CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Antep'te, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın seçim için işaret ettiği 14 Mayıs tarihine vurgu yaparak, "Sandıklar gelecek. 14 Mayıs'ta seçim olacak. Sandığa gideceğiz. Allah'ın izniyle yeni bir başlangıç yapacağız. Güzel bir başlangıç yapacağız. Türkiye'yi büyüteceğiz" mesajı verdi.

Erdoğan seçim tarihi için işaret etmişti: Kılıçdaroğlu'ndan 14 Mayıs mesajı
Fotoğraf: CHP fotoğraf servisi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antep’te halk oyunları ile karşılandı. Kılıçdaroğlu daha sonra Güneydoğu Hemşehri Buluşmasında konuştu ve CHP’ye yeni üye olan 1278 kişiyi temsilen 15 kişiye rozet taktı.

Kılıçdaroğlu, kentte bir otelde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, Erdoğan'ın açıkladığı 14 Mayıs'ı işaret ederek seçim mesajı verdi. Kılıçdaroğlu, "Sandıklar gelecek. 14 Mayıs'ta seçim olacak. Sandığa gideceğiz. Allah'ın izniyle yeni bir başlangıç yapacağız. Güzel bir başlangıç yapacağız. Türkiye'yi büyüteceğiz" dedi.

Kılıçdaroğlu ayrıca, "Uyuşturucu baronlarının, mafyanın Türkiye’de cirit attığını da biliyorsunuz. Milyonlarca evladımızın, genç çocuklarımızın zehirlendiğini biliyorsunuz. Antep’te sizlere söz veriyorum; o uyuşturucu baronlarının, o mafyanın bu topraklardan kökünü kazıyacağım" şeklinde konuştu:

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

"Ülkemizin çok önemli sorunları var. Bu sorunların bir şekliyle aşılması lazım. Beni dikkatle dinlemenizi isterim. Evet, dertlerimiz var. Ama bu sorunları çözmek, bizim elimizde. Sorunları çözecek kişileri iktidara taşıdığımız zaman, çözülmeyecek hiçbir sorun kalmaz. Bu işin sırrı nedir? Bu işin sırrı şudur. İktidara taşıdığınız kişiler, iktidardayken mal varlığı edinmezse yani zenginleşmezse, o zaman halka hizmet ediyor demektir. Ama zenginleşirse, mal mülk sahibi olursa; kendi malını mülkünü korur, vatandaşı korumaz. İşin sırrı budur. O nedenle geçmişte, ‘Benim tek bir yüzüğüm var, başka bir şeyim yok’ diyenler; bugün saraylarda oturuyorsa, şu soruyu kendinize soracaksınız: Nasıl oluyor da tek yüzük sahibi olanlar bugün saraylarda oturuyorlar.

"BERABER YÜRÜDÜĞÜMÜZ ZAMAN ÇOK DAHA GÜÇLÜ OLACAĞIZ"

Eğer hepimiz sağduyulu düşünürsek, sandığa giderken elimizi vicdanımıza koyarsak ve oyumuzu adalet için, hak için, hukuk için kullanırsak; evlatlarımızı düşünürsek, komşumuzu düşünürsek, işsiz evladımızı düşünürsek oyumuzun rengini değiştirmek zorundayız. Eski alışkanlıklarımızı bir tarafa bırakmak zorundayız. Evet, dört tarafımız ateş çemberi. Farkındayız hepimiz. Bu güzel ülkede hep beraber huzur içinde yaşamak varken niye kavga ediyoruz? Allah aşkına bana söyler misiniz, biz neden insanların kimleri, inançları, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapıyoruz? Bunları bir tarafa bırakalım. Allah’ın yarattığı en değerli varlık insandır. İnsana saygı göstermemiz lazım. İnsanın kimliğine, inancına, yaşam tarzına saygı göstermek zorundayız. Hiçbirimiz anne, babamızı seçme hakkına sahip değiliz. Ama anne ve babamızla gurur duyarız. O zaman kimlik siyasetin konusu olmaz. Allah ile kul arasına kimse girmez. İnanç, siyaset konusu olmaz. Kimin inançlı, kimin inançsız olduğunu sadece yüce yaratan bilir. Kimse bilmez. O zaman insanların inançları, yaşam tarzı üzerinden neden siyaset yapılıyor?

Kesinlikle ama kesinlikle; yeni bir Türkiye istiyorsak, kendi içinde barışık bir Türkiye istiyorsak, kamplaşma olmasın artık bu memlekette diyorsak yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacımız var. Beraber yürüyeceğimiz bir siyaset anlayışına ihtiyacımız var. Beraber yürüdüğümüz zaman çok daha güçlü olacağız.

"BU ÜLKEDE HERKESİN KARNI DOYMALI, HERKESİN İŞİ, MAAŞI OLMALI"

Her gün karşılaştığımız ama görmezden geldiğimiz insanların hakkını, hukukunu savunacaksınız. Onlar avukat tutamazlar. Hak talebinde bulunduklarında belediyesi, zabıtası gelir onları götürür, haklarını dahi arayamazlar. Eğer siyaset yapıyorsanız onların hakkını hukukunu savunacaksınız. Bu ülkede herkesin karnı doymalı. Herkesin işi, maaşı olmalı. Hiçbir anne evladını aç yatağa yatırmamalı. Hiç endişe etmeyin. Allah nasip eder, sizlerin oylarıyla iktidara geldiğimizde göreceksiniz hiçbir aile sosyal devlet nerede demeden o devlet onun yanında olacak. Sizin yanınızda olacak.

