AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Uyuşturucu paralarını Türkiye’nin cari açığının finansmanında kullandılar" şeklindeki eleştirilerine yanıt verdi. Erdoğan, "Kendisinin siyasetin değil tıp ilminin konusu olduğu tespitimi doğrulayan bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde de soracağız" dedi.

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na 'uyuşturucu' yanıtı: Hesabını hukuk önünde soracağız

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

AKP'li Mahir Ünal'ın Grup Başkanvekili görevinden istifasına ilişkin konuşan Erdoğan, "Kendisiyle farklı alanlarda, farklı platformlarda yakın bir şekilde çalışmayı sürdüreceğiz" dedi.

Başörtüsüne ilişkin anayasa değişikliği teklifine değinen Erdoğan, "Anayasa değişikliği teklifimizin çok geniş bir mutabakatla hayata geçmesini ümit ediyorum. Böyle bir tablo oluşmazsa halk oylaması dahil diğer adımları atmaya da AK Parti olarak hazırız" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Breaking Bad Süleyman çocukların zehirlenmesine göz yummuştur. Uyuşturucu paralarını Türkiye’nin cari açığının finansmanında kullandılar" eleştirisine yanıt veren Erdoğan, "Kendisinin siyasetin değil tıp ilminin konusu olduğu tespitimi doğrulayan bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde de soracağız" diye konuştu.

Tahıl koridoru hakkında da konuşan Erdoğan, "Sayın Putin ile dün yaptığımız görüşme üzerine Rusya Savunma Bakanı sayın Şoygu, Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar'ı arayarak bugün saat 12.00'den itibaren tahıl sevkiyatının eskiden planlandığı gibi devam edeceğini bildirdi" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Grup Başkanvekilimiz Mahir Ünal'ın görevinden affıyla boşalan yere Özlem Zengin arkadaşımızı teklif ediyorum. Mahir Ünal arkadaşımıza Meclisimize, partimize ve ülkemize yaptığı katkılar için teşekkür ediyorum. Kendisiyle farklı alanlarda, farklı platformlarda yakın bir şekilde çalışmayı sürdüreceğiz. Bu görevi üstlenecek Özlem Zengin kardeşimize muvaffakiyetler diliyorum. Sivil Toplum ve Halklar İlişkiler Başkanlığı'na da Belgin Uygun'u görevlendirdik.

Alman ırkçıları tarafından kundaklanan evde 5 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Bu saldırıda kızlarını ve torunlarını şehit veren Mevlüde Genç hanımefendi sembol haline gelmişti. Kendisi geçtiğimiz günlerde vefat etti. Avrupa'daki Türk ve Müslümanlara karşı artan düşmanlık mücadelemizi sürdüreceğimiz ifade etmek istiyorum.

Yarın 3 Kasım 2022 yani iktidara gelişimizin 3 Kasım 2002 seçimlerinin 20'nci yıldönümü. Hizmet yolculuğumuzda 20 yıllık kesintisiz iktidarla bir rekora daha imza atmış oluyoruz. Bizlerden desteğini esirgemen milletimize teşekkür ediyorum. Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi için partimiz çatısı altında farklı kademelerde görev almış tüm dava arkadaşlarımızdan Allah razı olsun diliyorum.

"TÜRKİYE YÜZYILI" AÇIKLAMASI: SEFERBERLİK BAŞLATIYORUZ

Türkiye Yüzyılı'nı açıklayarak gelecek vizyonumuzu paylaştık. Tanıtımı yaparken bu vizyonu milletimizle inşa edeceğimizin altını çizmiştik. 81 ilimizde milletimizin her bir ferdinin Türkiye Yüzyılı'na ilişkin fikrilerini beyan edecekleri seferberlik başlatıyoruz.

TOGG MESAJI

Bu vizyonumuzun ilk somut eseri olarak gördüğüm Togg'u Cumhuriyetimizin 99'uncu yıldönümünde 29 Ekim'de banttan indirdik. Şubat ayında satışı, martta teslimi başlayacak. Togg, Türkiye'nin yeni prestij markası olarak ülkemizi başarıyla temsil edecek.

KILIÇDAROĞLU'NUN LONDRA ZİYARETİNİ HEDEF ALDI

AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı'nı planlarken CHP'nin neyle uğraştığını sizler de takip ediyorsunuz. Utanmadan sıkılmadan 10 bin kilometre öteye seyahatler düzenliyorlar. Bilmiyorum, İngiltere'nin hamburgeri ABD'den daha mı iyi?

Şimdi de renkleri ayırarak çete diye itham ederek kendi yatırımcılarımızdan özür dilemeden temiz yatırımcı aramaya gidiyormuş. Daha dün tehdit etmemiş gibi yatırımcılara gidiyor. Yatırım kim, sen kimsin?

