Evrenin geçmişine ışık tutan adamın şaibeli geçmişi astronomi camiasında yankı uyandırdı.

Dünya’nın uzaydaki en büyük gözü: JWST

Dr. H. Tuğça Şener

2021 yılının kapanışı, Dünya’nın uzaydaki en büyük gözü olacak olan James Webb Uzay Teleskobu’nun (James Webb Space Telescope), namı diğer JWST’nin yıllardır ertelenen fırlatılış hikayesinin nihayete ermesi ile damgalanıyor. Tıpkı bir origami gibi özenle katlanarak fırlatma kapsülüne yerleştirilen teleskobun aynaları teleskop uzaya çıktıktan sonra 1 ay boyunca yavaş yavaş açılacak. 6,5 metre çapındaki bu uzay teleskobunun yeri Dünya’dan yaklaşık 1,5 milyon km ötede, Güneş ve Dünya’nın çekim kuvvetlerinin dengede olması sayesinde uzay teleskobunun belirli bir bölgede kalmasını kolaylaştıran L2 noktası etrafında bir yörüngede olacak. L2’ye varması yaklaşık 6 ay sürecek olan ve kızılöte bölgede çok çeşitli gözlemler yapılmasını mümkün kılacak bir çok ölçüm cihazı barındıran JWST, bize sadece evrenin ilk zamanları hakkında bilgi vermekle kalmayacak, günümüz uzay teleskoplarının ana akım ilgi alanı olan gezegen keşiflerine de katkıda bulunacak.


Tüm dünyadaki astronomları heyecanlandıran bu eşsiz uzay teleskobunun teknik detaylarına birçok kaynaktan erişmek mümkün. Bugün değineceğimiz konu ise işin biraz daha az bilimsel fakat en az bilimi kadar önemli olan, insani bir yanı. Gelin bu eşsiz uzay teleskobuna ismini veren James E. Webb kimmiş ve neden binlerce bilim insanı uzay teleskobuna bu kişinin adının verilmemesi için imza vermiş birlikte bakalım.

1990’lı yılların başında Gelecek Nesil Uzay Teleskobu (Next Generation Space Telescope - NGST) olarak anılan bu teleskoba James E. Webb’in adının verilmesi fikri ilk olarak 2002’de ortaya atıldı. O zamana kadar böylesi önemli teleskoplara Subrahmanyan Chandrasekhar, Arthur Compton, Edwin Hubble ve Lyman Spitzer gibi ünlü astronom ve fizikçilerin adları verilmişti. Ancak Webb bir bilim insanı değil 1961-1968 yılları arasında NASA’da yönetici konumunda görev yapmış bir bürokrattı. Elde ettiği başarı ve takdir, Apollo ve benzeri birçok insanlı uzay görevini döneminin ötesinde bir ileri görüşlülükle önceliklendirmesinde yatıyordu.

James E. Webb hakkındaki olumsuz iddialar ilk olarak 2015 yılında Scientific American’da yayınlanan bir yazı ile ortaya çıktı. İddialar, ABD hükümetinin çeşitli birimlerinde LGBTİQ+ bireylere karşı gerçekleştirilen ve çok sayıda kimsenin işsiz kalmasına neden olan soruşturmaların arkasındaki kişilerin arasında James Webb’in de adının geçtiği yönündeydi. JWST’nin defalarca ertelenen fırlatılışının artık daha fazla uzamayacağı anlaşılırken 2021’nin Mayıs ayında bir imza kampanyası başlatıldı; bilim insanları bu kişinin tavır ve tutumlarının bilimsel camianın değerleri ile uyuşmaması nedeniyle, bu heyecan verici uzay teleskobunun cinsiyetçi ve homofobik bir kimsenin adıyla anılmasını istemediklerini kararlı bir şekilde tüm dünyaya duyurmak niyetindeydi. Gün geçtikçe ses getiren bu imza kampanyası nedeniyle NASA, Haziran ayında hem kurum bünyesindeki hem de harici tarihçilerden oluşan bir hakem heyeti oluşturarak durumu mercek altına almaya karar verdi. Eylül sonunda NASA’dan tek cümlelik bir açıklama geldi: ”James Webb Uzay Teleskobu’nun adının değiştirilmesini gerektirecek herhangi bir kanıt bulunmamıştır.”

NASA’nın kararı sadece imza kampanyasına dahil olmuş bilim insanlarında değil astronomi camiasında dünya çapında bir hayal kırıklığı yaratmış olsa da günümüzde James Webb’in adını doğrudan anmamak için özellikle JWST kısaltmasını bir isim gibi kullanan astronomlar tabii ki bu tarihi fırlatma için nefeslerini tutmuş durumda. Yine de isterdik ki evrenin geçmişine ışık tutacak böylesi önemli bir uzay teleskobunun adı, proje ile elde edilecek verileri kullanacak bilim insanlarının değerleriyle ters düşmeyen bir doğrultuda olsaydı.