AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail’i hedef aldı, “Filistin’e sahip çıkacağız” dedi. Antiemperyalist görüntüsü vermeye çalışan Erdoğan’ın konuşmalarını değerlendiren siyaset bilimciler yeni bir ‘u’ dönüşü’ vurgusu yaptı.

Emperyalizm ile bağını gizleyemez
Erdoğan, BM Konseyi buluşmasında Netanyahu ile işbirliği mesajı vermişti. (Fotoğraf: AA)

Politika Servisi

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Son dönemlerde İsrail ile ilişkilerini artıran ve saldırılar karşısında ‘arabuluculuk’ rolü oynamaya çalışan Erdoğan bu kez ise Hamas’a destek verip İsrail’e yüklendi.

Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Batı Hamas'ı bir terör örgütü olarak görüyor. Hamas bir terör örgütü değil topraklarını korumaya çalışan bir kurtuluş bir mücahitler grubudur. Ben hayatımda bir kere bu Netanyahu denilen adamın elini sıktım. Tabii iyi niyetimiz vardı suiistimal ettiler. İsrail'e gitme projemiz vardı iptal ettik."

İsrail’i hedef alan Erdoğan, konuşmasının sonunda ‘Filistin davasına sahip çıkacağız’ dedi.

BU BAĞIMLILIKLA SÖYLEMDEN ÖTEYE GEÇEMEZ

Uluslararası alanlarda yaptığı konuşmalarla ‘dünyaya kafa tutan lider’ görüntüsü vermeye çalışan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son yaptığı açıklamalar bu görüntüden çok uzak. Son yıllarda ülke içerisinde ve yurt dışında kriz üstüne kriz yaşayan Erdoğan iktidarı, yeni dönem siyasetinde hem Batı ile ilişkiler konusunda hem de Ortadoğu’da İsrail ile ilişkiler düzleminde daha yakın bir siyaset kurgulamıştı. Özellikle 14-28 Mayıs seçimleri sonrasında yeni dönemde dışarda sıcak para arayışında olan AKP iktidarı attığı her adımda ekonomik ilişkileri birinci sıraya koyuyor.

Bu koşullar altında çıkan İsrail-Filistin savaşı ise Erdoğan açısından siyaseti sekteye uğrattı. Saldırılar başlamadan önce İsrail ile ilişkileri artırmayı planlayan Erdoğan’ın kasım ayının ilk haftasında da Netanyahu’yu ağırlaması bekleniyordu. Görüşmede ise başta enerji alanındaki anlaşmalar olmak üzere birçok ticari anlaşma gerçekleşmesi beklenenler arasındaydı. Bugün gelinen süreçte ise tüm bunları unutturmaya çabalayan Erdoğan Filistin’in yanında olduğunu ve İsrail’e karşı da sert tavır içinde olduğunu göstermeye çalışıyor.  Erdoğan’ın bu tavrı geliştirebilmesine ne ekonomik koşulları uygun ne de AKP iktidarının göbekten bağlandığı ABD’nin savaş politikaları izin vermiyor.

AKP iktidarı, Filistin’e yönelik saldırıları dinselleşme çağrıları ile değerlendirdi. Tarikat ve cemaatlerinin sokağa çıkması, hilafet çağrısı yapması, cihat propagandaları, ve hatta 29 Ekim’den bir gün önceye koyulan ‘Filistin mitingi’ bunun ibarelerinden.

ANTİEMPERYALİZM GÖRÜNTÜSÜ

Ortadoğu’da seküler rejimlerin devrilmesi ve siyasal İslamcı politikaların yükselişi ile başlayan savaşlar bugün de bu iki etmenden bağımsız değil. Erdoğan’ın konuşmasındaki Hamas üzerinden ‘dünyaya kafa tutan’ tavrı da yine bu iki durumda gerçekçi değil. Erdoğan zaman zaman da ‘ABD’nin ne işi var bölgede’ söylemleri ile antiemperyalist bir görüntü vermeye çalışsa bile antiemperyalist bir tavır geliştiremiyor. Geçtiğimiz ay TSK’den görevli bir heyet ile ABD’nin savaş uçağı ‘Gerald Ford’da incelemelerde bulunan Selçuk Bayraktar’la övünen iktidar bugün incelenen uçağın Gazze’ye yönelik saldırılarına sessiz kalabiliyor. Başbakan olduğu yıllarda Filistin’e destek için Gazze’ye gideceğim açıklaması yapan Erdoğan 14 yıldır Gazze’ye gidemiyor.

