Halk arasında “bataklık” diye tabir edilen sulak alanlar biyoçeşitlilik açısından kıymetlidir.

Doğadaki nesil tükenişleri 2023’te de sürdü!

Dr. Pedram Türkoğlu - @PedramTurkoglu 

Yok oluşları “antik zamanlarda” gerçekleşen hadiseler gibi hayal etsek de hâlâ hızını kesmeden devam etmektedir. Özellikle de dolaylı veya doğrudan insan (Homo sapiens) kaynaklı! Geçtiğimiz 2023 yılında hayvanlar içerisinde 21 türün resmi olarak neslinin tükendiği açıklandı. IUCN (Dünya Doğa Koruma Birliği) Kırmızı Liste’nin raporuna göre bunlar arasında kuşlar, midyeler, balıklar ve bir memeli bulunmaktadır…

Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan bilim insanlarının çalışması olduğu için özellikle ABD’ye bağlı bölgeler ele alındı. Bu durumda ABD’ya ait 12 kuş türünün resmi olarak yok olduğu (EX) açıklandı! Söz konusu türler arasında 8 Hawaii türü, 1 Guam türü ve 1 Florida türü bulunuyor. Hawaii ve Guam aslında ada olduğu için belirtmekte fayda var, adasal popülasyonların nesilleri ana karalara göre daha hassastır. Çünkü coğrafik izolasyon nedeniyle genellikle endemik (sadece o bölgeye özgü) türler yaşamaktadır. Dolayısıyla habitat kaybına, istilacı türlerin baskılayıcı etkisine ve yabancı hastalıklara daha duyarlıdırlar. Ayrıca ABD eyaletlerinde dağılımı olan 8 midye türünün neslinin tükenmesi demek, sulak ekosistemlerde filtreleme görevinde bulunan bu organizmaların artık var olmaması demektir! Endonezya’da endemik olan Java vatozu (Urolophus javanicus) da resmi olarak nesli 2023 yılında tükendiği kabul edilen türler arasında yer almaktadır. Günümüzdeki yok oluş hızının 10 milyon yıl önceki zamana göre en az onlarca hatta yüzlerce kat daha fazla olduğu tahmin edilmektedir! 
  
İSTILACI TÜR İNSAN 

2023 yılı itibariyle adasal bir meyve yarasası türü olan Guam uçan tilkisinin (Pteropus tokudae) resmi olarak neslinin tükendiği (IUCN EX) açıklandı. Adanın doğal yaşam alanında zaten 2 memeli türü yaşamaktaydı. Lakin yaban domuzu, evcil kedi ve evcil köpek gibi yabancı türler beşeri yollarla adaya taşındı. Bu da onları istilacı popülasyonlar oluşturmaya eğilimini artırmaktadır. Üstelik adadaki habitat kaybının %76.8 olduğu raporlandı. Nitekim tarihe baktığınızda, insanlar yeni kıtalara göç (istila) ettikçe büyük memeli biyoçeşitliliğinin doğru orantılı olarak azaldığı görülmektedir. Aslında gezegendeki en istilacı tür biz insanlarız… 

Halk arasında “bataklık” diye tabir edilen sulak alanlar biyoçeşitlilik açısından oldukça kıymetlidir. Sulak alanlar, gezegenimizdeki karaların sadece %6’sını oluştursalar da tüm hayvan ve bitki türlerinin yaklaşık %40’ına ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda polinasyon, besin üretimi, sel regülasyonu, su arıtımı gibi ekosisteme kritik etkileri bulunmaktadır. Sulak alanlar rant uğruna kurutuldukça sadece sayısız türün habitatını yok etmekle kalınmıyor aynı zamanda ekolojik ve ekonomik açıdan da sorunlara sebebiyet vermektedir.  

ÖNCE TANIMAMIZ GEREK 

Haziran 2023 tarihi itibariyle IUCN Kırmıız Liste’de 233 memeli türü “Kritik (CR)” kategorisinde sınıflandırılmaktaydı. Keza genel olarak baktığımızda tüm memelilerin ~%27’sinin neslinin tehlikede olduğu açıklanmıştır. Toplamda ~6500 memeli türü olduğunu varsayarsak bu ciddi bir tehdit. Çünkü nesli tehlikede statüleri, Duyarlı (VU), Tehlikede (EN) ve Kritik (CR) olmak üzere 3 kategoride sınıflandırılmaktadır. Milattan sonra 1500 tarihinden sonra nesli tükenen memeliler “yakın tarih” olarak kabul ediliyor ve bu sayı 80’dir! Düşünün, kayıtlara göre 1943 yılında Selçuk, İzmir’de bir çift Hazar kaplanı (Panthera tigris tigris) vuruldu. 1970’li yıllarda ise Uludere, Şırnak’ta Hazar kaplanına ait deriler bulundu. 2003 yılında ise resmi olarak neslinin tükendiği açıklandı. Aynı senaryo, umarım gelecekte Anadolu parsı (Panthera pardus tulliana) için de yaşanmaz. Doğamızı korumak için önce tanımamız gerekiyor. 

Bu süreç genellikle yokuş aşağı olsa da sadece kötü haberler yok. IUCN Kırmızı Liste’nin 2023 yılı güncellemesinde Akdeniz popülasyonlarından güzel haberler de var. Örneğin yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas) türünün Akdeniz altpopülasyonu “Kritik (CR)” statüsünden, “Tehdide Açık (NT)” statüsüne yükseltildi. Yani lokal ölçekte 3 basamak yükselme! Akdeniz fokunun (Monachus monachus) küresel ölçekte statüsü ise “Tehlikede (EN)” kategorisinden 1 basamak yükseltilerek “Duyarlı (VU)” statüsüne getirildi. Akdeniz altpopülasyonu hâlâ Kritik (CR) olsa da küreselde oldukça umut vadeden bir gelişme. Umarım üzerinde yaşadığımız Soluk Mavi Nokta’da tek hayvan türü olmadığımızı çok geç olmadan tekrar hatırlarız… Çünkü tek yuvamız bu