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Ülkenin gerçeklerinden kopukluklarını bilmeyecek seviyedeler. Bizim ömrümüzü verip, kendilerine rağmen çözüme kavuşturduğumuzu başörtüsünü bir gece yarısı gündeme taşıdılar. Bunu da türlü sinsilikleri, tuzakları meşrulaştıran yasa teklifi ile yaptılar. Biz de bu oyuna tüm kadınların kılık kıyafet özgürlükleriyle aileyi esas alan anayasa değişikliği ile karşılık verdik. Bu aralar başörtülü hanım kardeşlerimize rozet takma yarışına girdiler. Üniversite kapılarında kızlarımızın başörtülerini açtıranlar sizler değil miydiniz? Bizim polis kardeşlerimizi de kullandılar. Kızlarımızın başlarından başörtülerini çekip alarak onlar zulmettiler. Bay Kemal biz bunları unutmayız. Bütün bunlara rağmen sıkıysa başörtülü adayları koy seni de görelim. Sizin ağababalarınız Meclis'ten başörtülü kızlarımızı atma gayreti içindeydi. Hani demokrasi, hani hak ve özgürlükler? Biz hak verilmez, alınır diyorduk ve bu hakkı aldık.

Arkadaşlarımz anayasa değişikliği teklifimizi MHP ile Meclis'teki diğer partilerle görüşmeye başlıyorlar. Cumhur İttifakı olarak MHP ile arkadaşlarımız görüşmelerini yapacaklar. Bundan sonra bugün tamamlanacak görüşmelerin akabinde teklifimize nihai halini verip Meclis'e sunacağız. Bu teklifin başörtüsü meselesini bir daha açılmamak üzere gündemden çıkarmanın yanında muhalefet için de bir turnusol kağıdı olacak. Bizim beklentimiz siyasi görüşü ve partisi ne olursa olsun milletimizin iradesini temsilne her milletvekilinin bu teklifi destekleyeceğidir.

HALK OYLAMASI TEKLİFİ

2008'deki düzenlemeyi iptal için AYM'ye götüren Bay Kemal'in kendi kirli ve yasakçı geçmişiyle yüzleşme imkanını kaçırmaması düşüncesindeyim. Bu süreç CHP Genel Başkanı yanında 28 Şubat ve sonrasında gazete köşeleri ve Meclis'ten başörtülü kardeşlerimizi hedef gösterenler için de özeleştiri fırsatı.

Anayasa değişikliği teklifimizin çok geniş bir mutabakatla hayata geçmesini ümit ediyorum. Böyle bir tablo oluşmazsa halk oylaması dahil diğer adımları atmaya da AK Parti olarak hazırız. Milletimizin hakemliğinden asla korkmadık. Meclis'te gereken çoğunluk oluşmazsa son söz milletimize ait olacak.

CHP'Yİ HEDEF ALDI

Daha cumhurbaşkanı adayını belirleyemeyenlerin şimdiden telaşa kapıldıkları anlaşılıyor. Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da Tuzla Belediye Başkanı'mıza yönelik yapılan linç girişimi helalleşme maskesi ardındaki CHP'nin gerçek yüzünü ortaya çıkardı. O tesisler benim belediye başkanlığım, Veysel Bey'in İSKİ başında olduğu dönem yapılan tesis. Bunlar, bunları açma gayretine girerek hava yapıyorlar. Siyasi rekabeti, siyasi husumet olarak gören şiddete meyilli bu faşist güruhu milletimize havale ediyorum.

Yalova'da yargıya yapılan saygısızlık ve teşebbüs edilen zorbalık da bunların karakterini ortaya koyan bir diğer örnek. Anayasa'da bunlarla ilgili düzenlemeler belli. Hesabını yargıyla birlikte soracağız.

TBMM'nin yargıya yönelik bu kabul edilemez tavır karşısında üzerine düşeni yapacağına inanıyorum. Bu kişilerin yürütme organına, şahsımıza, bakanlarımıza yönelik yalan, iftira, hakaret üzerine kurulu hezeyanlarını saymıyorum bile. Şayet Yalova'daki utanç tablosunun müsebbipleri karşısında gereken yapılmazsa güçler ayrılığı ilkesi derin bir yara almış olacaktır.

KILIÇDAROĞLU'NUN 'UYUŞTURUCU TİCARETİ' ELEŞTİRİLERİ

Bu zatın önceki gün bizi, bakanımızı ve emniyet teşkilatımızın tamamını uyuşturucu satıcıları ile aynı cümlede kullanarak sergilediği kepazelik artık tüm sınırların artık tüm sınırların aşılması anlamına gelmektedir. Kendisinin siyasetin değil tıp ilminin konusu olduğu tespitimi doğrulayan bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde de soracağız.

