TCMB, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 65’e yükseltti, düşüş için 2024’ün ikinci yarısını işaret etti. Prof. Kozanoğlu, “Tahminin tutma olasılığı düşük. Ekonominin durgunlaştığı, çalkantılı bir döneme giriliyor” dedi.

Enflasyon yıllarca bizimle kalacak

Havva GÜMÜŞKAYA

Seçim sonrası Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı’na oturan Hafize Gaye Erkan, yılın son Enflasyon Raporu’unu açıkladı. Erkan, yüzde 58 olan yıl sonu enflasyon tahmininin Orta Vadeli Program’daki (OVP) hedef olan yüzde 65'e yükseltildiğini açıkladı. 2024 enflasyon tahmini ise yüzde 33'ten yüzde 36'ya çıkarıldı. Tahmin aralıklarının üst sınırları da genişletildi. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları 2023 yılı için yüzde 62 ve 68, 2024 yılı için ise yüzde 30 ve 42 olarak revize edildi. Erkan, dezenflasyon sürecinin 2024 yılının ikinci yarısında başlamasının öngörüldüğünü belirtti. 2024 Mayıs ayında ise bedelsiz doğalgaz kaynaklı baz etkileri ile yıllık enflasyonda tepe noktasının gerçekleşmesini bekleyen TCMB, enflasyonun Mayıs 2024'te yüzde 70-75 arasında zirve yapmasını öngördü.

Tahminlerdeki değişim ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Erkan, şöyle konuştu:

“Temmuz ve ağustos aylarındaki yüksek oranlı artışların ardından, tüketici fiyatlarındaki aylık artış eylülde zayıflamıştır. Öncü göstergeler, aylık enflasyonda başlayan yavaşlamanın ekim ayında sürdüğüne işaret etmektedir. Para politikası karar metinlerimizde belirttiğimiz gibi, aylık enflasyonun ana eğiliminde de gerileme bekliyoruz. Bununla birlikte, aylık enflasyon patikasında kasım, ocak ve mayıs aylarında para politikasının etki alanı dışında kalan unsurlara bağlı olarak geçici yükselişler olacağını değerlendiriyoruz. Örneğin, kasım ayında doğal gaz tüketiminin artmasıyla birlikte, hanelerin bedelsiz kullanım sınırını aşacağını öngörüyoruz. Bu durum, enflasyonda yukarı yönlü mekanik bir etki oluşturarak, aylık enflasyonun kasım ayında geçici olarak yükselmesine sebep olacaktır. 2024 yılı ocak ayında ise asgari ücret ayarlaması, fiyatları zamana bağlı belirlenen hizmet kalemlerindeki gelişmelerin ve otomatik vergi güncellemelerinin devreye girmesini bekliyoruz"

700 MİLYAR LİRA PİYASADAN ÇEKİLDİ

Faiz artışlarının yanı sıra uygulanan politikalarla piyasadan 700 milyar TL çekildiğini belirten Erkan, “Bugün itibarıyla yürürlüğe giren kararımızla zorunlu karşılık oranlarını 5’er puan daha artırarak ilgili vadelerde sırasıyla yüzde 30 ve yüzde 10’a çıkardık. Buna ek olarak, yabancı para mevduata Türk lirası olarak tesis edilmek üzere ilave yüzde 4 zorunlu karşılık tesisi kararı aldık. Böylece, ilave 350 milyar Türk lirası likiditenin daha sistemden çekilmesiyle, toplam sterilizasyon 1 trilyon Türk Lirası’nın üzerine çıkacaktır” diye konuştu.

TÜKETİCİLER KORUNACAK MI?

BirGün’ün ‘tüketicileri korumaya yönelik bir adım atılacak mı?’ sorusunu yanıtlayan Erkan, şöyle konuştu: “Toplumun refahı için özverili ve kararlı bir şekilde dezenflasyonu tesis etmekte kararlıyız. Bu bizim yapabileceğimiz ve yapmamız gereken görevimiz. Toplumumuz için yapmamız gereken en büyük hizmet. Bunda da kararlıyız. Gereken adımları, gerektiği zamanda gerektiği ölçüde atacağız. Destek verebileceğimiz durum olursa da burada da hazır durmaya gerekli analiz ve destekleri yapmaya her zaman özveriyle bakıyoruz.”

∗∗∗

ÇALKANTILI BİR DÖNEME GİRİLİYOR

Tahmini değerlendiren Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, şunları söyledi: “Eğer yüzde 33’te tutsa inandırıcılığını iyice yitirecekti. Yüzde 40’ların üzerinde bir noktaya yükseltse bu kez hedeflerini tutturamadıkları algısı güçlenecekti. Orta yolu seçti. Tahminin de isabetli olma olasılığı çok düşük. Dezenflasyon programını bireysel krediler yoluyla iç talebin canlı tutulması olgusunu sona erdirmeye bağlıyor. Bu strateji sonuç verse dahi özellikle dar gelirli kesimlerin yaşam standartlarının düşüşüne ve takibe düşen borçların artışına yol açacaktır. İkinci ayak ise yabancı para girişlerinin hızlanması ve bu yolla döviz kurlarının kontrol altında tutulmasıdır. Bu konuda da henüz bir başarı sağlanamadığı, Erdoğan’ın Hamas yorumlarının işleri iyice güçleştirdiği gözlemleniyor. Önümüzdeki aylarda ekonominin iç talep kaynaklı bir durgunluğa sürükleneceği, dış talebin de büyümeye destek veremeyeceği çalkantılı bir döneme giriliyor.

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu

∗∗∗

DÜŞÜŞ İÇİN ÇOK BEKLENECEK

“Son açıklamalara bakılırsa, enflasyonda belirgin bir düşüş görmek için daha epeyce bir süre beklememiz gerekecek” diyen Prof. Dr. Cem Başlevent, “TCMB’nin politika faizi yüzde 35’e kadar çıkmışken ve bunun da enflasyonla mücadele adına yapıldığı söylenirken, neden bu kadar olumsuz bir tabloyla karşı karşıyayız?” diye sordu. Tahminleri değerlendiren Başlevent, “Haziran 2024’ten itibaren 2023’ün yaz aylarındaki yüzde 10’a yaklaşan aylık enflasyon oranları hesap dışı kalmaya başlayacak. Bu olumlu baz etkisinin devreye girmesiyle, yıllık enflasyon oranı Merkez Bankası’nın 2024 sonu hedefi olan yüzde30’lara iniyor olacak. Elbette tüm bu tahminler mevcut para politikalarının sürdürülüyor olacağı, iç ve dış politikada da beklenmedik durumlar yaşanmayacağı varsayımlarına dayanıyor. Umarız aksi durumlar gerçekleşmez ve Merkez’in enflasyon tahminleri bu kez tutar” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Cem Başlevent