neden olabilir. Acilen atıklar ayrıştırılmalı ve gerekli önemler alınmalı. Ülkemiz deprem bölgesi, ne ilk ne de sonra deprem olacak. Bugün o bölgelerde tehlike atıf bertaraf eden tesisler olsaydı bu sorunları konuşuyor olmayacaktık.”

***

ILO uyardı

Uluslararası Çalışma Örgütü Türkiye Ofisi tarafından yapılan açıklamada enkaz kaldırma ve bina yıkım çalışmalarında asbest riskine dikkat çekti. Açıklamada, şöyle denildi: “Deprem sonrası enkaz kaldırma ve bina yıkım işlemleri sırasında asbest ve diğer tehlikeli tozların yayılması riski vardır. İş sağlığı ve güvenliği konularına özen göstermek, özellikle bu tür tehlikeli maddelerle çalışırken çok önemlidir. Asbest ve diğer tehlikeli maddelerle çalışmak, özel eğitim gerektirir. Yıkım ve enkaz kaldırma işlemlerinin düzenli olarak denetlenmesi önemlidir. İş sağlığı ve güvenliği yalnızca işçilerin güvende kalması için değil, toplum sağlığı ve çevre koruması açısından da son derece önemlidir.”