Farklı boyutlarıyla işsizlik

Geçen hafta 2015 yılı işsizlik oranı %10.3 olarak açıklandı. 15 ve yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 204 bin kişi artarak 3 milyon 57 bin kişiye yükseldi. Bu rakam işsiz sayısında rekorun kırıldığı, küresel krizin en şiddetle hissedildiği 2009’un sadece 38 bin gerisinde. İlginç bir rastlantı, %10.3 işsizlik oranı, şiddetli bir istihdam kriziyle cebelleştiği bilinen Avro Bölgesi işsizlik oranı ile de tam çakışıyor.

Ne var ki, toz duman arasında Türkiye’de bu konu gündem olmayı bile başaramıyor. Kaldı ki ayrıntılara girildiğinde durumun çıplak sayılardan daha da vahim seyrettiği ortaya çıkıyor.

1- İşsizlik %10’u aştı

TÜİK’in istatistikleri 4 yıl aradan sonra yıllık işsizliğin psikolojik sınır yüzde 10’u aştığını, son açıklanan Orta Vadeli Program’da (OVP), hükümetin kendi projeksiyonlarında bile istihdam sorununun hafiflenmesinin beklenmediğini ortaya koyuyor.

2- İş bulma cesareti kırıldıfarkli-boyutlariyla-issizlik-124403-1.

2015’te işsizlik rakamının daha fazla sıçramamasının başlıca nedeni sivil işgücüne katılımın sınırlı kalmasıdır. 2014’te tam 1 milyon 737 bin kişi iş arayanlar arasına katılırken, bu sayı 2015’te 892 bin ile sınırlı kaldı. Ayrı bir araştırma gerektirmekle birlikte, istihdam bulma umudunu kesenlerin bir iş arama girişiminden bile kaçınmaları başlıca neden olabilir. Böylelikle işgücü arzındaki 892 bin kişi artışa karşın, 688 bin istihdam talebi ortaya çıkmış, aradaki farkolan 204 bin kadar işsizlik yükselmiştir.

3-Kadının adı var kendi yok!

Yeri geldiğinde hükümet yetkilileri Yunanistan, İspanya gibi ülkelerde işsizliğin yüzde 20’leri aştığından, Türkiye’nin durumunun daha hallice olduğundan dem vururlar. Halbuki kadınların istihdama katılımı göz önüne alındığında kazın ayağının öyle olmadığı anlaşılabilir. Türkiye’de 2015 yılında çalışma yaşındaki kadınların yüzde 31,5’i işgücüne katılırken, yüzde 12,6 kadın işsizliğiyle sadece 27,5’i iş bulabilmiş, böylelikle toplamda her 100 kişiden 46’sı çalışma olanağına kavuşmuş. Örneğin İspanya’da işgücüne katılım oranı yüzde 82; şimdiki yüzde 20,5 işsizlik oranını hesaba katınca, 100 kişinin ancak 65’inin emek piyasasında yer bulduğunu görüyoruz.farkli-boyutlariyla-issizlik-124404-1.

4-Gençlere ne iş ne de okul var!

15-24 yaş arasındaki genç nüfusta işsizlik oranı %18,5’la ortalamanın üzerinde seyrediyor. Erkeklerdeki yüzde 16,5 işsizlik, kadınlarda yüzde 22,2’ye tırmanıyor. OECD ise farklı bir istatistiğe, 15-29 yaş arası gençlerin ne bir iş sahibi olan, ne de eğitimine devam edenlerin oranına önem veriyor. NEET diye kısaltılan bu göstergeye göre, Türkiye’de her 100 gencin 31,6’sı iş ve eğitim sürecinin dışında kalıyor. OECD ortalaması yüzde 15 seyrederken, NEET Lüksemburg’ta yüzde 8,2’ye kadar düşüyor. İstatistikler tüm üye ülkeler içerisinde en karanlık tablonun ülkemizde ortaya çıktığını gösteriyor.

