Erdoğan: Devletin hataları elbette olmuştur

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şırnak'ta açıklamalarda bulundu. 

Konuşmasında Şırnak ile devletin bağını kesmek isteyenler olduğunu söyleyen Erdoğan, "Devletin hataları elbette olmuştur ama bölücü örgüt karanlık bir senaryonun maşalığını yapmıştır" ifadesini kullandı. 

İktidarda oldukları dönemde, demokrasi ve kalkınma devrimleri gerçekleştirdiklerini iddia eden Erdoğan, "Bu sinsi oyunu bozduk. Şimdi de güney sınırlarımız boyunca oluşturmaya başladığımız güvenlik koridoruyla etrafımızdaki ateşin ülkemize sıçramasının önüne geçiyoruz" diye konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle

"Milletimizi karamsarlığa sürüklemek isteyenlerin gayesi eleştirdiklerinin yerine daha iyisini koymak değil; gayeleri ülkeyi tekrar eski terör günlerine döndürmektir. En küçük plan, projeleri olmayanların heybesindeki tek malzeme budur. Bizim ise çok büyük hayallerimiz var. Türkiye Yüzyılı'yla ülkenin geleceğini inşa etmenin mücadelesini veriyoruz. Biz sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık.

Şırnak ile aramıza girmek isteyenler oldu, bu bölge ile bağımızı kesmek istediler. Devletin hataları elbette olmuştur ama bölücü örgüt karanlık bir senaryonun maşalığını yapmıştır. Biz bu sinsi oyunu bozduk. 

"ŞIRNAK İLE ARAMIZA GİRMEK İSTEDİLER"

Şırnak'la aramıza girmek için her yolu deneyenler oldu. Bu bölgenin tamamıyla bizim ve ülkemizin bağını koparmaya çalıştılar. Kalpsiz bir vücut olur mu? Cumhuriyet tarihi boyunca ülkemizin pek çok yerinde insanlarımız sıkıntı çekti, eziyet çekti. Geri kalmışlık sadece bu bölgenin değil, küçük bir kesim dışında her şehrin kaderi yapılmak istendi.

Bir döneme damgasını vuran faşizan uygulamalar; bu ülkenin değerlerine sahip çıkmak isteyen insanların başına musallat olmuştur.

"ETRAFIMIZDAKİ ATEŞİN ÜLKEMİZE SIÇRAMASININ ÖNÜNE GEÇİYORUZ"

Bölücü terör örgütü bu topraklarda kurulmaya çalışılan zulüm düzeninin sürmesi için ülkemizin başına bela edilmiştir. Devletin hataları elbette olmuştur. Son 21 yılda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma devrimiyle tüm unsurlarıyla bu sinsi oyunu bozduk. Şimdi de güney sınırlarımız boyunca oluşturmaya başladığımız güvenlik koridoruyla etrafımızdaki ateşin ülkemize sıçramasının önüne geçiyoruz. Türkiye'yi bu ateşin içine çekmek için kullanılan terör örgütleriyle aramıza set çekerek aramıza mesafe koyuyoruz.

Yıllarca ülkemizi pazar, insanımızı ucuz insan gücü, topraklarımızı ucuz hammadde kaynağı görenler şimdi bizim pazarımız oldu. Tabloyu geri çevirdik. Aramıza fitne sokmak isteyen muhterislere fırsat vermezsek emin olun Allah'ın izniyle daha fazlasını gerçekleştireceğiz. Siz felaket tellallığı yapanlara bakmayın.

"BURALAR UÇACAK"

Türkiye'nin önü de ufku da bahtı da açıktır. Türkiye Yüzyılı güneşinin doğuşuna kimse mani olmayacaktır. Artık daha kararlı değil aynı zamanda daha güçlüyüz. Yıllarca vaktimizi heba eden yüklerden kurtuldukça milletimizi zenginleştirme konusunda daha hızlı ilerliyoruz.

Şu anda satın alma paritesine göre milli gelirde dünyada 11'inci sıradayız. İnşallah bu işi başaracağız. Herkesi iş sahibi yaparak, milli gelirimizi artırarak, kişibaşı gelirimizi çoğaltarak hedeflerimize mutlaka ulaşacağız.

Kato ve Faraşin Yaylası petrol arama alanları arasına girdi. Şırnak'ı madenleri, jeotermali, güneşi, rüzgarıyla enerji üslerinden biri yapmakta kararlıyız. Şu anda Gabar'da günlük petrol üretiminde 37 bin varili geçmiş durumdayız, hedef 100 bin varil. Buralar uçacak."

"MARDİN'DE KENDİMİZİ ANLATAMADIK"

Erdoğan, Şırnak'taki mitingin ardından Mardin'de seçmene seslendi.

"Mardin'de kendimizi tam anlatamadığımızın farkındayız" ifadesini kullanan Erdoğan, "Mevcut oy oranları aramızdaki muhabbeti yansıtmıyor" dedi. 

CHP ve DEM Parti'yi hedef alan Erdoğan, "Kent uzlaşısı diye bir şey uydurdular, kimin eli kimin cebinde belli değil. Belediyeleri DEM'le beraber yürütülecekler, DEM'siz yürütülecekler diye ikiye ayırmışlar. Ortada siyasi ahlak namına, dürüstlük namına hiçbir şey yok" diye konuştu. 

Erdoğan, özetle şunları söyledi:

"Mardin'e kendimizi tam anlatamadığımızın farkındayız. Mevcut oy oranları aramızdaki muhabbeti yansıtmıyor. 14-28 Mayıs seçimlerinde Mardin'de arzu ettiğimiz oranlara ulaşamadık. 31 Mart önceki seçimlerden farklı olacak, Mardin'de yeni bir başlangıç yapacağız. Bu sefer Mardin'in eser ve hizmet siyasetinden yana olacağına inanıyorum. 

Gazze başta olmak üzere etrafımızdaki çatışmalar sebebiyle bu ramazana buruk girdik. Türkiye'nin Filistin davasına verdiği desteği en iyi bilen Filistinli kardeşlerimizdir. İçimizdeki bazı cahiller bilmese de Tayyip Erdoğan'ın dik ve dirayetli duruşunu mazlum Gazze halkı çok iyi biliyor.

Eğer kim bu milletin Gazze gayretini sorguluyorsa açıkça kendi insanına hakaret ediyor demektir. 'Hamas terör örgütüdür' diyen CHP'nin listelerinden Meclis'e girenler Filistin konusunda bize ders veremezler. Dış politikada nasılsa iç siyasette de bizim duruşumuz, tavrımız nettir.

21 yıldır emanetini taşıdığımız aziz milletimize asla yalan söylemedik, insanımıza karşı daima dürüst olduk. Cumhur İttifakı'nda da bu ilkemiz değişmedi. Nerede ittifak ettiğimizi, nerede kendi adayımızla seçime girdiğimizi herkes biliyor. Bir de karşı tarafa bakıyorsunuz ortada ne şeffaflık var, ne dürüslük var. Kent uzlaşısı diye bir şey uydurdular, kimin eli kimin cebinde belli değil. Belediyeleri DEM'le beraber yürütülecekler, DEM'siz yürütülecekler diye ikiye ayırmışlar. Ortada siyasi ahlak namına, dürüstlük namına hiçbir şey yok. Bunları görünce 'nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça' şarkı sözleri geliyor.

Bizim tarihimizde oy tercihinden dolayı vatandaşa ayrımcılık yapmak yoktur."