ERDOĞAN İSRAİL’İ EKONOMİK FIRSAT GÖRÜYOR

Erdoğan’ın iktidarı boyunca İsrail ile kurduğu ekonomik ilişkiler de dikkat çekici. ‘One minute’, ‘mavi marmara’ gibi birçok kriz yaşayan Erdoğan iktidarı özellikle son 20 yılda İsrail ile ekonomik ilişkilerde önemli gelişmeler gösterdi. 2002 yılında 1,41 milyar dolar olan ticaret hacmi 2022’de 8,91 milyar dolara kadar çıktı. Ticaret hacmindeki artış yüzde 532 oldu. Ayrıca 2022 yılı itibarıyla İsrail Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı 10’uncu ülke konumunda. Öte yandan Erdoğan, Türkiye ve İsrail'in birçok alanda iş birliği yaptığını vurgulayarak “Yeni iş birliği alanlarının varlığı da bir gerçek… İsrail’in kaynaklarının Avrupa’ya taşınması konusunda arayışta olduğu da herkesin malumu. En akılcı rota ise Türkiye üzerinden bu kaynakların Avrupa’ya ulaştırılması” yorumunu yapmıştı. Erdoğan’a göre iki ülke arasında sondaj çalışmaları noktasında da iş birliği fırsatları bulunuyor.

∗∗∗

AÇIKLAMA MİDE BULANDIRICI 

İtalya Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Hamas' açıklamasına ilişkin konuştu. Salvini, "Erdoğan'ın Hamas hakkındaki açıklamaları mide bulandırıcı. Dışişleri Bakanı Tajani'den büyükelçiyi çağırmasını isteyeceğim" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün AKP Grup Toplantısı’nda Hamas hakkında yaptığı açıklamalar İsrail’in tepkisine neden oldu.  İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Haiat, X hesabından yaptığı paylaşımda, "İsrail tüm kalbiyle Türkiye Cumhurbaşkanı’nın terör örgütü Hamas hakkındaki insafsızca sözlerini reddetmektedir. Hamas bebekleri, çocukları, kadınları, yaşlıları vahşice ve kasıtlı olarak katleden, sivilleri rehin alan, kendi halkını canlı kalkan olarak kullanan, IŞİD’den daha beter alçak bir terör örgütüdür" ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın "terör örgütünü savunma girişiminin ve kışkırtıcı sözlerinin, tüm dünyanın gördüğü dehşeti değiştirmeyeceğini" belirten Haiat, "Hamas=IŞİD" paylaşımı yaptı.

∗∗∗

ZİKZAK KARİYERİ

Erdoğan’ın tutarsızlıklarına değinen Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu şöyle konuştu:  “Erdoğan’ın kariyeri zikzakla dolu. İlk defa görmüyoruz. Bir açıklamadan büyük anlamlar çıkarmaya gerek yok. Şu an uygulanan rejim “sultanizm” bu rejimde kamuya yönelik politika olmaz. Bir kişinin şahsi takdiri ile işliyor Erdoğan bugün böyle düşünüyor, yarın başka türlü düşünebilir. Son derece farklı açıklamalar yapmaya devam edebilir, istikrarlı bir rejim yok ortada. Bol miktarda U dönüşü hâkim. Hamas ile uzun süredir zaten diyalog var. Orada bir Müslüman Kardeşler ağı var, milli görüşten bu yana böyle bir durum. MHP için de geçerli bu durum. Katı açıklamalar yapıp sonrasında aksi eylemlerde bulunuyorlar. Birkaç ay devam etse hayretler içerisinde politika var deriz.”

∗∗∗

GERİCİLERE KULAK VERDİ

Siyaset Bilimci Aydın Sezer Erdoğan’ın Hamas desteğine dikkat çekti. Sezer, “Hem yeni ekonomi politikası hem Batı’dan kredi getirme hedefi varken ortada bir yandan da eski ideoloji temelli dış politikadan zaten u dönüşü sürecindeyiz. İsrail ve mısır ile barışma aşamasındayız. Bütün bu gelişmelere paralel olarak Hamas saldırısı sonrasında bu konuma uygun bir dil kullanarak bu saldırıları ve sivil ölümleri kınayarak tarafları ateşkese çağırması Erdoğan açısından doğru bir hamleydi fakat bu sadece birkaç gün sürdü. Bunlar tamamen iç siyaseti ve AKP’nin filizlerine yönelik bir tutuma dönme çabası. Ahmet Davutoğlu, HÜDA-PAR ve diğer bileşenlerin sesine kulak verdi Erdoğan. Batı’nın terörist dediği Hamas’ın yanında kendini konumlandırdığını ifade etmiş oldu.  Açıklamalar Batı tarafından da kötü karşılanacaktır” dedi.