AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim tarihine ilişkin dikkati çeken bir mesaj verdi. Demokrat Parti'nin 73 yıl önce kazandığı seçime gönderme yapan Erdoğan, seçim tarihi için 14 Mayıs'a işaret etti: "Milletimiz 73 yıl sonra bir kez daha aynı gün, Altılı Masa diyerek karşımıza çıkan bu darbe şakşakçılarına, müstemleke heveslilere 'yeter' diyecektir."

Erdoğan'dan seçim tarihi mesajı: 14 Mayıs'ı işaret etti

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Demokrat Parti'nin 73 yıl önce kazandığı seçime gönderme yapan Erdoğan, seçim tarihi için 14 Mayıs'a işaret ederek, "Milletimiz 73 yıl sonra bir kez daha aynı gün, Altılı Masa diyerek karşımıza çıkan bu darbe şakşakçılarına, müstemleke heveslilere 'yeter' diyecektir" diye konuştu.

Erdoğan açıklamasında enflasyona değindi. "En büyük sorunumuz enflasyondu, o da düşüşe geçti" diyen Erdoğan, "2022'yi yüzde 64'le kapattığımız enflasyonun, inşallah önümüzdeki aylarda yüzde 50'lere, yüzde 40'lara, yüzde 30'lara doğru hızla düştüğünü hep birlikte göreceğiz" ifadelerini kullandı.

Altılı Masa'yı hedef alan Erdoğan, "Kukla bir cumhurbaşkanı üzerinden ülkeyi idare etmek istiyorlar. Bunlar gel deyince gelecek, git deyince gidecek başkanlara alışmışlar" dedi.

İHA ve SİHA üreticisi Baykar şirketine yönelik sözleri nedeniyle DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'a tepki gösteren Erdoğan, "Ya sen rekabet nedir bilir misin, sen git çocuk bezi satmaya devam et. Senin işin değil bu! Üzgünüm, 15 sene yanımda bulundu ama demek ki benden bir şey alamamış" diye konuştu.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na da yüklenen Erdoğan, "Kendisi ne zaman ki başbakanlık koltuğuna oturdu, ne yaptı biliyor musunuz? O tahsis yapılan yeri bilabedel vakfına mülk edindi. Türkiye'de bunun başka bir örneği yok. Bunu sen kalk milletimize bir anlat bakalım" ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği açıklamasına yanıt veren Erdoğan, "Sizinle bu işin mukayesesini yapacak durumda değiliz" dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Sıkıntılarımız yok mu? Elbette var. Ama bunların hiçbiri üstesinden gelinmeyecek hususlar var. En büyük sorunumuz enflasyondu, o da düşüşe geçti. 2022'yi yüzde 64'le kapattığımız enflasyonun, inşallah önümüzdeki aylarda yüzde 50'lere, yüzde 40'lara, yüzde 30'lara doğru hızla düştüğünü hep birlikte göreceğiz. Enflasyona sebep olan tuzakları bozduk, tedbirleri aldık, mekanizmaları oluşturduk. Herkes Türkiye'nin enflasyon-kur-faiz şer üçgeniyle teslim alınamayacağını gördü.

SEÇİM TARİHİ İÇİN '14 MAYIS' MESAJI

Siyasetin günlük hercü merci içinde insanların söyledikleri sözler elbette önemlidir. Ancak aynı insanların sandık başında nelere bakacaklarıdır. Rahmetli Menderes 14 Mayıs'ta 'Yeter, söz milletin' diyerek sandıktan ezici bir zaferle çıkmıştır. Aynı şekilde Rahmetli Özal, darbenin gölgesinde girdiği seçimde önemli bir başarı kazanmıştır.

Biz de 'Artık hiçbir şey eskisi olmayacak' diyerek hükümete gelmiştik. "Yeter, söz de karar da gelecek de milletindir" diyerek 2023'te milletimizin desteğine talibiz. Milletimiz 73 yıl sonra bir kez daha aynı gün, Altılı Masa diyerek karşımıza çıkan bu darbe şakşakçılarına, müstemleke heveslilere 'yeter' diyecektir.

ALTILI MASA'YI HEDEF ALDI

Muhalefetin vaadi milletin karşısına bir aday çıkarmak ancak onu görünürde 6, gerisindekileri de hesaba katarsanız en az 10 kişiyle yönetmektir. Kukla bir cumhurbaşkanı üzerinden ülkeyi idare etmek istiyorlar. Bunlar gel deyince gelecek, git deyince gidecek başkanlara alışmışlar.

Seçmenlerin de istedikleri vizyonu, programı, çapı belli olmayan meçhul adaya kim olduğunu bilmeden tıpış tıpış sandığa giderek oy vermeleridir. Bunlar da her hafta bir yenisini sergiledikleri kavgalarıyla milletimize bir çeşit siyasi dejavu yaşatıyor, eskiden bu işlerin nasıl yürüdüğünü hatırlatıyorlar.