Güvenlik güçlerimizi FETÖ'den PKK'ya kadar terör örgütlerinden arındırarak milletine hizmet eden bir yapıya kavuşturmamız bunları rahatsız etti. Dünyanın pek çok ülkesi artık mücadele edemediği için uyuşturucuyu adeta serbest bırakmışken, biz mücadele çıtasını sürekli yükseltiyoruz. Bay Kemal, sadece geçtiğimiz yıl 198 bin uyuşturucu olayına müdahale eden kolluk güçlerimiz, 153 bin kişiyi yakalamıştır. Bunlardan 22 binden fazlası da uyuşturucu ticareti suçundan tutuklanmıştır. Uyuşturucu ticaretine dünyadaki en ağır cezaları veren ülkelerin başında biz geliyoruz bay Kemal, biz.

Adam ne diyor? Biz cari açığımızı uyuşturucu satışıyla kapatıyormuşuz. Vicdansıza bak ya, bu ne akıl ya? Uyuşturucu satışı yanında bağımlılarıyla mücadelede de önemli mesafe katettik. Tedavi merkezlerinin sayısını 79'dan 138'e çıkartırken, 81 ilimizde 105 Yeşilay danışmanlık merkezini faaliyete geçirdik. 2019 yılında yaptığımız bir yasal düzenlemeyle tedaviyi zorunlu hale getirdik. Anne babalardan üniversite öğrencilerine ve özel meslek gruplarına kadar son 5 yılda toplam 5 milyon insana yüz yüze bilinçlendirme ve farkındalık eğitimleri verdik. Kimyevi bir uyuşturucu olan metamfetamin maddesi ile tüm dünyanın başı dertte ama biliyorum ki senin de başın dertte. Türkiye, geçtiğimiz yıl 5,5 ton, bu yılın ilk 10 ayında 12 ton bu uyuşturucudan yakalayarak mücadeleyi en üst seviyede yürüten ülkeler arasında yer almıştır. Bay Kemal, ne yaptığımızı öğrendin mi? Bunları biz yapıyoruz. Tüm bu gerçeklere rağmen uyuşturucuyla ülke tarihinin en etkin mücadelesini yürüten bir hükümeti ve ona bağlı kolluk güçlerini töhmet altında bırakacak açıklamalarda bulunmak, uyuşturucu baronlarına hizmet etmektir.

Akıl, izan sahibi olan tüm muhalefet gruplarına sesleniyorum; bizim uyuşturucu gelirleriyle cari açığı kapatmak gibi bir derdimiz yok ama birilerinin kendi siyaset açığını uyuşturucuyla kapatmak istediği de kesindir. Üstelik bu kişinin ekonomik krize çare olarak uyuşturucu ve organ kaçakçılarından vergi almayı teklif eden bir zihniyete sahip olduğunu da tekrar hatırlatmak isterim. Sizlerle paylaşacağım bilginin, bu zatın kapı arkalarında gizli saklı ittifak içinde olduğu kesimlerden kaynaklanan asıl sıkıntısını ortaya koyacağına inanıyorum. 15 Temmuz'dan bu yana PKK terör örgütünün en önemli gelir kaynağı olan uyuşturucu ticaretindeki elini kolunu kıran çok önemli operasyonları biz gerçekleştirdik. Sadece bu amaçla düzenlenen operasyonlarda 53 terörist etkisiz hale getirilirken, 362 milyon kök kenevir, 275 ton esrar ele geçirilerek örgüte 287 milyar liralık darbe vuruldu. Sanıyorum bu zatın sergilediği akıl, vicdan ve ahlak dışı uyuşturucu hezeyanının sebebi şimdi daha iyi anlaşılmıştır.

Bu ikiyüzlü tavır, aynı zamanda karşımızdakilerin özgürlük anlayışındaki çarpıklıkları da göstermektedir. CHP ve şürekasının özgürlükten anladığı iftira atma özgürlüğü, yalan söyleme özgürlüğü, terör örgütü propagandası yapma özgürlüğüdür. İcazet almak için kapısını aşındırdıkları yerler dahil dünyanın hiçbir medeni ülkesinde böyle bir özgürlük tanımı yoktur. Milletimizin önce 2023 seçimlerinde ardından da 2024 mahalli idareler seçimlerinde bu müzmin ve müptezel faşist zihniyeti tarihin çöp sepetine atacağına iman ediyoruz. Bunların milletimize hesap verme günü gelene kadar biz eser ve hizmet mücadelemizi, hukuk ve demokrasi zemininde kararlılıkla sürdüreceğiz. Unutmayın Türkiye merhum Menderes'ten itibaren başrolünü CHP'nin oynadığı bu kirli senaryoları pek çok kez görmüş, tecrübe etmiştir.

