Devrimci 78’liler Federasyonu, 12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleşen askeri darbenin 43. yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Direnme ve dayanışma kültürünü yaşamlarımıza geri çağırıyoruz. Teslim olmak yok, kabullenmek yok, alışmak yok. Bu zorluğun üstesinden ancak böyle gelebiliriz” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi
Devrimci 78'liler Federasyonu'ndan 12 Eylül açıklaması: Direnme ve dayanışma çağrısı
Fotoğraf: BirGü

Devrimci 78’liler Federasyonu, 43 yıl önce gerçekleşen faşist darbenin yıl dönümünde Ankara’da basın açıklaması düzenledi.

Açıklamada, direnme ve dayanışma kültürüne yeniden yaşama dahil edilmesi çağsında bulunarak “Teslim olmak yok, kabullenmek yok, alışmak yok. Bu zorluğun üstesinden ancak böyle gelebiliriz” denildi.

12 Eylül darbesinin sürdüğü ifade edilen açıklamada, “Son 21 yılı darbe ürünü olan AKP’nin darbeyi tahkim ederek nimetlerinden faydalanması ile geçti. Sadece AKP değil şimdiye kadar yönetime gelen tüm hükümetler darbecilerle hesaplaşmak yerine darbenin nimetlerinden faydalanmayı seçtiler” ifadelerine yer verildi.

Hükümetlerin ‘iyi darbe’ ‘kötü darbe’ diye sınıflandırmalar yaptığı kaydedilen açıklamanın devamında şunlara yer verildi:

"İŞGALLER DEVAM EDİYOR"

“Bazılarını da fırsata çevirip “Allahın bir lütfu” olarak gördüler ve yeni darbelerin yolunu açtılar. Ülkemizin geldiği hale bakın; işsizlik, yoksulluk diz boyu. İnsanlar açlık ve yoksullukla terbiye ediliyor. İnsanlar akın akın ülkeden kaçmak istiyorlar. Hala içerde ve dışarda savaş tamtamları çalınıyor, işgaller devam ediyor. Mülteci ve sığınmacı sorunu büyüdükçe büyüyor. Gözaltı ve tutuklamalar gün geçtikçe artıyor. Mafya liderleri, tecavüzcüler, hırsızlar, soyguncular dışardayken; Gazeteciler, Milletvekilleri, Belediye başkanları, Bilim insanları, Öğrenciler, Öğretmenler cezaevlerinde.

"SAĞLIK VE EİTİM İMAMLARA TESLİM EDİLMİŞ"

Okul yerine yeni cezaevleri yapılıyor, müze olan tarihi yapılara el konulup ranta ve ibadete açılıyor. Ormanlarımız cayır cayır yakılırken, doğamız ve yeraltı yerüstü zenginliklerimiz talan ediliyor. Sağlık ve eğitim imamlara cemaatlere teslim edilmiş durumda. İmamın camide, öğretmenin okulda olması gerekirken imamlar okullara atanıyor. Öğretmenlerin ataması yapılmıyor. Okulların tarikatlara teslim edilmek istendiği günler yaşıyoruz. 

"DEVRİMCİLERİN TARİHİNDE DİRENMEK VAR"

Kadına ve çocuklara yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve katliam artarken İstanbul Sözleşmesini kaldırdılar. Hiç birini meşru görmediğimiz şaibeli seçimlerin arkasına saklanıyorlar. Ülkemiz KHK’lerle yönetiliyor. KHK ile işinden aşından olan insanlar açlığa mahkûm edilmiş durumda. Ülkenin geleceği bir kişinin dudakları arasında, herkes onun ağzından çıkacak söze bakıyor. Depremler, seller, yangınlar bile ayrıştırma ötekileştirme aracı olmuş.

İnsan Hakları, Barış, Demokrasi, Basın özgürlüğü tamamen yok edilmiş durumda. Sahibinin sesi çanak medyadan başka bir ses çıkmasına izin verilmiyor. En ufak adil yargılanma talebi bile geri çevriliyor. Bunca zulme, bunca haksızlığa boyun eğmeyeceğiz. Devrimcilerin tarihinde direnmek var. Karşı koymak var. Pes etmemek var. Dayanışmak var.

"BU COĞRAFYADA SİZİ İSTEMİYORUZ"

Biz devrimciler, bizlere emanet edilen direnme ve dayanışma kültürünü yaşamlarımıza geri çağırıyoruz. Omuz omuza direnmeye mücadele etmeye devam edeceğiz.

Bundan 43 yıl önce bir Eylül ayında, topları ile tankları ile işkenceleri ile idamları ile gelenler, zulüm orduları ile ülkemizi zifiri karanlığa çevirenler, acıların ağıtların yükseldiği bu coğrafya da sizi istemiyoruz. Yarım yüzyıl çöreklendiniz ülkemizin bağrına. Biz demokrasi ve özgürlük istiyoruz, biz güneşi istiyoruz, biz Devrim ve Sosyalizm istiyoruz.

12 Eylül’ün 43. yılında Unutmadık kaldığımız yeri. Son sözümüzü söylemedik daha. Bu hesabı kapatmadık. Devrimcilerin kapatmadığı hiçbir hesap kapanmış sayılmaz. Yaşasın Devrim ve Sosyalizm. Gün gelecek devran dönecek darbeciler halka hesap verecek.”