'Altılı Masa'daki birilerini masaya Erdoğan mı gönderdi' diyorlar. İşim gücüm yok bunlarla mı uğraşacağım. Buradan milli iradenin en yüksek makamı olan Meclisimizden meydan okuyorum; ne yaparsanız yapın yine başaramayacaksınız. Benim milletim artık tüm oyunlarınızı çözdü. Bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak karşınızdayım. Bakın bölgesinde ve dünyada sorun çözen bir siyasetçi olarak karşınızdayım. Gündemi Türkiye Yüzyılı vizyonu olan bir yönetim olarak karşınızdayız.

Bu habis zihniyetin son eseri, küresel bir marka haline dönüşen Baykar şirketi oldu. Baykar'ın nezdinde tüm şirketleri, ürünleri ve başarılarıyla savunma sanayimiz hedef alınıyor. Bizimle olan akrabalık ilişkisi üzerinden Baykar'ı hırpalayabileceklerini düşünüyorlar. Bu alçak saldırıya hak ettiği cevabı vermek sorumluluğumuzun gereğidir.

KILIÇDAROĞLU'NUN KOMUTANLARA TEPKİSİ

Muhalefetin başındaki adam, 'Siz diyor siyasetçi değilsiniz.' Neyi alkışlıyorlar? Alkışladıkları şey dünyayı titreten fırtına obüslerinin teslim töreni. Bay Kemal, anayasamızın amir hükmüne göre başkomutan konuşuyor. Ne Savunma Bakanımıza ne Kuvvet Komutanlarımıza hakaret edecek çapta değilsin, önce haddini bil. Bu, bir cibiliyet meselesi. Bu noktada karakter zaafı olan bir insan olarak, kalkıp bizim ordumuzun komutanlarına bu şekilde öyle herkesin kârı değildir. Bütün bunlarla ilgili hukuki boyutu devam ediyor, devam edecek. Hukuk karşısında bunun hesabını verecekler.

BABACAN'IN BAYKAR SÖZLERİNE TEPKİ

Bu ahlaksız çıkmış, yanında başka ahlaksızlar da var, 'geleceklermiş de geldikleri zaman bunlara hesabını soracaklarmış. İşte bu işin rekabeti oluşması lazımmış.' Ya sen rekabet nedir bilir misin, sen git çocuk bezi satmaya devam et. Senin işin değil bu! Üzgünüm, 15 sene yanımda bulundu ama demek ki benden bir şey alamamış.

DAVUTOĞLU'NA YÜKLENDİ

Yanında bir tanesi daha var. Aynen o da öyle. Bizden üniversite istediler. Ve ben başbakanım. Bunların vakfına üniversite tahsisi yaptık. Ekranları başında bizi izleyen milletimize sesleniyorum; biz bu tahsisi yaptık, kendisi ne zaman ki başbakanlık koltuğuna oturdu, ne yaptı biliyor musunuz? O tahsis yapılan yeri bilabedel vakfına mülk edindi. Türkiye'de bunun başka bir örneği yok. Bunu sen kalk milletimize bir anlat bakalım. O vakıftaki yöneticiler acaba bunu nasıl izah edecek. Bir tane örneği yok. Devlet Bey ona 'Serok Ahmet' diyor ve bu tür işler yapıyor.

Bu üniversiteyi, yolsuzlukları nedeniyle aldık, devletimize mal ettik. Şimdi Şehir Üniversitesi, Marmara Üniversitesi'nin mülkü olarak devam ediyor. Biz bu millete yakışır eserler inşa ediyoruz, sen de ne yaptın bunu söyle bakalım. Bunlardan bir şey olmaz.

BAYKAR'A DESTEK

Baykar, ürettiği hiçbir ürünün geliştirmesi için devletten tek kuruş almamış, hepsini kendi kaynaklarıyla yürütmüştür. BAYKAR'ın aldığı tek destek gümrük vergisi, KDV, sigorta primi, stopaj indirimi gibi nakdi olmayan her firmanın yararlandığı kolaylıklardır.

AKŞENER'E 'BAŞÖRTÜSÜ TEKLİFİ' YANITI

Şu anda Altılı Masa'nın içinde hanımefendi bugünkü konuşmasında özellikle bizim başörtüsü konusunu istismar ettiğimizden bahsediyor. Hanımefendi, Erdoğan'ın ve arkadaşlarının başörtüsü konusunda istismarcı olup olmayacağını benim milletim gayet iyi bilir.

Eğer haysiyet sahibiysen, arkadaşlarım randevu talep etti randevu vermedin, çünkü ikiniz de birbirinizin aynısısınız. Bay Kemal de sen de... Sen Saraçhane'de verdiğin görüntüyle zaten hangi istikamette gittiğini ortaya koyuyorsun.

Bu millet bu konudaki hassasiyetleri gayet iyi biliyor. AK Parti olarak, Cumhur İttifakı olarak biz bu işin istismarını değil, tam manasıyla gerçeğini yapıyoruz. Kabul edersiniz etmezsiniz, biz şu anda yola çıktık. Milletimize de aile olayını, başörtüsü meselesini, hepsini anlatacağız. Sizinle bu işin mukayesesini yapacak durumda değiliz. Aile bizim kutsalımız. Siz ortağınızla birlikte malum LGBT'cilerle beraber yürüyebilirsiniz, bizim onlarla da işimiz yok."