Ülkemize telafisi mümkün olmayan, ağır bedeller ödeten tüm darbelerin kargaşa ve kaos ortamının hazırlayıcısı CHP'den başkası değildir. Üniversite gençlerinin kıyma makinalarında öğütüldüğü yalanından rahmetli Menderes'e atılan alçakça iftiralara, sokakların karıştırılmasından darbe çağrılarına kadar sivil siyasete yönelik anti demokratik girişimlerin tamamının gerisinde CHP zihniyeti vardır. Uyuşturucu hezeyanı da aynı zihniyetin ürünü olarak tarihin utanç sayfalarındaki yerini almıştır. Türkiye'nin kader seçimleri olacak 2023 seçimleri öncesinde CHP'ye bu doğrultuda yeni görevler ve talimatlar verildiği anlaşılıyor. Sandığın rengi belli oldukça, siyasi iklimi zehirlemeye yönelik sinsi ve yıkıcı çabaların artması muhtemeldir. Teşkilatlardan önümüzdeki dönemde çalışmalarını bu hassasiyetle yürütmelerini beklediğimin altını çizerek belirtmek istiyorum.

ALTILI MASAYI HEDEF ALDI

Ülkemizde ve bölgemizde meydana gelen her gelişme giderek bir sirk çadırını andıran altılı masadan bir şey çıkmayacağını ortaya koydu.

Maalesef bahtımıza çıka çıka kavgadan, kumpastan, birbirlerine laf yetiştirmekten, şehit yakınlarımız dahil, millete hakaret etmekten başka hiçbir vasfı olmayan ekip çıktı. Bırakın ülkenin dertlerine derman olmayı, kendi en basit meselelerini bile çözemeyen bu toplama yapının akıbeti karanlıktır, başarısızlıktır; Allah'ın izniyle büyük bir hüsrandır. Önümüzdeki 7 aylık süreç, inşallah bu hakikati çok daha belirgin hal getirecek, bunların foyalarının tamamen dökülmesini sağlayacaktır. Daha düne kadar, sırtlarını sıvazlayanların da bunlardan köy de kasaba da olmayacağı gerçeğini kabullenmeye başladıkları anlaşılıyor.

ÇİFTÇİYE YAPILAN DESTEKLEME SİSTEMİNDE DEĞİŞİKLİK

Çiftçilerimize yaptığımız destekleme sistemini değiştirdik. Ödemeleri öne çekiyoruz. Hububat üreten çiftçilerimize destekleri bu yıl içinde ödemeye başlayacağız. Mazot ve gübre desteklerinin öne çekilmesiyle çiftçilerimiz zorlanmadan üretim yapabilecekler.

Buzağı başına verilen temel desteğimizi 370 liradan 500 liraya yükselttik. Tarımsal destekleme bütçemizi, 2002 yılındaki 1,8 milyar lira seviyesinden 30 kat artışla 2023 yılında 54 milyar liraya çıkardık. ​​​​​​​Geleneksel bitkisel üretimini desteklemek amacıyla verilen sıfır faizli yatırım ve işletme kredisinin üst limitini yüzde 100 artışla 200 bin liraya yükselttik. Bu kredinin yarısı, mazot ve gübre alımında kullanılabilecek.

Kooperatif marketlerimiz üretici ile tüketiciyi buluşturuyor. 1335 olan market sayısını en kısa sürede 2000'in üzerine çıkaracağız.

Ayrıca ilk etapta 6 şehrimizde 250 noktada uygulamaya başlayacağımız Koopbakkal projesiyle de vatandaşlarımıza temel tüketim maddelerini, bakkal formatındaki satış yerlerinde ulaştırmayı planlıyoruz. Büyüklükleri 75 ila 150 metrekare arasında olacak, sayılarını da 1000'e çıkaracağımız bakkallarımız, bu alanda faaliyet yürüten vatandaşlarımız tarafından işletilecek. Koopbakkal'ların şimdiden ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.

"TAHIL SEVKİYATI DEVAM EDECEK" AÇIKLAMASI

Sayın Putin ile dün yaptığımız görüşme üzerine Rusya Savunma Bakanı sayın Şoygu, Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar'ı arayarak bugün saat 12.00'den itibaren tahıl sevkiyatının eskiden planlandığı gibi devam edeceğini bildirdi.

Bay Kemal bölgesel çalışmıyoruz, küresel çalışıyoruz. Ve aynen bu şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Sayın Putin ile de mutabık kaldığımız gibi öncelikle Afrika'nın fakir fukara, garip gureba ülkelerine bu koridoru işletecek. Somali, Cibuti ve Sudan'ı ilk etapta ele almayı o da bize tavsiye etti. Bunu da yapacağız."