Bu ülkede birileri 4, 5, 6 yerden maaş alırken sizin üniversiteyi bitiren çocuğunuz yıllardır işsiz geziyor. Onun hakkını kim koruyacak, yanında kim duracak? Endişe etmeyin bu kardeşiniz duracak. Elektrik faturasını ödemedi diye elektriği kesilenler var. Bir kişi, beş kişi değil yüzbinler hanenin elektriği kesildi. Su parasını ödeyemediği için suyu kesilen yüzbinlerce aile var. Doğalgaz faturasını ödeyemedi diye doğalgazı kesilip kışın ortasında soğuğa terk edilen yüzbinler aile var. Bunların hakkı, hukuku ne oluyor? Adaletse bu adalet nerede? Bir insanı, aileyi, çocuğu susuz bırakmak nedir? Kışın ortasında evde soğuğa terk etmek nedir? Elektriğini kesmek nedir? Eğer bu adaletsizlikse hepinizin bu adaletsizliğe karşı çıkması lazım. Adalet için 450 kilometre yürüdüysem bu ülkede adalet gelsin diye yürüdüm, keyfime yürümedim.

"BU MÜCADELEYİ BİRLİKTE, BERABER VERECEĞİZ"

Emekliyi de biliyorum, emeklinin durumunu da biliyorum. Size çay kaşığı ile verdiler, kepçe ile de geri alıyorlar. Öyle bir noktadayız ki yarın domatesin, makarnanın, pirincin, mercimeğin fiyatı ne olacak kimse bilmiyor. Önce bu ülkeye istikrar, siyasi istikrar gerekiyor. Biz altı lider bir aradayız. Hepimiz demokrasi istiyoruz. Hepimiz bu ülkede insanların rahat yaşamasını istiyoruz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Bu mücadeleyi birlikte, beraber vereceğiz. Beraber vermezsek başarılı olamayız. Bir elin nesi var ama iki elin sesi var.

"DEVLETİ BİR KİŞİYE TESLİM ETTİK"

Bir devlet bir kişiye teslim edilemez. Dünyada örneği yoktur. Devleti bir kişiye teslim ettik, yarın sabah ne olacağı belli değil. İşsizlik, hadi Gaziantep bu bölgenin en güçlü illerinden birisi. Bunu biliyorum. Sanayici, tarımı güçlü. Ama sadece Gaziantep’te çok sayıda işsizin olduğunu biliyorum. 500 bini aşkın Suriyeli kardeşimizin olduğunu biliyorum. Allah aşkına bana söyler misiniz bu Suriye politikası doğru mu yanlış mı? Bizim Suriye ile ne kavgamız var? Niye Suriye’ye girdik biz? ‘Efendim Emevi Camii’nde 24 saatte namaz kılacaklar.’ 24 saatte girecekleri 3 milyon 600 bin Suriyeli geldi. Bu resmi rakam. Burada yaşayan Suriyeli sayısının 500 bin olduğu söyleniyor. Kimin ne yaptığı belli değil. Biz karnımızı doyurduk, şimdi onların karnını doyuracağız. Irkçılık yapmadan onları kendi akrabamız olarak biliyoruz onları en geç iki yıl içerisinde kendi iradeleri ile Suriye’ye göndereceğiz. Hepsi gidecek göndereceğiz.

Bir şey söyleyeceğim, siyasete girdiğim gün kendi mal varlığımı internet siteme koydum. Kendi kazandığım, alın teriyle kazandığım. Bana söyler misiniz iktidar sahiplerinden hangisi mal varlığını sitesine koyuyor? Buradan milyon dolarları göndereceksin Amerika’ya. Orada kızın var. Burada oğlun. Orada yapacaksın gökdelen, hep beraber seyredeceğiz. Size söz veriyorum Doğu ve Güneydoğulu kardeşlerim, Türkiye’den çalınıp yurt dışına götürülen o milyon dolarların tamamını Türkiye’ye getireceğim ve size vereceğim. Hiç endişe etmeyin. Sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. O zaman göreceksiniz Türkiye yeni bir sürecin içine girmiş olacak. Ve büyüyecektir Türkiye.

"YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPACAĞIZ"

Evet, Cumhuriyet'i yeniden inşa edeceğiz. Cumhuriyetimizin 100. yılında güzel demokrasiyle taçlandıracağız. Eğer bugün bu büyük topraklarda hala mercimeği, fasulyeyi, buğdayı, pirinci, canlı hayvanı, evcil hayvanı dışarıdan alıyorsak Allah aşkına bu memlekette o zaman biz ne yapacağız? Hepsine para, dolar mı ödeyeceğiz? Kimin sırtından? Sizlerin sırtından. Siyasete atılan kişi zenginleşiyorsa onu siyasetin dışında bırakırız. Onlar haksız yere zenginleşiyorlar. Haksız zenginleşmek birinin hakkını ve hukukunu çalmak demektir. Sandıklar gelecek. 14 Mayıs'ta seçim olacak. Sandığa gideceğiz. Allah'ın izniyle yeni bir başlangıç yapacağız. Güzel bir başlangıç yapacağız. Türkiye'yi büyüteceğiz."

(ANKA)