EMEP Milletvekili Sevda Karaca, Kandıra Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak'ın ablası Zeynep Özer'in cenazesine giderken ve dönerken işkenceye ve yıldırmaya uğradığını söyledi.

Kaynak: Haber Merkezi
EMEP Milletvekili Karaca: Gültan Kışanak, ablasının cenazesine gidişi ve dönüşü sırasında işkence ve yıldırmaya uğramış

EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, "Gültan Kışanak, ablasının cenazesine gidişi ve Kandıra'ya dönüşü sırasında apaçık bir işkence ve yıldırmaya uğramış. Adalet Bakanlığından derhal soruşturma ve açıklama bekliyoruz" dedi.

Karaca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, dün, Kandıra Cezaevi'nde Gültan Kışanak, Figen Yüksekdağ ve Nurhayat Altun'u ziyaret ettiğini belirtti.

Kışanak'ın ablası Zeynep Özer'in cenazesine giderken ve gelirken yaşadıklarını aktaran Karaca, Kandıra'ya dönüşü sırasında işkence ve yıldırmaya uğradığını ifade etti.

Yaşananlar hakkında Adalet Bakanlığı'na seslenen Karaca, "Acısına saygısızlık edilen, sağlığı konusunda riskler yaratılan, taziye ortamında Gültan Hanım'dan iki gün boyunca haber alamayan ailesini derin endişeye sürüklenmesine neden olan bu tutum, izaha muhtaçtır. Sorumluları ortaya çıkarılmalıdır. Bu konuda Adalet Bakanlığından bir açıklama bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

"Ablası henüz yeni defnedilmişken mezar başından apar topar götürülen Kışanak, Elazığ Havaalanı'ndan uçağa binerek İstanbul ve ardından Kandıra'ya döneceğini düşünürken, kendisine hiçbir bilgi verilmeden Elazığ Cezaevine götürülmüş. Nedenini sorduğunda 'Size cenaze için 4 saat verilmiş, süre doldu, o nedenle cezaevine gidiyorsunuz' cevabını almış" diyen Karaca, paylaşımında şunlara yer verdi:

"DEPO GİRİ BİR YERDE GECEYİ GEÇİRMEYE ZORLANMIŞ"

Yanında ne ilaçları ne de gecelemek için ihtiyaç duyacağı eşyaları olan Kışanak'ı, cenazeye gittiği haliyle cezaevine götürmüşler. Elazığ Cezaevinde arkadaşlarıyla kalmak için başvuru yapmasına rağmen depo gibi, oldukça kirli bir yerde geceyi geçirmeye zorlanmış.

Sabah bir yetkili ile görüşme talebine saatlerce yanıt verilmemiş. Nöbetçi müdüre 'Siz insan mı kaçırıyorsunuz, aileme bile haber vermeme izin vermeden beni buraya getirdiniz, telefon hakkımı kullanacağım, avukatla görüşmek istiyorum' dediğinde kendisine 'Sorumlu biz değiliz, sizi getiren jandarmalar, birazdan gelir zaten onlar' cevabı verilmiş. Kışanak ısrar edince ailesine telefonla Elazığ Cezaevi'nde olduğu bilgisi iletilebilmiş ancak.

"HAKSIZ BİR BİÇİMDE YARGILANIYOR"

Ailesinin yönlendirmesi ile cezaevine gelen avukatlar 'Kışanak hükümlü, hükümlüler öğle arasında ziyaret kabul edemez' denilerek 1,5 saat bekletilmiş. Oysa Kışanak hükümlü değil, tam 7 yıldır adaletsiz, hukuksuz, haksız bir biçimde tutuklu yargılanıyor. Avukatlarıyla görüşmesi başlar başlamaz jandarmanın gelip kendisini aldığını, yola çıkarken de eline bir yemek poşeti tutuşturulup, 'Akşam yemeği verilmiştir' içerikli bir belgeye imza attırılmak istendiğini aktardı Gültan Hanım.

"YOLCULUK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜRÜLÜŞ"

Yine Elazığ Havaalanı'na gideceğini düşünürken, eline tutuşturulan bu yemek poşeti vesilesiyle öğrenmiş Sivas'a götürüldüğünü. Sivas'a götürülmesinin nedeni ise 'uçak bulunamaması'! Önceden tüm masrafların idareye yatırıldığı yolculuk, adeta bir işkenceye dönüştürülmüş, Sivas'a kadar 7 saat ring aracında eziyetli bir yolculuk sonrası gece 3.00'ü bulan bir saatte ancak Kandıra Cezaevi'ne varabilmiş Gültan Hanım.

"SORUMLULARI ORTAYA ÇIKARILMALIDIR"

Bu korkunç muamelenin hiçbir mahkuma reva görülemez. Hele de taziyesi olan, acısı büyük olan seçilmiş bir siyasetçiye, adeta işkence etmek için böyle bir eziyetin uygulanması hem insanlık dışı hem de hukuksuz. Acısına saygısızlık edilen, sağlığı konusunda riskler yaratılan, taziye ortamında Gültan Hanım'dan iki gün boyunca haber alamayan ailesini derin endişeye sürüklenmesine neden olan bu tutum, izaha muhtaçtır. Sorumluları ortaya çıkarılmalıdır. Bu konuda Adalet Bakanlığından bir açıklama bekliyoruz."