5-TYP, işsizliği suni biçimde düşük gösteriyor

DİSK-AR Mart 2016 raporunda, Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında çalıştırılan işsiz sayısının 10 kat artarak 28 binden 300 bine yükseldiği ifade ediliyor. Programın, “istihdamında zorluk çekilen işsizlerin çalışma alışkanlık ve disiplininden uzaklaşmalarının engellenmesi” amacı sosyal açıdan kabul edilebilir nitelikte. Ne var ki temel haklarından yoksun, güvencesiz işçilerin istihdam sahibiymiş gibi sunulması hem gerçeklerle örtüşmüyor, hem de suni biçimde işsizlik oranını 1 puan kadar düşük gösteriyor.

6-En yüksek işsizlik oranı Mardin-Batman-Şırnak-Siirt’te

İşsizlik oranı %24,8 ile en yüksek çatışma bölgeleri Mardin-Batman-Şırnak-Siirt’te seyrediyor. Bu illeri %17,5’la Şanlıurfa-Diyarbakır’ın izlemesi de şaşırtıcı sayılmaz. Yurttaşlarımızın yaşam güvenliği ve huzurunun bulunmadığı bu bölgelerde, ekonomik koşullar da haliyle çok çetin. Kaldı ki bunlar 2015 rakamları, 2016’da durumun daha da kötüye gideceğini tahmin etmek hiç zor değil.

7-İşsizlik Ağrı-Kars-Iğdır-Ardahan’da düşük ama?

İşsizlik oranının en düşük olduğu bölge TÜİK tarafından %3.9 ile Ağrı-Kars-Iğdır Ardahan ilan edildi. Sevinmeli mi? İnsanların istihdam sahibi görünmesi kötü değil haliyle. Ne var ki bu illerin dahil olduğu Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde istihdamın yüzde 55,7’si tarımdan, yüzde 11,6’sı sanayiden, yüzde 32,6’sı hizmetlerden kaynaklanıyor. Gelişmiş ülkelerde tarım istihdamının %1’lerde seyrettiği hatırlanırsa, bu bölgelerde tarım dışı istihdamın sadece % 44 olması geleceğe umutla bakmayı zorlaştırıyor.

8-Okuma yazma bilmeyenler gözde!

Eğitim durumuna göre işsizlik oranlarına göz attığımızda, en düşük yüzdenin 5,3 ile okuma yazma bilmeyen kategorisinde gerçekleştiğini görüyoruz. Kötü mü? Üstelik, işte cahilliğe övgüler düzen Rektör yardımcısını destekleyen bir istatistik de denebilir. Ne yazık ki ayrıntılara inince tamamen farklı bir tablo ortaya çıkıyor. Çünkü bu insanlarımızın her 100’ünün ancak 18.6’sı işgücüne katılıyor, 17,6’sı iş buluyor. Diğer bir ifadeyle her 6 kişinin 5’i işsiz kalıyor. Bu yurttaşlarımızın iş bulmaya cesaretleri bulunmadığını, nitelik isteyen işlere zaten başvurma şansı elde edemediklerini tahmin etmek zor değil. Öyleyse onları yüceltmek yerine, bu eğitimsizlik kıskacından kurtulmalarına çalışmak sorumluluğumuz olmalı. Ama anlaşılan, bu kesim AKP’ye oy vermeye devam ettiği sürece birilerinin böyle kaygıları yok.

9-Gazetecilikte işler patladı!

Siz bakmayın her gün en nitelikli gazetecilerin işten atıldıklarına! İstatistiklere bakılırsa, “Gazetecilik ve enformasyon” kategorisinde 2014’te yüzde 29,5 olan işsizlik oranı, 2015’te yüzde 15.9’a inerek, yüzde 13.6 gerilemiş. Gerçi işgücü 24 binden 23 bine düştüğüne göre, bazı basın mensupları havlu atarak mesleği topyekûn terk etmiş. Ama herhalde gazetecilik mesleğiyle hiç alakası olmayan birileri de yandaş medya havuzuna ikmal gücü olarak katılmış. Yakışır binlerce odalı Saray’da oturanlara binlerce medya fedaisi!

10-Güvenlik hizmetleri en gözde meslek!

2015’te en düşük işsizlik oranı, bu ülkede yaşanan hiç kimseyi şaşırtmayacak şekilde “güvenlik hizmetleri”nde gözleniyor. Terör saldırıları sürer, güvenlik kaygısı birinci öncelik olmaya devam ederse, bu sektörün 2016’yı sıfır işsizlikle kapatması sürpriz sayılmaz.